Dünyadan gelen küresel sesler
Yıl sonları yaklaşırken bir taraftan uluslararası kuruluşların raporları, bir yandan önemli yayın kuruluşlarının araştırmaları yayınlanır. Bunlar arasında IMF, Dünya Bankası,OECDgibi uluslararası kuruluşların raporlarında hem bizim dünya içersindeki yerimiz ortaya konur hem de yeni yıl için bazı makro göstergelerimizdeki tahminler dile getirilir. Benzer çalışmayı The Economist gibi bazı yayın organları da süreklilik taşıyan çalışmalarıyla her yıl geçen hafta yayınladıkları raporda olduğu gibi ortaya koyarlar.
Doğaldır ki bu tür çalışmalar bir yandan dünyadaki genel trendleri açıklaması, diğer yandan bizim dışardan nasıl değerlendirildiğimizi göstermesi açısından önemli ve kararlarımızı alırken faydalanmamız gereken çalışmalardır. Süreklilik taşıdıkları ve benzerimiz ülkelerin durumlarının da yer aldığı çalışmalar olduğu için bizim kıyaslama ve ölçme içeren değerlendirme yapmamıza da imkan verirler.
Bazı uluslararası çalışmalar içersinde bizimle ilgili bilgiler yer almaz. Ancak, bunlar içersinde uluslararası emtia fiyatlarındaki gelişmeler ve finansal gelişmelerin bilgileri yer aldığı için, onlar da “dünyada gelişen trendleri” öğrenmemize yol açar.
Bugün Dış Haberler Servisimiz’in haberinde böyle üç küresel değerlendirme yer alıyor. Ayrıca, Standart and Poors’un bir çalışmasından da İslami finans sektöründe 2014 yılı gelişmesiyle ilgili beklentiyi öğreniyoruz.
Uluslararası piyasada likiditenin daraltılması beklentisi son dönemdeki rapor çalışmalarında sıklıkla yer almaya başladı. İngiliz bankası Barclays’ın 912 küresel yatırımcı ile düzenlediği eğilim araştırmasında yatırımcıların yüzde 60’ının önümüzdeki 12 ve 24 aylık dönemde enflasyondan çok deflasyon riskinden çekindikleri sonucu yer alıyor.
Aynı araştırmada “altın fiyat” beklentisine verilen yanıtlar da yer alıyor. Ankete katılanların yarısı bu konuda beklentisini ortaya koyuyorlar. Yatırımcıların yüzde 25’i, 2014 yılının ilk çeyreğinin sonuna kadar altın fiyatının 1200 doların altına ineceği tahminini yapıyor. Diğer yüzde 25’lik bölümü ise altının 1200-1250 dolardan işlem görmesini beklediklerini açıklıyor.
Raporda, Euro Bölgesi’nde artan deflasyon baskısına da değiniliyor. Ekim ayında bir yıl önceki ekim ayına göre yıllık enflasyonun binde 7 seviyesine gerilemiş olmasının altı çiziliyor.
Avrupa Merkez Bankası’nın yılda iki kez yayınlanan raporunda ise bölgesel risklerin azalmasına karşın, Fed’in mayıs ayındaki “parasal genişlemeyi azaltılacağı” açıklamasından bu yana piyasalarda belirsizliğin arttığı bilgisine de yer veriliyor. Bir dönem uzun süreli olarak Japonya’da yaşanan deflasyon riski ile karşılaştırılarak deflasyon riskiyle ilgili kaygılar dile getiriliyor.
Standard and Poor’s da yayımladığı çalışmada, İslami bankacılığın 2014 yılından başlayıp çift haneli büyüme göstererek 1.4 trilyonluk dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağını öne sürüyor.Türkiye’de faizsiz katılım bankacılığı da yüzde 6.5 payla 60 milyar lira düzeyine ulaşmış durumda.
Japon Nomura Bankası uzmanı Michael Kurtz’un başkanlığındaki araştırmada ise “küresel finansal kriz bitti ” ifadesi kullanılıp, “Bunu size kimse söylemedi mi” deniliyor.
Son günlerde dünyadan gelen “küresel seslerin” bir kısmını sizlerle paylaşmak istedim...