Dünyada ve bizde Eylül sancısı

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

Dış haberler  ve Borsa-finans servisimizin bugün gazetemizde yeralan haberleri dünyayı ve bizi “Eylül sancısının” beklediğini ortaya koyuyor. Dünya gündeminde bu  ay yer alan yedi konu yaratacağı fırtına ile dünya için  “Eylül sancısını” yaratırken, bunun bizdeki yansıması da doğal olarak aynı niteleme ile gündeme geliyor.

Yönetime gelmesinin ardından, ülke dışındaki Amerikan askerlerini geri çekeceğini açıklayan ve Nobel Barış Ödülünü alan Amerikan Başkanı Obama, dün 1 Eylül 2013 Dünya Barış gününde dünyaya duyurulan demecinde “Suriye’nin vurulması gerektiğini ama bunun için Kongrenin onayını alacağını” açıkladı. Böylece, karar 9 Eylül’deki Temsilciler Meclisi sonrasına kaldı. Ancak, Obama vurma kararının her yönüyle hazır olduğunu da tekrarladı. Bu durum bütün dünyada ve bizde piyasalar açısından “Eylül sancısına” yol açıyor.

Dış Haberler servisimizin haberine göre, geleneksel olarak Eylül ayında kötü  rüzgarlar eserken, bu yıl “Fırtına” beklentisi gündemde. Bunun nedenlerinden birisi Suriye’ye yapılacak harekat. Ama Eylül takviminde bu fırtınaya neden olması beklenen sadece Suriye’ye yapılacak harekat  değil. Bunun yanı sıra Eylül  takviminde FED  toplantı sonuçları, Almanya seçimleri, Japonya’da vergi kararları,  Amerika’da bütçe tartışmaları, gelişmekte olan ülkelerin başta Çin olmak üzere yaşadığı sorunlar ve tarihsel veriler uluslararası uzmanlar tarafından Eylül ayı sancısının diğer önemli ayakları olarak sıralanıyor.

Borsa Finans servisimizin haberinde de ülkemizde piyasar açısından Eylül ayının kritik  geçeceği belirtiliyor. Erdem Başçı’nın geçen hafta AA’ya yaptığı açıklamanın ardından piyasaların Merkez’den “Yeni adım”  beklentisi içine girdiği belirtilerek, bir yandan bugün veya 17’sindeki PPK toplantısında atılabilecek yeni adımların neler olabileceğinin belli olacağı belirtiliyor. Piyasaların beklentileri arasında yer alan önlemlerin  sıralaması yapıyor. Başçı’nın yıl sonuna kadar faizde artış seçeneğini ortadan  kaldırdığını söylemesinin ardından piyasanın ateşini söndürecek stratejideki yeni önlemlerin neler olabileceği üzerinde duruluyor. Haberde bankacıların beklentisinin döviz ve TL likiditesi yönündeki önlemler olduğu bilgisine yer veriliyor.

Ayrıca, piyasaların bu hafta açıklanacak enflasyon ile ilgili beklentilerine de haberde değerlendiriliyor. 12 Kurumun  Ağustos ve yıl sonu beklentilerine haberde yer veriliyor. Buna göre Ağustos ayında TÜFE’de binde 1’lik bir düşüş bekleniyor. Bunlar arasında en yüksek artış bekleyen 3 kurumun beklentisine göre yıl sonunda  Tüfe yüzde 8 olarak gerçekleşecek. En düşük artış bekleyen 9 kuruma göre ise yüzde 6.1 olacağı  tahminini yapıyor. Bilindiği gibi Merkez Bankası son enflasyon raporunda yıl sonu enflasyonunu yüzde 5.3’ten 6.2’ye revize etmişti. Bu nedenle kurumların beklentisi ile Merkezin beklentisi ağırlıklı olarak paralelik  taşıyor. Merkezin “Enflasyonla ilgili, çok fazla endişemiz yok”  söylemiyle örtüşüyor.

Haberde yer alan bilgilere göre Markez Bankasının alabileceği önlemler konusunda piyasalar 5 beklentileri olduğunu ortaya koyuyorlar:

SWAP ve OPSİYON ADIMI: Buna göre, Merkez Bankası bankalara bittikçe yenilenen bir Swab programı açıklayacak.  Bununla piyasanın ateşini alarak rezerv harcanmaması amaçlanacak. Bunu uygulayan  Brezilya  Merkez Bankasının swap programı 60 milyar dolar, bizim Merkez Bankamızın net rezervi ise 40 milyar dolar.

VADELİ KUR VE DEPO PİYASA AKTİFLEŞTİRMESİ:Merkez rezerv opsiyon katsayılarını düşürerek, forward kur açıklaması yaparak depo piyşasasını aktif hale getirebilir. Bu likiditeyi artırarak ROK’un düşmesi ile yükümlülükleri azaltır. Merkez 1999’da sabit kur  uygulanırken her gün ileri tarihli vadeli kur açıklayıp belli bir alımla kuru devalü ediyordu.

HAZİNE AVANSI: “Bono piyasasının kilidi çözülürse dövizin kilidi çözülür” düşücesine dayalı olan bu düşünce, daha önce yıllarca uygulanan Hazineye avans açılmasını öngörüyor. Ancak, bu Merkez Bankası bağımsızlığı döneminde son verilen bir uygulamaydı.

TAHVİL ALIMI:Merkez Bankasının doğrudan tahvil alım ihalelereini arttırmasıda önerilerden birisi. Buna paralel olarak Merkez Bankası’nın likidite senetlerini de devreye sokacağı belirtiliyor.

FED YADA IMF İLE SWAP: Fazla tasvip edilmeyen bir öneri olarak FED ve IMF ile Swaptan da piyasalarda söz ediliyor.          

Dış haberler servisimiz ve Borsa finans servislerimizin Eylül ayı yurt içi ve yurt  dışı muhtemel gelişmeleriyle ilgili beklentileri ve piyasadan aldıklanrı önlem beklentileri haberlerinde  böyle yer buluyor. O nedenle de bu durumu “Eylül sancısı”olanak  niteliyorlar.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar