ECB'nin sıfır faiz politikası işe yarıyor mu?
SERHAN YENİGÜN-Finansinvest
Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) geçtiğimiz hafta gecelik mevduat faizini %0,25'ten %0'a düşürmesinin ardından bankaya park edilen gecelik mevduat tutarı düne kadar 800 milyar EUR civarında kalmayı sürdürmüştü. Dün itibarıyla 808,5 milyar EUR tutarında olan gecelik depo tutarının dün sabah 324,9 milyar EUR'ya düştüğü açıklandı. Bir gecede oluşan bu 483,6 milyar EUR'luk fark, bankaların ECB'nin geçen haftaki kararının ardından gerçekleştirdikleri ilk rezerv güncellemesinin bu sabaha denk gelmesinden kaynaklanıyor. Bankaların ECB'de rezerv olarak tuttukları miktarın dünden bugüne 112 milyar EUR'dan 540 milyar EUR'ya çıkması nedeniyle mevduat kaleminden çözülen fonların 428 milyar EUR tutarındaki kısmının rezerv hesaplara aktarıldığını görüyoruz. Geriye ise 55 milyar EUR kalıyor.
ECB'nin Aralık ve Şubat aylarında LTRO ihaleleri ile Avrupa bankalarına yaklaşık 1 trilyon EUR ucuz kaynak sağlamasının ardından bu fonların büyük bölümünün mali sisteme girmek yerine yine ECB'ye park edilmesi LTRO'ların başarısız olabileceği endişesini doğurmuştu. Bugünkü rakamlar, ECB'nin mevduat faizlerini %0'a indirirken hedeflediği sonuca dönük bir sinyal verebilir. Dün sabah itibarıyla çözülen 483,6 milyar EUR'luk kaynağın (ki bunun 55 milyar EUR'su dolaşıma girmiş olabilir) farklı alanlara plase edildiğini görebiliriz. Mevduattan çözülen toplam fonların önemli bir kısmı Avrupa bankalarında sermaye olarak tutulacaktır. Bir kısmı da Alman tahvilleri gibi güvenli limanlara yönelebilir ki, zaten kısa vadeli Alman tahvillerinin bir süredir negatif faiz oranları ile işlem gördüğünü izliyoruz. Merak edilen ise, ECB'den çözülen bu paranın ne kadarının riskli varlıklara yönlendirilebileceğinde olacak. Hafta başında %7 ve %6 seviyesinde olan 10 yıl vadeli İspanya ve İtalya tahvil faizlerinin dün %6,5 ve %5,7'e düşmesi bu tahvillere de bir miktar kaynağın yönelebildiğini düşündürüyor. ECB'nin hedeflerinden birinin de bu ülkelerin sürdürülemez seviyelere çıkan borçlanma maliyetlerini yatıştırmak olduğunu dikkate alırsak sıfır faiz politikasının işe yaramaya başladığını söyleyebiliriz. Bu konuyla ilgili daha sağlıklı bir yorumda bulunabilmek için birkaç haftalık veriye daha ihtiyaç duyulacaktır.
Bu kaynakların bir kısmının EUR'dan USD başta olmak üzere diğer para birimlerine yönelebileceğini de gözden kaçırmamak gerekiyor. Bu nedenle EUR üzerindeki baskı devam edebilir. Son olarak, Türkiye Sermaye Piyasaları açısından konuyu ele aldığımızda bu fonların bir kısmının TL varlıklara ve diğer gelişmekte olan piyasalara yönelebileceğini de hatırlatalım.