Düzeltme kısa sürdü

Taner BERKSOY
Taner BERKSOY EKONOMİ DÜNYASI [email protected]

Seçimin arkasından ekonomide bir rahatlama gözlendi. Bunun en önemli işareti seçim sürecinde yükselen risk algısı nedeniyle Türk Lirası varlıkların üstüne binmiş olan ilave risk priminin seçim sonrasında hızla gerilemesi oldu. Finansal piyasaları daha çok döviz kuru, hatta sadece dolar kuru açısından izleme alışkanlığımız olduğu için dikkat ve merak da en çok dolar kurunun nasıl bir seyir izleyeceği üzerinde odaklanmıştı. Seçim sonucu ile birlikte dolar kuru hızla geriledi. Seçim öncesinde 3.0 üzerini görmüş olan kur neredeyse ilk hamlede 2.75 düzeyine doğru geri çekildi. Faizler de benzer bir yol izledi ve düştü. Ekonomiye ilişkin yorum ve söylemler de yumuşadı. Genel bir iyimserlik egemen oldu. 

İyimserleşmenin tepe yaptığı noktada adeta Türkiye ekonomisinin bütün sorunlarını aştığı, bundan sonra yolun düz olduğu gibi bir beklentinin doğduğuna tanık olduk. Bunun doğru olmadığını, mali varlıklarda yaşanan gelişmelerin sadece bir düzeltmeden ibaret olduğuna işaret edenler de oldu. Özenle “düzeltme” ve “trend” arasındaki farka dikkati çektik. Ekonominin güçlüklerin üstesinden gelip, düz yola yerleşmesi için ortaya çıkan gelişmelerin süreklilik kazanmış ve bir trende yerleşmiş olması gerekirdi. Oysa gelişmeler böyle bir eğilime işaret etmiyordu. Sadece seçim öncesinde tırmanmış olan risk algısının getirdiği ek yük giderilmiş, bir anlamda fiyatlar düzeltilmişti. Bu ikisinin arasındaki fark gayet açıktı. Trend haline gelmiş değişmeler devam edecek ve ekonominin gittikçe daha olumlu bir zemine yönelmesine katkı yapacaktı. Düzeltme ise bir vade önce ortaya çıkan aşırı hareketi kendi temposuna geri götürmekten ibaret, tek seferlik bir hareketti. Bunun sürüp gitmesini beklemek yanıltıcıydı. 

Nitekim böyle de oldu. Seçim sonrasında mali varlık fiyatlarında gözlenen düzelme kısa süreli oldu. Fiyatlar ilk fırsatta kendi eğilimine geri döndü. Fed’in niyetlerinde gözlenen gelişme bu fırsat rolünü oynadı. Malum Fed olağan ötesine geçmiş olan parasal genişlemeyi geri çekmek, faiz oranını yükseltmek için kendi ekonomisindeki verilerin düzelmesini bekliyordu. Kasım ayı başında istihdam, ücret artışı ve enflasyon verilerinin düzgün gelmesi bu beklentiyi karşıladı. Sonuçta, beklenen likidite kısma- faiz yükseltme operasyonunun aralık ortasındaki FED toplantısında başlatılma olasılığı iyice yükseldi. Bununla birlikte aylardır süregelen hareket bir kez daha yinelendi. Dolar öteki paralar karşısında değer kazandı. ABD tahvil faizleri yükseldi. Emtia fiyatları düştü. Bu hareketler özellikle gelişmekte olan ülkelerin mali piyasalarında yeni bir fırtına yarattı. Her zaman olduğu gibi biz de bundan nasibimizi aldık. Seçim sonrasında aşağıya doğru düzeltilen faizler yönünü tekrar yükselişe çevirdi. Gerilemiş olan dolar kuru yeniden yükseldi ve 2.90’nın üstüne çıktı. Kısacası, seçim sonrasında ortaya çıkmış olan olumlu eğilimler bütünüyle ortadan kalkmadı ama devam da edemedi. Tipik bir düzeltme görüntüsü çıktı ortaya. 

Kendi adıma düzeltmenin bir süre daha kendisini muhafaza edebileceğini düşünüyordum. Süreç benim tahminden daha kısa sürede ters döndü. Kazanılanların bir kısmı geri verildi. Bunda baş rolü Fed bağlamında ortaya çıkan gelişmeler oynamış gibi görünüyor. Ama, gelinen noktada, Türkiye ekonomisine dönük risk algısının bütünüyle giderilmemiş olması da düzeltme sürecinin kısa kalmasında etkili oldu diye düşünüyorum. Seçimden tek parti iktidarının çıkmış olması doğal olarak siyasi risk primini azalttı. Ama riski hala canlı tutan bazı unsurlar da varlığını sürdürdü. Örneğin, seçimi kazanmış olan siyasi kadronun seçime giden süreçte gösterdiği performansın ciddi risk ögeleri barındırması ve bunların zihinlerdeki canlılıklarını hala muhafaza ediyor olması bu unsurların başında geliyor. Yeni dönemde ekonomiyi yönetecek kadronun ve benimsenecek önceliklerin belirsizliğini koruyor olması da yeni risk unsuru olarak tanımlanıyor. Yeni yönetimin eski dönemde olduğu gibi kurumlarla kavgaya tutuşması olasılığı da hala canlı gibi. Bunun risk ürettiği belli olan bir yöntemin sürdürülmesi anlamına geleceği de açık. Buradan üreyecek gerilimin seçim sonrasında yaşanan düzeltmeyi bütünüyle tersine çevirmesi de olası. 

Uzun lafın kısası, seçim sonrasında esen olumu rüzgarların ön ayak olduğu düzeltme süreci beklenenden kısa sürdü. Yoğun bir risk bombardımanının ardından gelen böyle bir sürecin görece kısa ömürlü olmasını anlamak mümkün. Ama yeni dönemde bundan kaçınmanın da mümkün olabileceğini düşünüyorum.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Ekonomi kıskaçta 20 Aralık 2018
Normalleşme mi? 06 Aralık 2018
Kur’u temizleme 25 Ekim 2018
Yeni bir durgunluk mu? 18 Ekim 2018
Zaman mı kazanıyoruz 11 Ekim 2018
Tedbir gerekirdi 04 Ekim 2018
2019 yılı kritik 13 Eylül 2018
Adını koymadan 06 Eylül 2018