EDAŞ’lar için bir öneri
Enerji sektöründe geçtiğimiz haftaların en çok merak uyandıran gelişmelerinden biri, elektrik dağıtım sektöründe yaşandı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu, kanunun kendisine verdiği görev gereği, yükümlülüklerini yerine getiremediği tespitinden hareketle Osmangazi Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi'nin yönetimine görevden el çektirdi.
Yönetim Kurulu'nun 5 üyesinden 4’ünün yerine başka isimleri atadı.
Osmangazi EDAŞ'ta yaşananlar, hem özelleştirmelerin prestiji, hem de enerji sektöründe kurulan sistemin işleyişi açısından çeşitli dersler içeriyor.
Özelleştirilmiş dağıtım şirketlerinden herhangi birinde yaşanabilecek bir yol kazası, sadece dağıtım özelleştirmelerine değil, enerjideki üretim özelleştirmelerine yönelik kamuoyu algısını değiştirecektir.
EPDK'nın müdahalesiyle şimdilik böylesi bir risk ortada görünmüyor. Ama bu, ileride olmayacağı anlamına gelmiyor.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Osmangazi EDAŞ'ta yapılan işlemin bir el koyma olmadığının altını çiziyor. Bakan Yıldız, Osmangazi EDAŞ'ta bundan sonra nasıl bir süreç işleyeceğinin 3-6 ay gibi bir sürede netleşeceğini söylüyor.
Peki Osmangazi EDAŞ devlete yapacağı ödemeleri yapamayacak noktaya nasıl geldi? Tüm ayrıntıları açıklanmış değil ama sektörde konuşulan çok şey var.
Her neyse, biz işin orasında değiliz. Sektörde uygulanan modelde bir zaaf var mı buna bakmak istiyoruz. Her ne kadar ilk devirlerin üzerinden yıllar geçse de enerji dağıtımı işi özel sektör için yeni bir alan. Kamusal niteliği ağır basan elektrik dağıtım ve satışı gibi bir işin, ticari faaliyet alanı olmasına karar veriliyorsa, burada kurumsallaşmaya ciddi önem verilmesi, bunu sağlayacak çok iyi bir sistemin kurgulanması da şart.
Tamam, özel sektör riski almış, tabii ki ticari faaliyetini kâr etme perspektiğiyle istediği gibi yürütecek. Ama gerek hizmetin kamusallığı, gerekse yaşanan ve yaşanabilecek aksaklıkların bundan sonraki özelleştirmeler üzerinde yapacağı olumsuz etkileri baştan önleme ihtiyacı, burada biraz farklı davranılmasını gerektiriyor sanki.
Nasıl ki halka açık şirketlerde kurumsallığın sağlanması için düzenleyici kurum Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) eliyle ve başka hukuki düzenlemelerle bir çerçeve çiziliyorsa, elektrik dağıtım şirketlerinde de bu yapılabilir.
Örneğin, bağımsız yönetim kurulu üyeliği müessesi burada ve daha sıkı işletilebilir. Böylece ortaya çıkabilecek yol kazalarına karşı daha proaktif davranılmış olur.
Kimi şirket hissedarları bu önerimden rahatsız olabilir. Ama bence böylesi uzun vadede kendileri açısından da iyi bir çözüm...
Hem bakın, Osmaniye EDAŞ'taki gelişmelerle ilgili haberlerle hemen aynı günlerde EPDK'nın Elektrik Piyasasında Dağıtım ve Tedarik Lisanslarına İlişkin Tedbirler Yönetmeliği çıkmıştı.
Yönetmelik, tedarik ve dağıtım lisansı iptal edilecek şirketlere atayacağı kişilerin hukuki sorumluluğunu da Kurul'a yüklüyor.
Demem o ki, EPDK ve Kurul da sıkıntı yaşandığında devreye girmek yerine daha proaktif davranmış olur böylece...
Benimki sadece bir öneri...