Dünyanın Ahvali
Bir sonraki yılın nasıl olacağına ilişkin değerlendirmeler, tahminler ve eğer varsa uyarılar giden yılın sonuna doğru başlar. Bu çeşit faaliyetler gelen yılın ilk ayı içinde de sürer.
Bu yılın en taze kurumsal tahminleri IMF'den geldi. Kurum, dünya ekonomisinin görünümünü irdeleyen standat raporlarından (World Economic Outlook) birisini daha yayınladı.. IMF bu tür değerlendirme- öngörü raporlarını senede bir kaç kez hazırlayıp yayınlıyor. Örneğin, IMF'nin bundan önceki dünya ekonomisi görünüm raporu Ekim 2010 da yayınlanmıştı.
Ocak 2011 tarihini taşıyan yeni raporda bir yandan 2010 yılında dünya ekonomisinin performansına ilişkin değerlendirmeler var, bir yandan da 2011 yılına dönük ilk değerlendirmeler ve ilk tahminler veriliyor.
2011 yılının başında dünyanın ahvalini irdeliyor IMF anlayacağınız.
Dünya Görünüm Raporu'nun önemli bir yanı sayısal değerlendirmeler yapıyor olması. Bir anlamda önümüzü görmemize katkı yapıyor bu yayın. Son raporun sayısal verilerine bakınca IMF'nin dünya ekonomisinin 2011 yılında 2010'a kıyasla biraz yavaşlayacağını tahmin ettiği görülüyor. Büyüme hızının geçen seneki yüzde 5 düzeyinden bu yıl yüzde 4.4' gerileyeceği tahmin edliyor.
Büyüme performansında yavaşlama gelişmiş ve gelişmekte olan ülke gruplarının her ikisi için de öngörülüyor. 2010 yılında yüzde 3 hızında büyüyen gelişmiş ülkelerde büyüme hızının bu yıl yüzde 2.5 düzeyine gerileyeceği tahmin ediliyor. Gelişmekte olan ülkelerde ise geçen sene yüzd 7.1 olduğu tahmin edilen büyüme hızının bu yıl yüzde 6.5 oranına gerileyeceği düşünülüyor.
Raporda daha pek çok noktada sayısal veri ve tahmin var. Ancak dünya ekonomisi hala kriz çıkış sürecini yaşadığı için bu sene büyüme performansına ilişkin tahminler özel önem taşıyor.
Büyüme performansına ilişkin iki ayrıntıya özel olarak dikkatinizi çekmek istiyorum.
Bunlardan birisi dünya ekonomisinin, biraz yavaşlayacak olsa da , 2011 yılında büyümeye devam edeceğinin öngörülmesi. Özellikle gelişmiş ülkeler grubu için buna benzer bir tahmin yapılıyor olması çok önemli. Geçen yılın büyük kısmında sürdürülen "çift dip" tezinin ve bundan üretilen "yeniden kriz" beklentilerinin bütünüyle rafa kaldırıldığı anlamına geliyor bu. Bunun önemi kriz çıkışında ufkun tekrar karartılmasının önüne geçmesinde yatıyor.
Önemsediğim ikinci nokta ise kriz çıkışında çok net olarak gözlenen dengesiz-eşitsiz büyümenin 2011 yılında ve sonrasında da devam edecek olması. "İki hızda toparlanma" (two speed recovery) olarak tanımlanıyor bu süreç. Gelişmekte olan ülkeler gelişmiş ülkelerdekinden iki kat daha yüksek büyüme hızlarıyla çıkıyorlar krizden. Bu önemli.
Önem sadece sayısal performans ölçümlerindeki farklılaşmadan kaynaklanmıyor. Dünya ekonomisinde olası yeni yönelimlere de işaret ediyor bu ayrışma. Ben kendi aklıma gelen olasılıkları söyleyeyim. Siz tamalarsınız. Örneğin, bu gelişme bundan sonraki yıllarda dünya ekonomisinin lokomotifinin gelişmekte olan ülkeler olacağını söylüyor. Buna bağlı olarak artık pazarların kuzeyde değil güneyde gelişeceğine işaret ediyor. Aynı şekilde karlı yatırım alanlarının da artık güneye kayacağını ima ediyor. Dahası, gelişmiş ülkeler daha fazla gayret göstermezse, iki grup arasındaki gelişmişlik farkının hızla küçüleceği anlaşılıyor. Dünyanın efendisinin de değişebileceği öngörüsünü besliyor bütün bunlar.
Küresel kriz dünyanın ahvalini değiştirecek gibi görünüyor. Standart bir rapor dahi değişimin hangi olasılıklara açık olduğunu gösteriyor.