Dünyanın Albedosu aşırı tahmin edilmiş!..
University of California, Irvine (UC Irvine) Üniversitesi Yer Sistemi Bilimi ve Michigan Üniversitesi İklim ve Uzay Bilimleri ve Mühendisliği Bölümleri tarafından yapılan bir araştırma, iklim bilimcilerin “Dünya’nın albedosunu” yani buzun güneş ışığını ne kadar yansıttığını olduğundan fazla tahmin ettiğini ortaya koydu! Albedo, gezegenimizin ısınmasını etkileyen ve hesaplamalarda baz alınan çok önemli bir faktör.
Scitechdaily.com’da yayınlanan makalede (https://bityl.co/RVth), araştırmacıların iklim modellerinde büyük bir hata keşfettiklerini açıklanıyor. Daha önce küresel ısınma hesapları yapan bilim insanlarının Dünya’nın albedosunu, yani yüzeyin güneş ışığını geri yansıtma oranını abarttıkları belirtiliyor. Özellikle buzun güneş ışığını ne kadar yansıttığı konusunda önemli hatalar yapılmış ve bu yanlış hesaplamalar, gezegenimizin ısınmasının aslında tahmin edilenden daha hızlı ve fazla olabileceğini ortaya çıkarıyor.
İklim modelleri yanlışsa ve durum daha kötü ise neler olabilir?
Tıpkı yanlış bir harita kullanarak kaybolmak gibi, yanlış bir modelle de geleceği doğru tahmin edemeyeceğimiz çok açık. Bu hatanın bir an önce düzeltilerek, iklim değişikliğiyle mücadelenin daha sağlam temellere oturtulması ve küresel ısınmayla mücadelede, yeşil ekonomi hedeflerinde daha etkili çözümlere odaklanılması şart.
Bu hatanın düzeltilmesi, düzeltilmiş tahminler yapılması tüm dünya için çok önemli ve kritik bir konu. Bulgular, iş dünyasında ve sürdürülebilirlik ilkelerine dayalı politikalarda önemli yankılar uyandıracak nitelikte ve büyük sonuçlar doğuracak kadar kritik.
Özellikle karbon puanı referanslı ticari düzenlemeleri etkileyeceği kesin. Her ne kadar konu şu anda hiçbir yaygın mecrada ele alınmış görünmese de duyulmaya ve hata yapıldığı ortaya çıkmaya başladığı anda, sivil toplum örgütleri, başta Birleşmiş Milletler, hükümetler ve şirketler, karbon ayak izlerini azaltma hedeflerini yeniden gözden geçirmeye zorlanacaktır.
Bu durum, hiç kuşku yok ki daha sıkı düzenleme ve denetimler yapılmasını da gündeme getirecektir. Yanı sıra, sürdürülebilirlik stratejileri, çok daha fazla önem kazanacak; şirketlerin uzun vadeli çevresel etkilerini minimize etmek için daha radikal ve etkili adımlar atması gerekecektir.
Bu hata, ayrıca BM tarafından yürütülen Sürdürülebilir Kalkınma konusunda belirlenen 17 maddelik SKA-SDG ilkeler setinin de yeniden değerlendirilmesine de neden olabilir, olmalıdır. Hatalı modellerle oluşturulan politikaların ve hedeflerin revize edilmesi, daha gerçekçi ve etkili çözümler geliştirilmesini gerektirmez mi? Hiç kuşku yok ki bu gelişme, iş dünyasında yeşil yatırımların ve çevresel sorumluluk bilincinin artması yönünde baskılar yaratacaktır.
Daha hızlı ısınan bir dünyada isek…
Genel olarak, bu keşif, küresel ölçekte yaşama derin etkiler yapacak. Daha hızlı ısınan bir dünya hem doğal ekosistemler hem de insan yaşamı üzerinde artan oranda baskı yaratacak. Bu nedenle, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için daha büyük bir çaba gerekecek ve bireylerden devletlere kadar herkesin üzerine düşeni yapması gerekenler de artacak. İklim değişikliğiyle mücadelede doğru veriler ve modellerle hareket etmek, geleceğimiz için hayati önem taşıdığı için bu konudan kaçmamız imkansız görünmüyor mu?
Eğer bu durum göz ardı edilirse, iklim felaketlerinin daha sık ve şiddetli yaşanması kaçınılmaz olacak. Geleceğimizi güvence altına almak için bu keşiflerin ışığında daha acil ve kararlı adımlar atılması zorunlu hale gelmiş görünüyor. Başta BM olmak üzere, konuyla ilişkili sorumluluk alması gereken tüm uluslararası kuruluşlara ve hükümetlere açık bir çağrı yapıyorum: Bu kritik hata hızla düzeltilmeli ve gezegenimizin geleceğini korumak adına gerekli tedbirler bir an önce hayata geçirilmelidir.
Bir araştırma sırasında tesadüfen rastladığım makale beni derinden sarstı! Bunun dünya gündeminde hiç olmaması ise çok kaygılandırdı. Siz ne düşünüyorsunuz?