Dünyadan manzaralar
Biraz büyüteci geniş alayım istedim bu hafta; bir yandan ülkemizde neler olup bittiğine göz atarken, biraz ABD’nin son fiyaskosu diyeceğimiz Türkiye’ye yönelik yaptırım kararından, biraz da İngiltere’nin Brexit kararındaki son gelişmelerden söz edeyim istedim. Özetle biraz ordan, biraz burdan söz ederken, tüm bu gelişmelerin ortak noktası olan ekonomik yaşamımıza yansımalarını da anlamaya çalışalım isterim. Önce ülkemize bir göz atalım.
Ekonomi Bakanlığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın birleştirilmesi ile oluşturulan Ticaret Bakanlığı, Türkiye İhracatçılar Meclisi ile güç birliğine giderek aylık ihracat rakamlarının açıklanmasına ilişkin çalışmaları ortaklaşa yapma kararı aldı ve ilk basın açıklamasını gerçekleştirdi. Eh bir de üstüne rekor gelince, dinleyenlere umut veren açıklamalar peşi sıra geldi.
Temmuz ayında ihracat, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 11,8 artarak 14 milyar 106 milyon dolar olmuş ve 2018 yılı Temmuz ayı, bugüne kadar en çok ihracat gerçekleştirilen Temmuz ayı olarak kayıtlara geçmiş. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, yılın ilk 7 ayında ihracatın yüzde 7 artışla 96,3 milyar dolara, son 12 aylık ihracatın da yüzde 8,1 artışla 163,3 milyar dolarla tüm zamanların zirvesine ulaştığını belirtirken, “İhracatımız ne kadar güçlü ise ekonomimiz de o kadar güçlüdür.
İç piyasada, ekonominin dinamikleri ne kadar etkin işlerse; küresel pazarlarda o kadar güçlüyüz.
Yeni dönemde, resmin bütününe bakma fırsatımız var artık. Muhasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için gelirimizi birkaç misline çıkarmak zorundayız. Bunun ihracattan başka hiçbir yolu yoktur” diyerek, her daim dile getirdiğim ille de ihracat söylemime adeta atıfta bulunmuş oldu. Bu açıklamalar yeni Bakan’ın da ihracat için daha cesaretli adımlar atacağına ve gümrük uygulamalarına da bu hedefin yansıyacağına da birer işaret oldu, en azından ben demeci öyle okuduğumu belirtebilirim. TİM Başkanı İsmail Gülle ise, Temmuz ayında en fazla ihracat artışı yaşayan sektörlerin, yüzde 77 ile savunma ve havacılık sanayii, yüzde 64 ile gemi ve yat, yüzde 60 ile çelik olduğunu belirterek, Temmuz ayında 169 ülkeye TL ile ihracat yapıldığını, Ocak-Temmuz döneminde de 8,6 milyar TL tutarında ihracatın TL ile gerçekleştiğini belirterek, TL’ye verdiği önemi ön plana çıkartmış oldu.
İhracatta bu tür gelişmelerden söz ederken, Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği Başkanı Murat Şahsuvaroğlu’ndan, otomobil satışlarında yüzde 35'lik düşüş meydana gelmesi nedeniyle hükümete acil eylem planı çağrısı yaptıkları bilgisi geldi. Başkan Şahsuvaroğlu, “bu faizle ve bu dövizle otomobil satamayız, yetkili satıcılar tamamen karsızlaştı, yapmamız gereken zammı bile yansıtamadık" diyerek, günlerdir tartıştığımız kur ve faiz sorununa dem vurmuş oldu.
Yine Türkiye’yi ilgilendiren önemli bir olay geçtiğimiz gün yaşandı. ABD, Türkiye’ye yönelik yaptırım kararı aldığını açıklayarak, eminim sadece bizi değil tüm dünyayı şaşırttı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’e uygulanacağı açıklanan yaptırımların sebebinin bir süredir yaşanılan Rahip Brunson’un tutuklanması kaynaklı olduğu düşünülüyor. ABD’nin gerçekleştirdiği yaptırımlar ile iki Türk bakanın başta ABD olmak üzere bazı ülkelere giriş ve çıkışları yasaklanırken, ABD içerisinde bulunan mal varlıklarına da el koyulabileceği belirtildi. Gelişme doları hemen yukarı doğru taşıdı. Bu gelişmenin de ekonomimiz üzerine yansımaları olacağı muhakkak, umuyor ve diliyorum kriz çabuk atlatılır.
Dünya gündeminde önemli yer tutan, bir diğer konu ise İngiltere için yaklaşan Brexit kararının nasıl uygulanacağı ve özellikle vergi tahsilatı konusuna AB ile yaşanılan görüş ayrılıkları. Bu konuda Avrupa Birliği de bir hayli kararlı görünürken, sürecin pek de kolay geçmeyeceğini de ortaya koyuyor. Avrupa Birliği'nin Brexit Baş Müzakerecisi Michel Barnier, Birleşik Krallık'ın yeni Brexit Bakanı Dominic Raab ile birlikte müzakerelerde Ekim ayına kadar bir anlaşmaya varılması konusunda kararlılığı paylaştıklarını ifade etmelerine rağmen, Birleşik Krallık'ın yeni ticaret önerilerinin ana unsurlarını reddetmesi ve "AB gümrük politikası ve kurallarının uygulanmasını, KDV ve diğer vergilerin toplanmasını üye olmayan bir ülkeye devredemez, havale edemez" açıklaması yeni bir global krizin daha habercisi olarak karşımıza çıkmış oldu. Bir Gümrük Birliği üyesi ülke olmamız münasebetiyle, henüz tam farkına varmamış olsak da, bu uygulamalar ülkemizi de etkiliyor olacak.
Dünya savaşlarının artık topla tüfekle yapılmak yerine, başta finansal araçlar olmak üzere pek çok farklı argümanın kullanıldığı bir evreden geçtiğimiz kesin. Türkiye’de elbette bu ekonomi savaşlarından etkilenirken, oyunun bir parçası olmaya da alışmak durumunda. Doğru pozisyon almak, öngörüleri dikkatli yapmak, içeride sağlam durabilmek son derece önemli. Bundan böyle sanayicimiz de tüccarımız da, hizmet sektöründe yer alan firmalarımız da, yalnızca ülke ekonomimizi takip etmekle yetinmeyip, dünyayı takip etmek durumunda olduklarını daha iyi anlamış olsalar gerek.