Dünyanın bilime, bilimin kadınlara ihtiyacı var
2018 UNESCO verilerine göre, dünya genelinde bilim alanında kadın araştırmacıların oranı yüzde 30. STEM alanında kadın oranı ise yüzde 35. Bu oranlar Türkiye’de biraz da yüksek. Tüm bilimsel araştırma alanlarındaki kadın oranı ülkemizde yüzde 37 düzeyinde. Ama yine de yeterli değil. Daha da kötüsü, her ne kadar bilim dünyasında kadın sayısı artsa da, master ve doktora seviyelerine yükseldikçe, bu oran hızla aşağıya inmeye başlıyor. Bu tablonun en önemli nedenlerinden birisi, bilim kadınlarının araştırma ve projelerine maddi destek bulmakta zorlanmaları.
Kadının sadece dış güzelliği ile değil, ama beyin güzelliği ile de ilgilenen L’Oréal, bundan 21 yıl önce L’Oréal Vakfı öncülüğünde “kadınların hayatını değiştirerek, dünyayı değiştirmek” hedefiyle UNESCO ile bir iş birliği başlattı. Bugün 117 ülkede devam eden iş birliği kapsamında bilimsel araştırma yapan bilim kadınlarının sayısını artırmayı teşvik eden çalışmalar yürütülüyor.
17 yıl önce programa katılan L’Oréal Türkiye, “Bilim Kadınları İçin” programı kapsamında her yıl 6 bilim kadınını araştırmalarına kaynak olması amacıyla 75 bin TL ödül ile destekliyor. Ayrıca, bu 6 bilim kadınından birini “Bilim Kadınları İçin” programının “Uluslararası Yükselen Yetenek Ödülü” için aday gösteriyor.
"Bilim Kadınları İçin" programına dünyada en çok destek veren 5. ülke olan L’Oréal Türkiye, 17 yılda toplam 102 bilim kadınına burs desteği vermiş durumda. Bu isimlerden Profesör Ayşe Erzan Uluslararası Üstün Bilim Kadını, Doç. Dr. Nurcan Tunçbağ, Doç. Dr. Duygu Sağ ve Doç. Dr. Bilge Demirköz ise Uluslararası Yükselen Yetenek Ödülü almaya hak kazandılar.
Bilim ile sınırlar ortadan kalkıyor
Geçtiğimiz günlerde açıklanan 2019’un bilim kadınları ise, yine çok başarılı işlere imza atan kadınlar. Her biri, bilim ile sınırları ortadan kaldırmak, karmaşık sorunlara sürdürülebilir çözümler üretmek hedefiyle yola çıkmışlar ve bakın neler yapıyorlar;
* Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aydan Dağ, meme kanserine özgü erken teşhis ve yeni tedavi seçenekleri üzerine çalışıyor.
* Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Dr. Bilge Güvenç Tuna, damar sertliği hastalığı için ilaç taşıma sistemi geliştirilmesi alanında araştırmalar yapıyor.
* Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Zöhre Kurt, sürdürülebilir biyodizel üretimi ile atık su arıtımı konularında çalışmalar yapıyor.
* Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Göz Hastalıkları ve Cerrahisi Uzmanı Dr. Gamze Dereli Can, kornea yüzey hastalıklarının tedavisine özel nanoteknolojik kontakt lensler geliştirilmesi konusunda araştırmalar yapıyor.
* Koç Üniversitesi Hastanesi, Dermatoloji Bölümü Dr. Seçil Vural, Behçet Hastalığında görülen cilt lezyonlarının oluşumunda önemli rol oynayan bağışıklık hücrelerinin tanımlanması üzerine çalışmalar yapıyor.
* İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi, Biyotıp ve Genom Merkezi Öğretim Üyesi Dr. Serap Erkek, mesane kanserinde mutasyona uğrayan genetik faktörlerin araştırılması konusunda çalışmalar yapıyor.
Nüfusun yarısını göz ardı edemeyiz
L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Laurent Duffier’nin dediği gibi, “Dünyanın bilime, bilimin kadınlara ihtiyacı var.”
Şöyle diyor Duffier: “Dünya çok hızlı değişiyor. Önümüzdeki 15 yıl içerisinde bilim; global anlamda sağlık, hijyen, gıda, su ve enerji kullanımı, okyanus ve ekosistem güvenliği, iklim değişikliği gibi ‘Sürdürülebilir Kalkınma Hedefl eri’ ile mücadele edilmesi anlamında çok daha önemli olacak. Daha fazla bilime, teknolojiye ve yeniliğe ve daha fazla bilim insanına ihtiyacımız var ve bilim kadınlarının potansiyelini kaybetmeyi göze alamayız. Bilimde temsil edilmeyen nüfusun yarısının yeteneklerini ve becerilerini göz ardı edemeyiz.”