Dünyadaki metal fiyatlarında “Çin saati” işliyor

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Citigroup ve ABN Amro yayınladıkları raporlarda Çin’in düşen büyümesi nedeniyle, demir cevheri ve çelik fiyatlarındaki düşüşün süreceğini öne sürdürdü. Citigroup raporunda 2015 yılı için fiyat tahminlerini yüzde 21, gelecek yıl için yüzde 15 düşürdü. Aynı şekilde Bakır, alüminyum, çinko, kurşun fiyat tahminlerinde de düşüş yönünde revize fiyatlar ortaya koydu. Bu durum dünyada metal fiyatlarında bir kez daha “Çin saati” işlediğini gösterdi... 

Çin için son 25 yılın en yavaş büyüme tahmini yapılıyor. Ana metallerde üretimin yüzde 43, tüketimin yüzde 48’ini oluşturan Çin’deki yavaşlamanın sonucunda başlayan fiyat düşüşünün sürmesi bekleniyor. 

Demir-çelik cevher piyasasında 3-4 büyük firma hammadde fiyatları 120 dolarlara çıkarken büyük karlar elde ettiler. En düşük maliyetlere sahip olan bu firmalar, tıpkı petrolde Suudi Arabistan’ın fiyat düşüşü konusundaki rahatlığı gibi rahatlar. Çünkü, 120 dolardan 47 dolarlara yüzde 61 gerileyen fiyatlara karşın, küçük de olsa karlılıkları sürüyor. Buna dayanamayan küçük ve yüksek maliyetli üreticilerin çekileceği pazarları elde etmek için “bekle gör” politikasını sürdürüyorlar... 

Hurdada durum biraz farklı. O piyasada cevher hammaddesi kadar yüksek arz söz konusu değil. Ayrıca, piyasaya hakim Amerikan firmaları düşüşü belli oranda frenliyorlar. Bu nedenle kısa süre öncesine kadar 1’e 2 olan cevher hurda fiyat fark dengesi, 1’e 5’ten fazla bir fark oluşmuş durumda. Cevherin tonu dünyanın en büyük ithalatçılarından olan ülkemizde 50 dolar iken, hurdanın tonu 260 dolarlar seviyesinde. 

Bu gelişmenin ülkemizde etkisi ne olur? 

Bu soruya yanıt ararken önce şunu belirtmem gerekir. Cevherden slap üretip yassı çelik üretimi yapan Erdemir gibi firmalar, uzmanların belirttiğine göre buna bağlı olarak önemli rekabetçi avantaj elde ettiler. Ark ocakçıları ise hurdadan kütük üretip inşaat demiri üretimi yapıyorlar. Hurdada arz cevher kadar artmadığı ve fiyat aynı oranda düşmediği için, orada bu rekabet imkanı söz konusu olmadı. 

Şimdi beklenti, Çin’in dünya piyasalarına agresif olarak girerek, hem hammaddede hem nihai üründe rekabet üstünlüğü elde etmeye çalışması. Bu durumu gören ekonomi yönetimimiz bir ay kadar önce ithal çeliğe karşı anti damping soruşturması başlatarak koruyucu önlem aldı. Ancak, Çin’in düşük büyüme nedeniyle arz fazlasını dış pazarlarda agresif rekabetle tüketmek istemesi de dış pazar rekabetinde sorun yaratıyor, yaratmaya devam edecek. Çünkü, Çin’de üreteciler hem devlet hem yerel yönetimlerce sübvanse ediliyor. 
Ayrıca, bizim yakın pazarlarımızın jeopolitik nedenlerle henüz canlılık yaşamaması da Çin’in bu pazarlara saldırması söz konusu olacaktır. Bu da bizim uzun ürün ihracımızı olumsuz etkileyecektir. Bu gelişmeler ark ocakları üreticilerimizin olumsuzluk yaşamasına yol açacaktır. 

Çin metal piyasasında ve navlunda tutumuyla, kararlarıyla hep hızlı iniş çıkışlara yol açmaktadır. 2001 yılında çelik üretimin 20 milyon ton üzerinde tüketim yapmasıyla hem navlun fiyatlarının hızla yükselmesine, hem de cevher fiyatlarının hızla artmasına yol açmıştı. Şimdi de büyümesinin daralması ile aksine fiyat düşmelerine yol açıyor ve bunun süreceği tahminleri yapılıyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar