Dünyada değişen yaşam, nüfus ve yaşın tüketici davranışlarına etkisi

Koray ÖZTOPÇU
Koray ÖZTOPÇU Mobilitiye Doğru

Dünya nüfusu hızla yaşlanıyor ve birçok insan da günümüzde daha sağlıklı yaşıyor. Artık 50’li ve 60’lı yaşlardaki tüketicilerin nüfusu artarken, gelişen teknoloji, sağlık ve beslenme imkânları ve emeklilik yaşının ilerlemesi ile tüketim alışkanlıkları değişiyor.

Ortalama yaşam süresi uzuyor

 Dünya çapında 1,6 milyar insan 50 yaşın üzerinde ve 2050 yılına kadar bu sayının ikiye katlanması bekleniyor. Geçmişte bir dönem 100 yaşına gelen bireyler haber değeri taşıyordu. Sadece yüz yıl önce ortalama yaşam süresi 50 iken İkinci Dünya Savaşı’nın sonunda bu süre 60-65, 1980 sonrası da 70-75 yaşa ulaştı. Bugün bu süre neredeyse 80’i geçerken, sağlık alanındaki tıbbi gelişmeler 2000 yılından sonra doğan çocukların 100 yaşına kadar yaşamasını sağlayacak gibi gözüküyor.

Emeklilik yeni bir kuşak mı doğuruyor?

 Emekli kuşağı eğitim, çalışma, uzayan yaş ortalamasıyla yeniden oluşuyor ve geçmişte yaşlılık, emeklilik daha durağan bir dönemi ifade ederken, artık bu önyargılar kayboluyor. Şirketler bu yaş grubuna farklı bakarak, artan nüfusla mercek altına alıyor.

Dünya çapında aile yapıları 2095 yılına kadar önemli ölçüde azalabilir beklentisi oluşmaya başlarken, değişen aile üç önemli oluşum yaratacak: Birincisi geniş aile büyüklüğü zamanla azalacak. İkincisi bireylerin kendi nesillerinde kardeşler ve kuzenler gibi yakın yaştaki akrabalarının sayısı daha az, büyükanne ve büyükbaba gibi daha fazla atası olacak. Üçüncüsü de insanlar ileriki yaşlarda çocuk sahibi olmaya başladıkça kuşaklar arasındaki yaş farkı da artacak.

Hanehalkı sayısı ortalama olarak bazı Doğu Asya ülkelerinde ve Avrupa’da küçülürken, Danimarka ortalama 1.8 kişilik hane halkı büyüklüğüyle bu grubun başında yer alıyor. Yine ortalamada en büyük hanehalkı Afrika, Arap Yarımadası ve Orta Asya ülkeleri arasında bulunuyor. Senegal’de hane başına maksimum 8.4 kişiye ulaşılıyor. Dünya nüfusunun büyük çoğunluğu (yüzde 83 civarında) hane büyüklüğünün 2.3 ile 5 kişi arasında olduğu ülkelerde yaşıyor.

Hayatın yaşam aşamaları değişiyor

Hayatın yaşam aşamaları üreticilerin tüketici davranışlarını ölçümleme açısından çok önem arz ediyor. Bir insanın daha önce üç aşamadan oluşan yaşam süresi artık 5 olarak tanımlanmaya başlandı. Yeni oluşan bir emekli kuşağı, yeniden doğuş diye adlandırılırken bu aşama, küresel yaşlanma olgusunu temsil ediyor.

Birçok Avrupa ülkesinde şirketler özellikle sağlık, iş hayatından emekliliğe geçiş ve burada oluşan yeni tüketici beklentilerine odaklanıyor. Daha önceki tüketici davranış bakışları, klasik anlayışa sahipti ve artık bir geçerliliği yok. Öğrenmek, kazanmak, emekli olmaya odaklılık kayboluyor. Artık 65 yaş da emeklilik yaşı olarak öngörülmüyor. Değişen olgu yaşla değil, aşamayla ilgili… Artık yeni dönemde sağlıklı olanlar yetmişli veya seksenli yaşlarına kadar çalışmak ve üretmek istiyor.

İşgücünde yaş çeşitliliği ve değişen aile nüfusu

1950’de dünyamızda 65 yaş üstü 125 milyon birey varken 2000 yılında 424 milyon insan oldu. 2075 yılına kadar 65 yaş üstü insan sayısının 2 milyara ulaşması bekleniyor. Dünya çapında 22 trilyon dolar değerinde uzun ömürlü bir ekonomi oluşurken, müşterilerinin yaşlandığını fark eden ve ürünlerini buna göre tasarlayıp piyasaya süren şirketler bulunuyor.

Orta yaşlı nüfus artışıyla tüketici beklentileri değişiyor

 İnsanlık tarihinde ilk kez dünya orta yaşlı hale geliyor. Gezegendeki insanların %49’u, doğum oranlarının nüfusu koruyamayacak kadar düşük olduğu ülkelerde yaşıyor. Daha uzun ve sağlıklı yaşıyoruz, daha genç hissediyoruz ve daha uzun tüketiyoruz.

Geçmişte, emeklilikten sonra yıllık harcamalar düşerken, artık harcamalar 75 yaş ve sonrasına kadar devam ediyor. Beklentiler emekli kuşağının dünyadaki tüketici harcamaları büyümesinin en büyük motoru olacağı. Yüzde 33 büyüyecek ve kişi başına tüketimde ise yüzde 25 artış yaratacak olan 3’üncü çağ pazarı Avrupa’da 2030 yılına kadar tüketici harcamalarındaki tüm büyümenin yüzde 60’ını oluşturacak.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar