Dünyanın gerisinde kalmak...

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI [email protected]

Küresel piyasalar Eylül ayına heyecanlı bir başlangıç yaptı. Beklentilerden düşük gelen ABD Ağustos ayı tarım dışı istihdam verisi (beklenti 180bin, açıklanan 151bin) piyasaları hareketlendirdi.

Fed’in faiz artışını erteleyeceği beklentisi ile dolarda aşağı, tahvil ve hisse senetlerinde yukarı yönlü hareketlilik görüldü. Yüksek betalı Türkiye piyasaları da riskli varlıklardaki alım dalgasından payına düşeni aldı.

Bizim görüşümüzde veri öncesine göre önemli bir değişiklik yok. Tarım dışı istihdam verisi faiz artışının sınırlı ve yavaş olacağını öngördüğümüz Goldilocks senaryomuzla uyumlu bir seyir izliyor.

Ağustos ayındaki yavaşlamaya rağmen yılın üçüncü çeyreğindeki ABD ekonomisinde istihdam artışı 213 bin ile ikinci çeyrekteki 146 bin ve ilk çeyrekteki 196 bin seviyesinin üzerinde seyrediyor.

Geçmiş yılların Ağustos ayı verilerinde daha sonra 30-40 bin civarı revizyon yapıldığını göz önüne alarak Fed’in yılın son çeyreğinde (Aralık diye okuyun) 25 baz puan faiz artıracağı görüşümüzü koruyoruz.

Mevcut konjonktür Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere para girişini destekliyor. Gelişmiş ülkelerde büyümenin düşüklüğü ve devlet tahvillerinin üçte birinin (11 trilyon dolar) faizinin sıfırın altına düşmesi gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahının güçlü olmasını sağlıyor.

15 Temmuz darbe girişimine ve tırmanan terör eylemlerine rağmen ekonomi cephesinde hayat normale dönmeye başladı. Ekonomi yönetiminin aldığı önlemler sayesinde, Temmuz ayında dibe vuran, ekonomik aktivite Ağustos ayında toparlanmaya başladı.

Tüketici güvenindeki toparlanma, kampanyalı konut satışlarındaki artış ve şirketlerle görüşmelerde edindiğimiz bilgiler iç talepteki gerilemenin geçici ve sınırlı olduğu görüşümüzü destekliyor.

28 ay aradan sonra yüzde 7 yükselen Ağustos ayı ihracatı ekonomide çarkların dönmesine yardımcı olan diğer bir faktör. Bu sayede, darbe girişimi ve arkasında tırmanan terörist eylemlere rağmen, 2016 yılı için yüzde 3.5’lik büyüme tahminimizi koruyoruz.

Yaşanan gelişmelerin ekonomi üzerindeki etkisinin sınırlı olmasına ve gelişmiş ülkelere para girişinin artmasına rağmen, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da tırmandırılan terör eylemleri ve Suriye askeri operasyonu nedeniyle dünyanın gerisinde kalıyoruz.

Gelişmekte olan piyasalarda yaşanan yükselişe rağmen Türkiye varlık fiyatları darbe girişimi öncesindeki seviyelere dönmekte zorlanıyor. Darbe girişimi öncesine göre Türkiye hisseleri yüzd 10 aşağıda, 10 yıllık DİBS faizleri 63 baz puan, 30 yıllık Euro-tahvil faizleri 34 baz puan yukarıda seyrediyor.

Fırat Kalkanı harekatında IŞİD’e karşı sağlanan askeri başarı Türkiye’nin Fırat’ın batısında güvenli bir koridor oluşturma konusunda önemli yol almasını sağladı.
Ancak ABD’nin desteğini arkasına almış PYD-YPG’nin Fırat’ın doğusuna çekilmemekte ısrar etmesi IŞİD sonrasında (belki de öncesinde) potansiyel bir çatışmaya zemin hazırlıyor.

Menbiç’i terketmeyen PYD’nin IŞİD kontrolünde olan El Bab’ı almak için harekete geçmesi durumunda Türkiye’nin desteklediği ÖSO ile çatışmaya girmesi kaçınılmaz olacak.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da son dönemde artan terör eylemleri Fırat Kalkanı harekatına kamuoyu desteğini azaltmak için bilinçli olarak tırmandırılıyor.
Fırat Kalkanı harekatının gerekliliğini tartışmıyoruz. Türkiye sınır güvenliğini sağlamak için Suriye’deki iç savaşa ÖSO’yu destekleyerek katılmak zorunda.
Ancak Suriye’deki harekatın yönü ve derinliği konusundaki belirsizlik ve yurtiçindeki terörist eylemlerin artması Türkiye piyasalarında risk priminin yüksek kalmasına ve dünyanın gerisinde kalmaya devam etmemize yol açacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019