Düşüş döngüsü başladı

Özgür HATİPOĞLU
Özgür HATİPOĞLU DERİN BAKIŞ [email protected]

Fed’in Jumbo dedikleri (şu tabirden de hiç hoşlanmıyorum, bence 50+ faiz hareke­ti Jumbo sayılmalı) faiz indirimini yapması açıkçası beni oldukça şaşırttı. Hatta bir de üs­tüne noktasal grafikte 2025 beklentisini de sa­dece 75 bps verince benim düşünceme nere­deyse tam zıt oldu diyebilirim.

Biliyorsunuz, birçok ortamda ilk artırımın çok hızlı olmayacağını ama 2025’in olduk­ça farklı bir görünümde geçeceğini beklediği­mi konuşuyordum. Ancak Fed’in çizdiği patika son derece farklı. Bunun tek anlamı var; Powel ve arkadaşları hiçbir şart altında resesyon bek­lemiyorlar, ama ekonomik yavaşlama olabilir. Aslına bakarsanız bu, kendisinin ifadesi. Bir soru – cevap oturumunda sorulardan birine ce­vap verirken ağzından önce resesyon lafı çıkar­ken yarıda kesip kendisini hemen düzeltti ve ekonomik yavaşlama dedi. Yani ne anlıyoruz? Algı yönetimi de dahil olmak üzere kesinlikle resesyon kelimesini telaffuz etmiyor sanki.

Yaşanacakları sadece istihdamda bozulma olarak değerlendiriyor olmalılar. Sonucunda ise büyümeye etkisinin sınırlı olmasını bek­liyorlar. Sosyal medyamda da bir paylaşımda bahsetmiştim; bir resesyon için getiri eğrisin­den çeşitli bölgesel Fed’lerin 1 yıllık enflasyon beklenti modellerine kadar her bir şey aslın­da yüksek ihtimalle resesyon diyor ama tanı­mı gereği ekonomik daralma da gerektiği için “bir tek bu kaldı” demiştim. Anladığım kada­rıyla komite üyeleri ve başkan bana “çok bek­lersin” diyor.

Bunu göriciiiz! Neden böyle diyorum? Çün­kü meşhur swap piyasası ve futures piyasası 2025 sonuna kadar 125 bps faiz indirimi bek­liyor. Şimdi diyeceksiniz ki “ne var ki daha ön­ce de 7 indirim bekliyorlardı sonra yola geldi­ler”. Haklısınız, 7 indirim işin biraz saçmalık boyutuna geldiği zamandı. Ancak yola da tam gelmediler. Hatırlarsanız o sıralarda Fed faiz indirimi için zaman vermiyordu daha. Ve son saniyeye kadar 50 mi 25 mi belli değildi. So­nunda da piyasanın en son beklentisini yer­leştirdiği 2024 sonu için 100 bps’i destekler bir karar verdi. Yani demem o ki; bu savaşı her zaman Fed kazanmıyor.

Altın ve gümüşe dikkat etmek lazım

Altın ve gümüş hepimizin uzun dönemli sevgilisi… herkesin portföyünde bir şekliyle mutlaka vardır. Kimisinin BES’inde, kimisi­nin finansal portföyünde çeşitli şekillerle, ki­misinin banka hesabında veya kasasında, hiç bi’şey değilse eşinin, sevgilisinin kulağında, bileğinde, parmağında vardır.

Artık hepimizin bildiği üzere altın iyi bir yıl geçirdi ve yatırımcısına sene başından bu yana yabancı para bazında %27’den fazla getiri üret­ti. En büyük destekçisi tabi önce enflasyondan korunma aracı, sonra da düşen faizin karşısın­da sürü psikolojisi ile yükseliş beklentisi oldu. Bu arada jeopolitik risklerin katkısı da göz ardı edilemez. İsterseniz biraz da çeşni olsun; ilk te­tikleme merkez bankalarıyla gelmişti diyelim.

Buraya kadar oldukça iyi ama ya bundan sonrası? Özellikle e 50 bps lik indirimin ar­dından tahvil piyasasının buna ölü taklidi ile karşılık vermesi ne anlama geliyor? Şu anla­ma geliyor; öncelikle tahviller, ardından altın ve gümüş faiz indirimlerinin ilk şokunu aslın­da önden fiyatlamışlardı.

Bu nedenle 50 pu­anlık indirimi görünce fiyatladıkları beklenti gerçekleşti ve yeni fiyatlayacak bir durum ol­madığı için şimdilik gün içi traderların elinde, verilerin eşliğinde savruluyorlar. Eğer 25 bps olsaydı şu indirim, o zaman süper hareket ola­caktı ama… hem tahvil için hem de altın ve gü­müş için yepyeni bir alış imkanı olacaktı.

Neyse, rüyamda göreceğim sanırım. Ger­çekliğe dönersek; altının en önemli yönlendi­ricisi faizin şimdilik beklemeye geçmiş olması ve bu arada eğer bazı veriler güçlü gelirse tah­vilin satış görmesi, altın ve gümüş için yuka­rıda rüyamda görürüm dediğim fırsatın 2.tu­runu başlatır.

Bu nedenle tepeye yakın yer­den alınan ve maliyeti yüksek olan kıymetli metal pozisyonlarında hedge yapılması için bence uygun zamanlardayız. Nitekim altın pi­yasasında opsiyonlarda eşine çok rastlanma­yan bir durum var. Vadeli kontrat opsiyonla­rının volatilite grafiğinde hemen her zaman alım opsiyonu tarafı çok daha yüksek olur. An­cak şimdilerde neredeyse hem alım hem satım opsiyonlarının volatilitesi eşit geçiyor. Bu da piyasanın yön konusunda kararsız olduğunu gösterir.

O kadar güçlü alıcılı olan bir piyasada alıcıların çekilmesi kâr realizasyonunu tetik­leyebilir ve fiyatta düşüşe neden olabilir. Ak­si gibi altın bu yatay koşuda tek değil, gümüş opsiyonları da yanı şekilde. Bu nedenle bir kâr satışı ihtimalinin dikkate değer şekilde arttı­ğını düşünmek için güçlü nedenler var. Am­man dikkat!

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Riskler rafa kalktı 27 Kasım 2024
Risk, risk, risk 20 Kasım 2024
Ne hafta ama!! 05 Kasım 2024
Yine yeniden ralli? 17 Eylül 2024