Dünyayı kirleten 100 şirket
The Carbon Majors raporuna göre, 1988 yılından bu yana küresel karbon emisyonlarının yüzde 71’ini 100 şirket gerçekleştiriyor. Climatic Change isimli bilim dergisinde yayınlanan araştırma 8 yıllık bir çalışmanın sonucu. Araştırma, 1988 yılından bu yana küresel sanayi emisyonlarının yüzde 50’sinden fazlasının da 25 şirket tarafından gerçekleştiğini ortaya koyuyor. Dolayısıyla, büyük şirketlerin küresel ısınma konusunda duyarlı davranmaya başlaması, karbonsuz bir ekonomiye geçişte büyük bir değişim yaratabilecek güçte.
Genel olarak karbon emisyonları ülkesel bazda ölçülüyor. Fakat The Carbon Majors raporu fosil yakıt üreticilerine odaklanan bir rapor. Raporun öne çıkarmak istediği temel unsur ise, büyük şirketlerin ve bu şirketlerin yatırımcılarının küresel ısınma ile mücadelede aslında ne derece büyük bir rol oynadıklarını ortaya çıkarmak. Raporun ortaya çıkardığı gerçek dikkat çekici: 25 şirket - ki bu şirketler arasında hem özel sektör hem de kamu sektöründe faaliyet gösteren şirketler mevcut - 1988 yılından bu yana küresel sanayi emisyonlarının yarısından fazlasını gerçekleştiriyor.
Fosil yakıt üreticisi olan bu şirketler aynı zamanda küresel ısınmanın da önemli birer sorumlusu konumunda.
Rapora göre en fazla karbon emisyonuna neden olan şirketler arasında Exxon- Mobil, Shell, BP ve Chevron ilk sıralarda yer alıyor. Eğer fosil yakıt üretimi, 1988 ve 2017 yılları arasında olduğu gibi, önümüzdeki 28 sene de aynı şekilde devam ederse, içinde bulunduğumuz yüzyılın sonuna kadar küresel bazda ortalama hava sıcaklığı 4 derece artacak. Bu da, bazı canlı türlerinin yok olmasından, gıda kıtlığına kadar çok sayıda felaket riskini beraberinde getirecek.
Temiz enerjiye yönelen şirketler de var
The Carbon Majors raporunu hazırlayan uzmanlara göre, önümüzdeki dönemde şirketlere çok ciddi bir sorumluluk düşüyor. Asıl sorun ise, kıssa vadeli karlılık endişesi ile karbon emisyonlarının azaltılmasını sağlayacak politikaların benimsenmesi arasındaki o ince çizgi. The Carbon Majors raporuna göre, küresel bazda endüstriyel karbon emisyonlarının beşte biri kamuya ait şirketlerden kaynaklanıyor. Uzmanlar yatırımcıların bir an önce fosil yakıtlardan vazgeçmeleri gerektiği çağrısında bulunuyorlar. Çünkü bu durum artık sadece ahlaki bir risk değil, aynı zamanda ekonomik bir risk. Tüm dünya fosil yakıtlardan uzaklaşıp temiz enerjilere yöneliyor. Bu değişim son dönemde oldukça hız kazanmış durumda. Fosil yakıt yatırımcıları için de kayıp riski her geçen gün artıyor. Dünya kirleten 100 şirketin yanında, tam ters yönde hareket eden ve geleceğe dair olumlu adımlar atan şirketler de var. İçlerinde Apple, Facebook, Google ve İkea gibi şirketlerin de bulunduğu 100 şirket, RE100 girişimi kapsamında yüzde 100 yenilenebilir enerji kullanımına geçme sözü verdi. Volvo, 2019 yılı itibariyle ürettiği tüm otomobillerin elektrikli ya da hibrit olacağını açıkladı.
Bu arada petrol ve gaz şirketleri de yeşil yatırımlara yönelmeye başladı. Shell 2015 yılında yenilenebilir enerjilere 1.7 milyar dolar yatırım gerçekleştirdi. Chevron, karbon emisyonlarını azaltma amacıyla önemli yatırımlar yapmaya devam ediyor. BP, küresel ısınma ile mücadelede rol üstlenmek istediğini ve bu nedenle hem yenilenebilir enerjilere hem de karbon emisyonlarını düşürecek inovasyonlara yatırım yapacağını açıkladı.
Düşünce kuruluşu Chatham House akademisyenlerinden Paul Stevens’ın da dediği gibi, çok uluslu şirketler önümüzdeki on yıl içinde iş modellerini değiştirmezlerse, çok ani ve sert bir sonla karşı karşıya kalacaklar. Aslında petrol endüstrisinin geleceği bugünden yazıldı: Yenilenebilir enerjilere yönelmek ve değişimi doğru yönetmek zorundalar. Yoksa müzik sona erdiğinde, sahnede tek başlarına kalacaklar.
2 trilyon dolar zarar riski kapıda
Carbon Tracker tarafından 2015 yılından gerçekleştirilen başka bir araştırmanın ortaya koyduğu net bir sonuç var: Fosil yakıt şirketleri önümüzdeki on yıl içinde kömür, petrol ve gaz projelerine odaklanmaya devam ederek 2 trilyon dolar kaybetme riski ile karşı karşıya kalacaklar. Çünkü gerek yenilenebilir enerjilerin hızla yükselmesi, gerekse yatırımcıların bu yükselişe önem vermeye başlamaları, işlerin gidişatını ciddi şekilde değiştirecek. Önümüzdeki dönemde petrol üreticisi büyük şirketlerin karbon emisyonları konusunda şeffaf olmaları ve yatırımcılarını bilgilendirilmeleri küresel ısınma ile mücadelede belirleyici olacak.