ECB ihalesi
Şant Manukyan / İş Yatırım
Dün 3 yıllık ve bu süre zarfında oluşacak ECB faiz ortalamasından (şu anda oran 1.0%) bankalara sağlanacak likidite ihalesi gerçekleşti. Öncelikle merkez bankaları bildiğiniz gibi kriz sırasında son likidite kaynağı olarak tanımlanır. Ancak bu rol bilinçsizce iddia edildiği gibi aslında devlet harcamalarını fonlamak, monetize etmek için değil bankaları desteklemek için biçilmiş bir roldür. Tarihin akışı içinde (yarın FED'in kuruluş yıldönümü) bu durumun nasıl değiştiği ayrı bir tartışma konusu. Dolayısı ile ECB'nin direkt olarak piyasadan büyük miktarda devlet tahvili almasındansa bankalara likidite sağlaması daha doğru bir adım. Ancak elbette bankaların vereceği teminatlara ne ölçüde açık olacağı bu operasyonun başarısı açısından önemli.Dünkü sonuçlara bakarsak 490 milyar euro civarında bir ihale ve 523 bankanın katılımını görüyoruz.Sorunun büyüklüğüne ayna tutan rakamlar görüyoruz. Bu miktar olması gereken olarak hesapladığımız 400 milyarın üzerinde olduğundan belli bir miktar fonun sorunlu ülke tahvilleri üzerinden spekülasyona gideceğini söylemek mümkün. Ancak bankaların halen sermaye ihtiyacı sürüyor. Dolayısı ile bu adım krizi çözmekten ziyade bir likidite sorununu engelledi diyebiliriz. ECB bilançosunun da kaçınılmaz bir şekilde büyümeye devam edeceği anlaşılıyor. Bu tabii ki uzun vadede altın pozitif bir gelişme. FED'den ECB'ye BOJ'dan BOE'ye ve hatta SNB'ye tüm ana merkez bankalarının bilanço büyütmekte sınır tanımadığını görüyoruz. Kısa vadede aşırı short pozisyonlar nedeni ile euroda 1.332-1.3420 bandına kadar bir toparlanma olabileceğini düşünüyorum. 1.2875 ise kırılırsa satışların artması söz konusu olan destek. 2011 boyunca belirttiğim gibi Euro düşmeye devam edecek veya radikal bir değişimden geçecek. Düşüncem 1.20'lerin altına doğru bir hareketin içinde olduğumuz. Artık Noel ve yeni yıl tatili nedeni ile hacimsiz, bazen fiyat hareketlerinin abartılacağı seanslar olacaktır. Bu nedenle yatırımcıların işlem yapmaktan ziyade gidişatın ne yöne olduğu üzerinden çalışmaları daha doğru olacaktır. Geriye dönük analizler her zaman olduğu gibi bu yıl da çok isabetli çıktı. Ancak 2011 başında yapılan tahminlere baktığımızda durumun tam aksi olduğunu görüyoruz. 2012 beklentilerimi önümüzdeki hafta paylaşabilmeyi umuyorum.