Durumun özeti

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ debrovian@gmail.com




Özetleyelim. (a) 2012'de sanayi üretimi ve GSYH momentum kaybetti. Q1 2012'de düzeltilmiş olarak sıfır civarında GSYH büyümesi bekliyoruz. Son verilere göre yumuşak inişle  ile sert iniş arasındayız çünkü 2012 ikinci çeyrek de yatay seyrediyor. Düzeltilmiş büyüme son 5 çeyrekte 1.6, 1.3, 1.3, 0.6 olurken, 2012 ilk çeyrek sıfır civarındayız, hatta hafifçe negatif olabilir. Yine de Q1 2012'de manşet büyüme (yıllık, düzeltilmemiş) yüzde 2-2.5 çıkabilir. Q2 2012'den başlayarak büyümenin canlanacağı beklentisi henüz gerçekleşmemiş durumda . (b) Q4 2012'de yılın en yüksek verisini bekliyorduk. Beklentiyi koruyoruz; fakat yüzde 4'e ulaşılacak mı? Teşvik gerekecek. (c) Son 10 ayın en düşük aylık enflasyonundayız.  Yıllık enflasyon %11,14'ten %8,28'e geriledi. Yıllık artışlar çekirdek enflasyon göstergesi olan H endeksinde %8,23 (Nisan: %8,62), I endeksinde %7,67 (Nisan: %8,24) oldu. Mayıs ayında gıda, ev eşyası ve ulaştırmada fiyatlar gerilerken, giyim ve eğitim en yüksek artışı gösterdi. Mayısta enflasyonun düşüşüne katkı yapan baz etkisi Haziranda tam tersi bir etki yapacak. Çünkü geçen yılın haziran ayından elimizde %-1,43 bulunuyor. Haziranda gıda fiyatlarının yatay, giyimin düşüş yönlü seyir izlemesini bekliyoruz. Olumsuz baz etkisiyle birlikte yıllık enflasyonun Temmuz veya Ağustos başında tekrar çift haneye yükselmesi muhtemel görünüyor. (d) Enflasyon 2012 sonunda yüzde 7.5-8.0 aralığına gerileyebilir. Başka "şok" olmaması lazım. Potansiyel (trend) enflasyon yüzde 6-6.5 arasında. "Çekirdekler" (H ve I) yüzde 8 civarında yataylaşmış halde.  Tek hanede tutmak örtük veya geçici amaç olabilir. Kur stabilitesi: dezenflasyon için sine qua non. "Geçiş katsayısı" yüzde 25'ten 20'ye geriledi; fakat hala çok önemli.  (e) Tüm sorunların gizlendiği yer  olan cari açık azalmaya başladı. (f) Büyüme ve kredi genişlemesini isteyerek yavaşlatma politikası sonuç veriyor; fakat para politikasında 9 ay, kredilerde 6 aylık gecikme yapısı bu sefer de aşırı gitme tehlikesi gösteriyor. (g) Kurda değer kaybı ara malı ithalatına henüz yardımcı olmamış görünüyor. Girdi ithalatındaki yavaşlama tamamen sanayi üretimindeki yavaşlamaya bağlı görünüyor. Bu hem endeks  ve ithalat rakamlarında, hem de artış oranlarının paralelliğinde böyle görünüyor. "İkame etkisi" henüz ortada yok. Görüntü cari açığa "absorbsiyon" . yaklaşımına destek verir nitelikte
Ama dünyanın hali giderek daha kötü görünüyor. Mesela Euro alanı giderek tasarım hatası gibi algılanmaya başladı. Baştan tasarım hatası varsa sürdürülemez demektir. Bu durumda sorun büyük: mevduatlar, krediler, kontratlar, maaşlar ve fiyatlar ne olacak? "Bank run" başladı gibi. Öte yandan her Euro farklıysa farklı Euro'lar arasında sabit kur rejimi uygulanıyor diyebiliriz. Yani bir tür EMS geri mi geliyor? Sermaye hareketleri serbestse sabit kur rejimlerini sürdürmek zor ve sabit kur rejimini sürdürebilmek için Almanya'nın -Euro alanı de facto bir Mark alanıdır önermesini benimsiyoruz- harcama yapması ve borçların garantörlüğünü üstlenmesi gerekiyor.

Peki bu işten nasıl çıkılabilir? Genel kanı 1930lar boyunca depresyonda kalan ABD ekonomisinin II. Savaş'la toparlandığı. Oysa ki arada milli gelir hızla artmıştı. Bu görüşün nedeni 1930'ların başında ve 1938'de hızla düşen üretimin trend büyümeye geri dönüşün 10 yıl sürmesine neden olması. Yani aslında arada 5 yıl süren ciddi bir hızlı büyüme dönemi de var. Bugün o dahi yok. Christina Romer'in meşhur çalışmasına göre 1930'lar verileriyle simülasyon ve gerçek maliye politikaları arasında fazla fark yok. 1942'den sonra  fark var. Maliye politikaları zaten kullanıldığı için fazla fark yaratmıyor olabilir. Bir görüş çarpanın düşük olduğu şeklinde. Para politikası simülasyonuysa tersine çok büyük fark yaratıyor. 1930larda para arzı artışı trend seviyesinde tutulmuş olsaydı reel GSYH 1937 yılında gerçekleşmenin yüzde 25 altında olacaktı. 1942'de aradaki fark yüzde 50'ye çıkıyor.

Yani? 1929'dan çıkış "parasal" mıydı? Tartışmalı. ECB bilançosu ve Fed bilançosu karşılaştırması grafikte görülüyor. ECB henüz Fed'e göre aktifine oranla o kadar fonlama yapmış değil. Biraz daha yol alabilir. İkisi birden son bir genişlemeye gidebilirler. Yeter mi? Yetmez. Gordon (2011) tam da bu konuda şu sonuca varmış. 1939:Q1-1941:Q4 canlanması yüzde 89 oranında maliye politikasına bağlanabiliyor. Yüzde 34 parasal genişlemeye ve geri kalanı 34 (-yüzde 23) VAR dinamik tahminine bağlanıyor. Kamu dışı harcamaların negatif katkısı 1941 yılının ikinci yarısından itibaren askerileşen ekonomide kamu dışı sektörlerin kapasite tahditlerine takılmasıyla izah ediliyor. Yani para politikası + mali genişleme + diğer her şeyle çıkılabilmiş. Gelecek için bağlanma anlamında mali uzlaşma tamam; ama "kemer sıkma" kimseye fayda sağlamayacak.    

gunduz_grafik.jpg
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019