Durgunluk dönemlerinde eğitimin önemi
Yücel Uygun
“İşleriniz iyi gidiyorsa eğitim bütçesini iki katına çıkarın, kötü gidiyorsa dört katına.”
Tom Peters
Yukarıdaki Tom Peters’ın sözünü daha önceden başlık olarak kullanmıştım ama önemli olduğu için tekrar vurgulamak istedim. Durgunluk dönemlerinde bazı işletmeler ilk olarak reklam ve eğitim harcamalarını durdururken, bazı firmalar ise işletmenin sürdürülebilir başarı göstermesinin en önemli unsurlarından ikisi olan bu konular üzerine daha çok yoğunlaşırlar. Yapılan araştırmalar, durgunluk dönemlerinde reklam ve eğitim konularına önem vermeye devam eden işletmelerin, durgunluk döneminden daha güçlü bir şekilde çıktığını göstermektedir.
Durgunluk dönemlerinde işletmeler, ayakta kalabilmek için birçok farklı şekilde aksiyon alabilirler, (maliyet kısma tedbirleri vb.- fakat eğitimden kısmak –veya eğitimleri durdurmak) yapılan en büyük hataların başında gelmektedir. Bazı şirketler ekonominin iyi gittiği dönemlerde örgütsel yağ bağlar. Satış kadrolarında kimin daha düşük performans gösterdiği pek belli olmaz, fakat durgunluk dönemlerindeki süreçte bu çalışanlar hemen su yüzüne çıkarlar. Çünkü ekonominin iyi gittiği dönemlerde neredeyse herkes kolay satış yapabilir, ancak durgunluk dönemlerinde başarı, çok çalışan ve satışın nasıl yapıldığını iyi bilen çalışanların/ekiplerin olacaktır.
İşletmeler durgunluk dönemlerini çeşitli şekillerde fırsata çevirebilirler. Personelin eğitimi de bu yaklaşımların başında gelmektedir. Özellikle resesyon dönemleri şirketlerin, satış süreçlerini daha iyi ölçmesi için ve personelin bilgi birikimini eğitimle artırması için önemli bir fırsattır. Durgunluk dönemlerinde, personelin eğitimine (özellikle satış gücü, müşteri ilişkileri, liderlik, zor dönemlerde liderlik vb.) daha çok önem veren firmalar, hem şimdi hem de gelecekte aşağıdaki ayrıcalıklara sahip olacaklardır:
- Personelin motivasyonu artar
Liderliğin en önemli unsurlarından biri şüphesiz ki çalışanları motive etmektir. Durgunluk dönemlerinde eğitim alan personelin, motivasyonu ve güven duygusu yükselir. Çalışan işini daha çok sahiplenerek yapar ve kendini endişelerinden sıyrılmış hisseder.
- Hizmet kalitesi yükselir
Eğitim alan personelin sunduğu hizmetin kalitesi de otomatik olarak yükselir. Bu da durgunluk döneminin geçmesini bekleyen işletmeler için çok sert bir darbe olacaktır. Hizmet kalitesi yükselen işletmenin gelecekte mevcut pazarını büyütmesi de muhtemeldir. (Bu dönemleri başarısız bir şekilde geçiren işletmelerin kaybettiği pazar payları olacaktır.)
- Kaos ortamı yatışır
İşletme içinde baş gösteren, personelin endişeli tavırları yerini güven oluşturan bir ortama bırakır. Rakip firmalar personel çıkarırken, çalıştığı işletmenin eğitime önem verdiğini görmesi, personelin firmaya olan güven duygusunu önemli ölçüde yükseltir. Kendini değerli hisseden personelin, işletmeye olan bağlılığı artar.
- Firmanın imajı yükselir
Firma, yeteneği artan personel ve yüksek hizmet kalitesi ile imajını yükseltir. İmajı yükselen firma, rakiplerine göre birkaç adım öne çıkar.
- Firma/personel durgunluk döneminden daha az yara ile kurtulur
Özellikle satış kadrosunun durgunluk dönemlerinde eğitilmesi, işletmenin resesyon dönemini daha az sıyrıkla atlatmasını sağlar. Durgunluk dönemlerinde hangi yaklaşımların uygulanacağını öğrenen/ hatırlayan personelin savaşçı ruhu ortaya çıkar ve bağışıklığı kuvvetlenir. Personelin hem dışsal hem de içsel motivasyonu yükselir ve hedeflerine ulaşması kolaylaşır. Aynı zamanda çalışan çeviklik kazanır.
- Pesonel farklı bakış açısı geliştirir
Eğitim alan personel/yöneticiler farklı bakış açıları edinir, krizi fırsata dönüştürme konusunda yetkinlik kazanır, gelecekteki muhtemel krizlere karşı daha çok hazırlıklı olurlar.
Tabii ki, firmaların sürdürülebilir bir başarı gösterebilmesi için, sadece durgunluk dönemlerinde değil tüm zamanlarda, eğitimi her zaman ilk sırlara koymaları gerekiyor. Düzenli bir eğitim sistemi olan işletmelerin, eğitim sistemi olmayan rakiplerine göre, kârlılık oranlarının daha yüksek olduğu bilinmektedir.
Ülkemizde maalesef düzenli eğitim sistemi olan firmaların sayısı yüze 40’ın altındadır. Günümüzde başarılı işletmelerin hemen hemen hepsi, hem kendi yöneticileri/eğitimcileri tarafından sunulan iç eğitim sistemini, hem de dışarıdan gelen konusunda uzman danışmanların sunduğu dış eğitim sistemini kullanmaktadır. Dışarıdan alınan eğitimlerin en önemli faydaları ise; personelin özellikle kendisini zorlayacağı konularda (hedefler, disiplin vb.) yapması gerekenleri emir olarak algılamaması(özerk bir tutum oluşturması) ve çalışanın veya yöneticinin işletme körlüğü konusunda farkındalığının yükselmesidir.