Ege, ihracatçı kimliğini perçinliyor
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk 70 yıllık döneminde ihracat yükünü neredeyse tek başına, daha doğrusu Ege’nin diğer illerinden oluşan hinterlandıyla birlikte İzmir çekiyordu. “Türkiye’nin dışa açılan kapısı” 30 yıl öncesine kadar ders kitaplarında İzmir’i tanımlayan bir ibareydi. İhracat kalemlerinin çekirdeksiz kuru üzüm, incir, tütün, zeytinyağı gibi geleneksel tarım ürünlerinden oluştuğu yıllardı.
1980 sonrası piyasa ekonomisi, dünyaya açılım derken ihracatta sanayi ürünlerinin payı giderek artmaya başladı. Bu gelişmeye adapte olamayan İzmir, zamanla ihracatında gerileme olmasa da diğer kentlerin yaptığı atılım nedeniyle ihracat pastasındaki payını kaybetmeye başladı. İzmir’in yüzde 7-8’lere kadar inen payı son dönemde tekrar kıpırdanma sürecine girdi. Türkiye ihracatında artık sanayi yerine inovasyon, Ar-Ge, tasarım gibi kavramların konuşulmaya başlandığı günümüzde, İzmir, bu kez daha hızlı hareket etme niyetinde.
Bunun göstergelerinden biri de başarılı ihracatçı sayısının istikrarlı şekilde artması. Bu, önümüzdeki yıllarda genel ihracat performansına da yansıyacaktır. Bu artışı son olarak Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından açıklanan listede net bir şekilde gördük. 2016 yılındaki performanslarıyla değerlenen bin ihracatçı listesine İzmir’den 83 firma girerken, Ege illerinin toplamında bu rakam 158 oldu. Geçen sene listede 140 Ege firmasının olduğunu düşünürsek, bu yılki başarı daha iyi anlaşılır.
Egeli ihracatçıların TİM 1000 listesindeki performansı bu yıla özgü değil. Son 6 yıldır istikrarlı bir artış var. 2011’de 118 olan bu rakam, sonraki yıllarda sırasıyla 129, 138, 139, 140 ve 158 olarak gerçekleşti.
Performanslara il bazında bakacak olursak, İzmir’in 83 rekortmenle İstanbul’dan sonra ikinci sırayı aldığını görüyoruz. Geçen yıl bu rakam 77’ydi.
Ege’de İzmir’den sonra en fazla ihracat rekortmenine sahip il olan Denizli performansını 21’den 27’ye, Manisa 18’den 22’ye ulaştırdı. TİM’in en büyük 1000 ihracatçı listesinde Aydın’dan 8, Balıkesir ve Muğla’dan 6’şar, Kütahya’dan 4 ve Uşak’tan 2 firma yer aldı. Seneye de bu artışın sürmesini umuyoruz. Bunun için kilit cümleler inovasyon, Ar-Ge ve tasarım. Tabi son dönümde üzerinde en çok durulan konu olan Endüstri 4.0 kavramını da yabana atmamak lazım.
Görüştüğümüz büyük-küçük bütün ihracatçılar bu kavramların bir ucundan tutmaya çalışıyorlar. Bir yandan katma değeri daha yüksek ürün ve hizmetlere yönelirken, bir yandan da proseslerde maliyetleri düşürecek projelerle rekabet üstünlüğü yakalamaya çalışıyorlar. Neredeyse hiçbir üretici pazarını bulunduğu bölge ya da Türkiye ile sınırlamıyor. Hiç ihracatları olmasa da, uluslar arası markaların kendi semtlerinde bile karşılarına çıkıp rakip olacaklarının bilinciyle hareket ediyorlar.Başta Ege İhracatçı Birlikleri olmak üzere pek çok kurum ve kuruluş da bu konuda ihracatçılara yönelik ciddi çalışmalara imza atıyorlar.
Tüm bu çalışmalar yüzyıllardır ihracat kültürüne sahip İzmir iş dünyasında karşılığını elbette bulacak, önümüzdeki dönemde gerek İzmir, gerekse Ege hem ihracat rekortmenleri listesinde daha fazla firmayla yer bulacak, hem de ihracat rakamlarını yükselteceklerdir.