Dünya yavaşlıyor, biz de..
İktisadi büyüme ile ilgili yeni tahminler var. Dünya Bankası kendi ilgi alanında yer alan Doğu Asya ülkelerinin büyüme performanslarına ilişkin yeni tahminlerini açıkladı. Aynı zamanlamayla IMF de 2012 sonbahar tahminlerini içeren Eylül 2012 tarihli "Dünya Ekonomik Görünümü" raporunu kamuoyu ile paylaştı.
Bu iki rapor da dünyayı izleyenler için önemli yeni bilgiler içeriyor. Belli aralıklarla tekrarlanan raporlar olduğu için yeni koşularda tahminlerin nasıl değiştiğini izleme imkanı da doğuyor. İçerikleri itibariyle zengin raporlar bunlar. Küresel ve/veya yerel ölçeklerde makroekonomik görünümün hemen bütün boyutlarını kapsıyorlar.
* * *
Raporlardaki zengin içerik bunları tek bir yazı ile değerlendirimeyi imkansız hale getiriyor. Benim de böyle bir niyetim yok zaten. İçinde yaşadığımız konjonktürde bu raporların en önemli yanının büyüme konusundaki tahlil ve öngörüleri olduğunu düşünüyorum.
Farklı alanlara bakmakla birlikte Dünya Bankası ve IMF büyüme konusunda benzer değerlendirmeleri paylaşıyorlar. görülüyor. Bunlara göre dünyaya Asya'dan da Washington'dan bakılsa görülen değişmiyor. Yaygın ve genel bir yavaşlama eğiliminin dünyaya egemen olduğunu söylüyorlar.
Her iki rapor da büyüme tahminlerini bir önceki tahminlerine kıyasla düşürmüş. Yani hem küresel ekonomi hem de ulusal ekonomiler açısından giderek daha karamsarlaşan bir değerlendirme perspektifini paylaşıyorlar.
Dünya Bankası'nın yeni raporu Doğu Asya ülkelerinin bu yıl önemli büyüme kayıpları yaşayacaklarını öngörüyor. Örneğin, bölgede geçen yıl yüzde 8.2 olan büyüme hızının 2012 yılında yüzde 7.2 oranına gerileyeceği tahmin ediliyor. Bu bölgenin dünya ekonomisi açısından öçnemli olduğunu biliyoruz. Son dönemlerde dünya ekonomisinin büyüme motoru görevini yapan ülkler bu bölgede yer alıyor. Bunlardan birisi Çin. Dünya Bankasının yeni öngörüsüne göre Çin ekonomisi bir önceki yılda sergilediği yüzde 9.3 oranındaki büyümeden 2012 yılında yüzde 7.7 düzeyinde bir hıza gerileyecek. Yani daha karamsar bir büyümr beklentisi sözkonusu. Üstelik 2012 yılı büyümesine ilişkin bir önceki tahmin yüzde 8.2 iken bu raporda yüzde 7.7 düzeyine düşürülmüş. Önceki göreli iyimserlik gerilemiş anlayacağınız.
* * *
IMF'nin "Dünya Ekonomik Görünümü" raporu daha geniş bir içeriğe sahip. Ancak büyüme konusunda Dünya Bankasından daha farklı düşünmüyor. 2012 yılı sonbaharında dünya ekonomisine yavaşlaşlama eğiliminin egemen olduğunu çok sayıda örnekle gösteriyor.
IMF dünya ekonomisinde 2010 yılında yüzde 5.1, 2011 yılında yüzde 3.8 olan büyüme hızının 2012 yılında yüzde 3.3 düzeyine gerileyeceğini tahmin ediyor.
Gelişmiş ülkeler 2011 yılında zaten bir önceki yılın yüzde 3 düzeyindeki büyümesinden yüzde 1.6 gibi düşük bir hıza gerilemişlerdi. Şimde 2012 yılında daha yavaşlayacakları, büyüme hızının yüzde 1.3 seviyesine inceği öngörülüyor.
Gelişmekte olan ülkelerde de 2012 yılında büyümenin yavaşlayacağı tahmin ediliyor. Kendi büyüme dinamikleri farklı olduğu için bunlar görece yüksek hzzlardan yine göerece yüksek sayılabilecek hızlara geriliyorlar. Bu grupta 2010 yılında yüzde 7.4 olan büyüme hızı 2011 yılında yüzde 6.2 ye gerilemişti. IMF 2012 yılında gelişmekte olan ülkeler grubunda büyümenin yüzde 5.3 düzeyine gerileyeceğini tahmin ediyor.
Bu grupta büyüme performansı farklı bölglere göre değişiyor. Örneğin, içinde Çin ve Hindistan'ın yer aldığı "Gelişen Asya" tanımlı grupta büyümenin 2011 yılında yüzde 7.8 den 2012 yılında yüzde 6.7 düzeyine gerileyeceği öngörülüyor. Buna karşılık , içinde bizim de yer alduğımız "Orta ve Doğu Avrupa" grubunda büyümenin yüzde 5.0 dan yüzde 2.0 düzeyine gerileyeceği tahmin ediliyor.
* * *
IMF'nin Türkiye için de yavaşlayan bir büyüme performansı öngörüyor. Yani IMF hesabına göre dünya yavaşlıyor, biz de yavaşlıyoruz. Ama bize biraz daha bonkör davranmış gibi görünüyor. 2012 yılıiçin büyüme tahmini yüzde 3.0. Bir önceki yıla kıyasla ciddi bir yavaşlama olacağı anlamına geliyor bu. 2013 yılında büyüme hızının yüzde 3.5 e yükseleceği daha sonra 2017 yılına kadar Türkiye ekonomisinin yüzde 4 üzerinde bir hızla büyüyeceği tahmin edilmiş.
Dikkat ederseniz yılın ikinci çeyrek büyümesi açıklandıktan sonra içeride bozulan morallere, kararan tahminlere kıyasla daha iyimser bir yerde duruyor IMF. Doğrudur yanlıştır bilmem ama bugünler için iyi bir moral bu. Tadını çıkartın.