Dünyanın geleceğine pro-aktif davranmak

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

Fed Başkanı Bernanke’nin bilinenin ilanı olmasına karşın dünyayı sarsan, “Dünyada likidite artışına fren” nitelikli açıklamasından önce, gelişmekte olan ülkeler arasında sadece Brezilya, bir gelecek öngörüsüyle faiz artışına gitti. Bu tutumuyla biz dahil diğer gelişmekte olan para birimlerinin arasında Fed açıklamaları sonrasında parası en az kayba uğradı.

Geleceği okuyarak pro-aktif davranabilmek için, öncelikle dünyayı yakında izlemek, muhtemel gelişmelere karşı doğru ve farklılık taşıyan senaryoları hayata geçirebilecek esnekliğe sahip olmak gerekir.

Şimdi dünyada hem yeni Serbest Ticaret Anlaşmaları’nın sayıları artıyor. Hem de STA’larda yapısal değişiklikler, farklılık taşıyan işbirlikleri gündeme geliyor.

AB ile ABD arasında STA görüşmeleri ticaret ve yatırım ortaklığını kapsayacak şekilde gündeme geliyor. Ülkemizin bu anlaşma paralelinde yer alması mümkün olmazsa dış ticaret açısından büyük zarara uğrayacağımızı söylemek yanlış olmaz. ABD’de ilki olmak üzere 1986 yılında İsrail ile imzaladığı tek tek ülkelerle imzaladığı STA’ların sayısı bu dönemde 16’ya çıkmış durumda. Ama buna dünyanın çeşitli bölgelerindeki grup sözleşmelerini eklediğimizde ABD’nin STA’larla özel avantajlar sağladığı ülke sayısı 100’ün üzerinde. ABDAB arasında STA imzalandığında bu ülkelerin tümü ABD ticaretinde sahip oldukları imkanları AB ticaretinde de elde edecekler. Bu ülkelerden tümü bizden de gümrük indirimleri elde edecekler. Ama biz AB’nin tam üyesi olmadığımız için bizim ihracatımızda bize üçüncü ülke tarifelerini yüksek olarak uygulayacaklar.

Bunun için AB-ABD arasında STA bizim dışında kalmamızla imzalanırsa, bizi “açık pazar” haline getiren çok olumsuz bir sonuç ortaya çıkacak. Şu anda sadece ABD ticaretinde 15 milyar dolar yıllık açık verdiğimiz bilinirken bunun yaratacağı olumsuzluğun çok yüksek olacağını düşünüp, ona göre bu anlaşma içinde mutlaka biz de yer alabilmeliyiz.

STA’lardaki yapısal değişikliklere de AB’nin Gürcistan’la geçen hafta imzaladığı “Derin kapsamlı” diye nitelenen anlaşmada görüyoruz.

AB-Gürcistan arasındaki STA hizmet, tarife dışı engeller, yatırım ortamı, fikri mülkiyet hakları, devlet sübvansiyonları, anti damping ve rekabet konularını da içererek, “derin anlaşma” olarak nitelendirilip, yeni nesil STA’ların bir örneği olarak karşımıza çıkıyor. 
Dünyadaki bu yeni gelişmeleri yakından takip etmemiz, bizim dış ticaretimiz ve rekabetimiz açısından ne sonuçlar verebileceğini kestirip yeni girişimlerde bulunarak pro-aktif hareketle kendimizi korumamız gerekir.

Yeni dünya ticareti sürekli değişimler ve yeni rekabet kurallarını gündeme getiriyor. Bu nedenle sürekli uyanıklık içerisinde dünyayı yakından izleyip dünyanın geleceğine pro-aktif davranmak zorundayız.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar