Dünyayı 'bilgi' kurtaracak

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

Geleceğe yönelik yatırımların iklim değişikliyle bağlantılı risk ve fırsatlarını daha iyi anlamak için, şirketlerin 2 derece daha ısınması söz konusu olan bir dünyaya nasıl hazırlandıklarını ve kendilerini nasıl konumlandırdıklarını bilmek gerekiyor.

Şirketlerin iklim değişikliği karşısında ve yenilebilir enerjiye geçiş sürecinde neler yaptıklarını, belirsiz bir geleceğe nasıl hazırlandıklarını şeffaf bir şekilde raporlamaları; karşılaştırılabilir ve istikrarlı bilgi sağlamaları gerekiyor.

İklimle bağlantılı risk ve fırsatlar hakkında etkin bildirimde bulunan şirket sayısı arttıkça, yatırımcılar da bu yeni riskler hakkında farkındalık kazanacak. Bu farkındalığın artması ise, hükümetlerin iklim değişikliği politikalarını önemli ölçüde etkileyebilecek bir güce sahip.

Nitekim bugün dünya genelinde yüzlerce şehir, eyalet ve bölge, şirket, yatırımcı ve sivil toplum kuruluşu iklim değişikliğine karşı mücadelede çıtayı yükseltiyor. Geçtiğimiz günlerde G20 liderlerine yapılan çağrı da bunun en somut örneklerinden. Çağrıyı yapan paydaşlar, toplam 1.2 milyar kişiyi kapsayan, küresel ekonominin üçte birinden fazlasını ve yaklaşık 200 trilyon dolarlık varlığı yöneten 400 küresel yatırımcıyı içeriyor.

Yeni gelişen düşük karbonlu ekonomilerdeki fırsatları yakalamayı planlayan bu aktörler, amaca uygun tasarlanmış modern ekonomilerin acil küresel sorunları ele alması çağrısında bulunuyorlar. Bu kapsamda, özel sektör yatırımcıları ve şirketleri ile sivil toplum örgütlerinin Eylül 2018'de Kaliforniya'da düzenlenecek büyük küresel iklim zirvesi öncesinde iklim değişikliğiyle mücadele çalışmalarını büyük ölçüde arttırması planlanıyor.

Son dönemde, tüm dünyada küresel ısınma ile mücadele ve Paris Anlaşması'nın hayata geçirilmesine yönelik gösterilen destekte büyük bir artış var.

Örneğin C40 Kentleri olarak da bilinen "Büyük Kentler İklim Liderlik Grubu"ndan 46 Belediye Başkanı ortak bir metne imza attı. Açıklama, G20 liderlerine yurttaşların hizmet vermek ve gezegenimizi kurtarmak adına küresel belediye başkanlarıyla pragmatik ve pozitif bir işbirliği yapmaları çağrısında bulunuyor.

Finansal İstikrar Kurulu (FSB), İklimle Bağlantılı Finansal Bildirim Görev Gücü (TCFD) tarafından yazılan iklim değişikliği ile ilgili finansal risklerin açıklanması ve takip edilmesine yönelik öneriler raporunu tanıttı. Bu öneriler, piyasa değeri 3.3 trilyon doları aşan 100 şirket ve 24 trilyon doların üstünde sermaye yöneten finans şirketleri tarafından destek gördü.

22 trilyon dolar üzerinde varlık yöneten yaklaşık 400 küresel yatırımcı tarafından desteklenen 6 yatırım kuruluşu, hükümetlerin Paris Anlaşması konusundaki taahhütlerinin arkasında durmaları ve iklim değişikliğine karşı güçlü kolektif eyleme geçilmesi konusunda fikir birliğine varmaları çağrısında bulundu.

Önemli çağrılar

Tabii ki asıl önemli olan G20 liderlerinin küresel ısınma ile mücadelede somut ve etkili adımlar atmaları. Bu kapsamda dünya liderlerine yapılan çağrılar şu yönde:

- Mevcut iklim taahhütleri ve insanların güvende olmalarını sağlayacak taahhütler arasındaki farkı kabul etmek.

- En geç 2018 yılına kadar, 2020 ulusal katkı niyetlerinin revize edileceği ve çıtanın yükseltileceğine dair siyasi vaatte bulunmak

- Paris Anlaşması'nın uzun dönemli hedefleriyle uyumlu bir 2050 patikası geliştirmek için ulusal, alt ulusal, yerel yönetimler ve diğer devlet dışı aktörler arasında işbirliği ve ortaklıklar yapılması.

- Alt ulusal yönetimler, devletler, bölgeler ve şehirlerin iklimle mücadele konusundaki öncü ve uygulamacı rolünün G20 tarafından tanınması.

- Finansal İstikrar Kurulu (FSB) tarafından kurulan İklimle Bağlantılı Finansal Bildirim Görev Gücü'nün (TCFD) önerilerinin desteklenmesi ve uygulamaya geçirilmesi.

- Fosil yakıt sondajı ve kömür üretimine verilen tüm teşvikler başta olmak üzere, 2020'ye kadar tüm fosil yakıt teşviklerinin adil bir şekilde kademeli olarak sonlandırılmasına dair net bir zaman çizelgesi sunulması.

- Karbon fiyatının, toplumsal maliyetine orantılı bir biçimde fiyatlandırılması.

- Düşük karbonlu yatırımın önünü açacak ve hızlandıracak bir dizi sıkı önlemler alınması ve finans sisteminin karbondan arınmasına yönelik çalışmalara devam edilmesi.

- Enerji ihtiyacının tamamının yenilenebilir kaynaklardan üretilmesini sağlayacak sürecin hızlandırılması.

Yatırımcılar ve özel sektör iklim risklerinin farkında

Önemli yatırımcı ve özel sektör temsilcileri düşük karbon ekonomisine geçişin başladığını biliyorlar. Bu kapsamda hükümetlerin bir an önce Paris Anlaşması gereklerini yerine getirmelerini talep ediyorlar. İşte bazı yorumlar:

- HSBC Holding Grubu CEO'su Stuart Gulliver: "İklim değişikliğiyle mücadelede başarılı olmak için iklimle bağlantılı risk bildirimlerine dair net ve istikrarlı kurallar olması hayati önem taşımaktadır. Görev Gücü'nün çalışması onaylanmış bir küresel bildirim çerçevesi geliştirilmesi açısından atılmış büyük bir adımdır."

- PepsiCo Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO'su Indra K. Nooyi: "İklim değişikliği çağımızın en önemli konularından biridir ve acil, eşgüdümlü eylem gerektirmektedir. PepsiCo'nun 2030 yılına kadar tedarik zincirimizin tamamında mutlak sera gazı emisyonlarını en az yüzde 20 oranında azaltılmasını kapsayan, bilime dayalı bir hedefi bulunmaktadır."

- AXA CEO'su Thomas Buberl: "Bu sorun sadece ülke ve hükümetler tarafından çözümlenemez; hem özel sektör hem de finans piyasasında aktörlerin de dahil olduğu küresel bir çaba gerektirmektedir."

- Australia and New Zealand Banking Group Limited (ANZ) CEO'su Shayne Elliott: "Hissedarlar ve bankaların daha bilgili kararlar verebilmeleri için şirketler ibraz ettikleri karbon risklerini ve fırsatları yönetim bildirimlerini iyileştirmelidir."

- Avaada Group Yönetim Kurulu Başkanı, Vineet Mittal: "Yenilenebilir enerji küresel karbon emisyonlarının azaltımında çığır açan etkenlerden biri olmuştur. Sektördeki teknolojik gelişmeler ve maliyetteki düşüş, hem ekonomileri körüklemek hem de yetersiz hizmet alan bölgelerde topluluk kurmak açısından, büyümeyi tetiklemiştir. Avaada olarak biz, bu fırsatı güçlendirmeye ve iklim değişikliğiyle mücadele için sürdürülebilir çözümler sunmaya devam etmeye kararlıyız."

- EDF Group CEO'su Jean-Bernard Lévy: "İş dünyasının iklim konusunda adil, şeffaf ve istikrarlı bir raporlama yapması düşük karbonlu ekonomiye geçişe öncülük etmenin iyi yollarından biridir."

- Enel SpA CEO ve Genel Müdürü Francesco Starace: "İklim değişikliği dünyanın günümüzde karşı karşıya kaldığı en büyük sorun. Etkileri, ekonominin her kesiminden şirketleri ilgilendirmektedir. Küresel iş hayatının ne yaptığı ve kaydettiği ilerlemeler hakkında istikrarlı ve şeffaf bir bilgi akışı yapbozun önemli bir parçasını teşkil etmektedir. Mirasımızın ötesine geçmenin ve varlıklarımızı geleceğe taşımanın yeni yollarını aramaya devam ederken, iklim değişikliği ile mücadele açısından finansal etki veri ve bildirimleri araçlarının önemi her geçen gün artacaktır."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar