Dünyadaki büyüme hızı Ferrari’yi geçti

Özcan KADIOĞLU
Özcan KADIOĞLU RAKAMLARIN DİLİ [email protected]

İkinci köşe yazımda 2002- 2015 yılları arasındaki dünya ekonomisindeki büyümeyi incelemeyi istiyorum. Her ülke ekonomisi kendi dinamiklerine göre büyümeyi sağladığını, kendi potansiyeline göre büyüdüğünü görmekteyiz. Bazı ülkeler büyümelerini ucuz iş gücü, düşük enerji maliyeti ve vergi avantajları ile sürdürürken bazı ülkeler doğal kaynakları ile bazı ülkeler ise son yıllarda yüksek teknolojili ürün yelpazesi ile ekonomi de büyümeyi sağlamaktadır. Dünyada oluşan büyümeden her ülke kendi payına düşeni almakta.1980-1990 yıllarında dünyadaki büyümeye en büyük katkıyı sağlayan G-7 ülkeleri son yıllarda eskisi gibi aslan payını alamadıkları görmekteyiz. Buna istinaden bu ülkeler daha çok yüksek teknolojili ürünleri piyasaya sürerek daha yüksek kazançlar elde etmeye çalışmaktadırlar. 

2000’ li yıllarda tüm dünya’yı saran internet erişimi sayesinde akla hayale gelmedik büyüklükte ve derecede yeni firmalar ortaya çıkmış bu firmaların büyüklüğü ve ortaya çıkardığı katma değer birçok ülkenin Gayri Safi Milli Hâsılasını (GDP) geride bırakmış, kasalarında biriken nakit sermayeler kendi ülkelerinde bulunan merkez bankası varlıklarını bile geçmiştir. 

Satın alma gücü paritesine göre (PPP) dünya ekonomisinde 2003- 2015 yılları arasındaki büyüme yarış otomotivleri hızında olmuştur. Dünya da bu zaman aralığında toplanmış büyüme %110 dur.2003- 2009 döneminde ortalama yıllık büyüme %7.41, 2009-2015 dönemi içinde ise %3.84, 2003-2015 yıllık büyüme ortalaması %5.87 olmuştur. 

Türkiye ekonomisi de 2003- 2009 döneminde (PPP) %9.88, 2009-2015 döneminde ise %5.04, 2003-2015 döneminde yıllık büyüme %6.7 hesaplanmaktadır. 

Tüm dünyada önümüzdeki 50 yıldaki büyüme geçmiş 50 yıldaki büyümenin yaklaşık yarısı kadar olacağı tahmin edilmektedir. 

2015 yılında dünya ekonomisindeki büyüme ülkelerin nüfus ve potansiyeline göre katkı sağlamakla birlikte en büyük katkı Asya Pasifik ve gelişmekte olan ülkelerde olacak. 

Satın alma gücü paritesine (PPP) göre 2015 yılında yaklaşık büyüme 107.9 trilyon dolardan 112.55 trilyon dolara çıkacağı, bu artış yaklaşık %4.1 büyümeye karşılık gelmektedir. 

Nüfus sayısından dolayı yukarıdaki tabloda Çin ve Hindistan’ın daha büyük katkı yaptıkları görülmekteyiz. 

G-7 ülkelerinin dünya ekonomisine yaptığı katkıya baktığımızda kişi başına düşen nüfusun yılda ortalama 1000 doların üzerindedir. ABD’de 2140, G Kore’de 1481, Almanya 1158, Çin 994, dünya ortalaması 634 ve Türkiye’nin ise 785 dolardır. 

Gelişen ekonomilerdeki bu hızlı büyümenin temel sebebi ise gelişmiş ülke ekonomilerinde biriken sermayenin daha fazla gelir elde etmek için gelişen ekonomilere doğru yönlenmesidir. 

Sağlıklı bir büyüme, hizmet sektörü, iç tüketim, ihracat artışı ve ithalat artışı gibi temel başlıklarda aynı düzeyde artması ile sağlanabilir. Eğer sadece iç tüketime bağlı büyüme olduğu takdirde dünya ülkeleri ile rekabet şansı azalacak, büyüme sadece ihracat artışı ile sağlanacak olursa dünya ticaretinde gelişebilecek olumsuzluklar anında yaşayabilecek üretime dönük yatırımlar atıl hale gelebilecek, ithalata bağlı bir büyüme modelinde ise cari açık ve yurt dışı döviz borçlanması artış olacaktır.

kadioglu-tablo-001.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar