Durgunluk ve ihracat!

Şefik ERGÖNÜL
Şefik ERGÖNÜL İHRACAT SOHBETLERİ [email protected]

İHRACAT SOHBETLERİ / Şefik Ergönül [email protected] Piyasaların hali malum! Herkes enflasyon için bir telden çalıyor. Pazar alışverişi ceplerimizdekini alıyor. Çekler, senetler, ödemeler aklımızı başımızdan alıyor. İşçimiz; minibüs parası arttı, elektriğe zam geldi, ekmekler şu kadar oldu diyerek, verdiğimiz ücret zammını beğenmiyor. Ne yapsın ki, gelen gideni ne kadar karşılıyor tartışmaya açık. Öte yandan işveren ne yapsın? Rekabetin gözü kör olsun. Fiyatlar yerinde sayıyor, kâr marjları gittikçe daralıyor. Bir bitmez tartışma ki sonu hiç görünmüyor. Peki, çözümü nerede ve nasıl bulacağız? Hepimizin merak ettiği soru da bu zaten! Çoğu işletme ve hemen hemen her üretici gözlerini dışarı çevirmiş vaziyette. Hepsi ihracat yapma arayışı içerisinde. Haksız da değiller. Daralan piyasanın genişletilmesi ancak yeni piyasalara girmekle mümkün olacağından, onlar da yurtdışı pazarları hedef olarak almış durumdalar. Niyet iyi de, eski deyimle "kuvveden fiile" geçmek nasıl olacak. Başka bir deyişle bu niyeti eyleme nasıl çevireceğiz. Diyelim ki kapıya bir yabancı müşteri geldi, biz de ona istediği malı verebilecek durumdayız. Ona "beyefendi işte malın burada al git" mi diyeceğiz ve sonra da kendimizi ihracat yapmış varsayacağız. Şaka gibi gelse de böyle olayların pek de az olmadığını çoğumuz biliyoruz. Bu konuyu bugün neden açtım? İhracat piyasasında çalışan birçok arkadaşımıza, "Biz de ihracat yapmak istiyoruz, bize yardımcı olup destek verir misiniz" diye sorular yöneltiliyor. Bunu da çok olağan karşılıyorum. Olması gereken şey de içinde bulunulan sıkıntılardan çıkışa bir arayış içerisinde olmak. Olmaması gerekense de ihracat işini, salt bugün yaşanılan durgunluktan bir çıkış olarak görmek. Eğer niyetiniz bu ise, siz ihracatçı olmak niyetinde değil, ancak bu sıkıntılı anınızda yeni bir müşteriye satış yapmak niyetindesiniz ki bu durumda bizim size verebilecek bir şeyimiz olmayacaktır Durgunluktan çıkmak için, ihracat yapma arayışlarına girmek olumlu bir çaba olsa da, bunun gerilla savaşı gibi vur kaç taktikleriyle olacağını düşünmek de olumsuz bir davranıştır. İhracata yönelen dostlarımıza tavsiyemiz, kalıcı olması gereken bir niyet sergilediklerini bilmeleridir. Bu nedenle ihracatın salt müşteri adresi bularak yapılamayacağını, öte yandan ürünlerimizin yurtdışı edilmeleri işlemlerinin de ihracatın tümünü değil, ancak ihracat zincirinin sona yakın halkalarından birini temsil ettiğini belirtmek isterim. İyi düşünülmeden katılınan fuarların getireceği hem parasal, hem de moral kayıpları unutmamak gerek. Bir teklifte bulunması gereken unsurları bilmeden verilen bir teklif sonunda bağlanan bir işin getirebileceği riskleri düşünmek gerekir. Malı göndereceğiniz yer Antalya değil ki sorun çıkarsa hemen gidip üründeki sorunu halledin veya tahsilatın peşine gidin. Hukukunu, dilini, çevresini, adetlerini ve daha bir sürü şeyini bilmediğiniz bir yere mal satıp, sonra da "pardon dostum, yanlışlık olmuş" deme şansınız yok. Diyeceksiniz ki "Be kardeşim bunca sözden sonra bizde ne ihracat iştahı kaldı, ne de cesareti." Bunca sözü ihracat yapmayan dostlarımızı korkutmak için değil, uyarmak için yazdım. Lütfen bilgiye önem veriniz ve ihracatın her aşamasını öğrenmek için çaba gösteriniz. Güzel olan şu ki, bugün bilgi ve eğitim alabileceğiniz birçok program var piyasada. Kuşkusuz uzak durmamız gereken ve kerameti kendinden menkul olanlar da var. Bu konuya yeni başlayan dostlarımıza önerim www.igeme.org.tr adresinde ihracatta pratik bilgiler ve 100 soruda ihracat bölümlerini ziyaret etmeleri. Bir yerden bilgi toplamaya başlarsak, bilmediklerimizin farkına varabiliriz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
96 yılda ihracat... 29 Ekim 2019
Tahterevalliye Dikkat 15 Ekim 2019
İhracat ve Facebook 17 Eylül 2019
Promosyon mu o da ne? 10 Eylül 2019
Müşteriye Doğru Erişim 27 Ağustos 2019