Dünya vergide neleri konuşuyor? (5)

VERGİ PORTALI
VERGİ PORTALI [email protected]

Ramazan BİÇER

Değerli okurlarımız, serinin son yazısında vergi planlamasına ilişkin Türkiye’de ve dünyada birkaç yıl içinde gerçekleşmesi beklenen bazı konular üzerinde duruyorum.

Vergi planlaması hakkındaki yanlış anlaşılmalar

Vergi planlaması, çoğu kişinin gözünde vergiden kaçınma ya da vergi kaçakçılığı ile eşdeğerdedir. Oysaki bu durum büyük bir yanılgıyı işaret etmektedir. O sebepten, vergi planlaması ile vergiden kaçınma ya da vergi kaçakçılığı arasındaki farklılığı kısaca açıklamakta fayda var. Vergiden kaçınma ya da vergi kaçakçılığı büyük oranda yasalara uygun değildir. Buna karşın, vergi planlaması genel olarak yasalara uygundur ve yasal bir çerçevede gerçekleştirilir. Dolayısıyla, vergi planlaması yasal bir haktır ve işletmeler istisnai durumlar dışında vergi planlaması nedeniyle herhangi bir yasal yaptırımla karşılaşmazlar. Yasa koyucu zaten böyle bir imkanı vergi mükelleflerine sağlamayı öngörmüştür ve gerçekleştirilen planlama yasalarla çelişmez.

Planlamanın sınırları

Vergi planlaması, iç mevzuatta bir takım sınırlara sahiptir ve genelde bu sınırlar içinde gerçekleştirilir. Oysaki devreye diğer ülkelerle gerçekleştirilen sınır ötesi işlemler girdiğinde, vergi planlamasının sınırları oldukça genişler. Vergi planlamasının arkasında yatan gerçek ise ülkeler arasındaki mevzuat farklılıklarıdır ve bu basit gerçeklik aslında şirketlere bazen sınırsız imkanlar sağlayabilir. Bir çok uluslar arası şirket de bu durumun farkındadır ve çoğunlukla eldeki imkanlardan yararlanma yoluna gitmektedir. Bu tür fırsatların yaratılmasında kullanılan en önemli araç ise çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarıdır. O yüzden, iyi bir vergi planlaması çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının yakından bilinmesine bağlıdır.

OECD sınır getiriyor

Son dönemde dünya liderleri tarafından sık sık dile getirildiği üzere, agresif vergi planlaması bir çok ülkenin bütçe gelirlerine ciddi zararlar veriyor. Bunun farkında olan devletler, özellikle G-20 seviyesinde, ciddi tedbirler alma yolunda. OECD ise G-20 liderlerinin direktifi ile çeşitli araçların kullanılması sonucu elde edilen aşırı vergi tasarruflarına son vermek amacıyla uzun süredir sürdürdüğü projelerini “Matrahın Aşındırılması ve Karın Aktarılması Projesi” kapsamında birleştirdi. Bunların yanında, devasa şirketlerin ne kadar da az vergi ödediğini medyada son günlerde sık sık duyar olduk. Hatta İtalya’da bir mahkeme bu sebepten dolayı çok ünlü bir modacıyı hapis cezasına çarptırdı. Bu nedenle, konuya yakından bilmek hepimizin yararına.

Vergi planlaması ile ilgili beklenen değişiklikler

OECD ülkeleri, uluslararası faaliyetler sürdüren şirketlere diğer ülkelerde ödedikleri vergileri gösteren bir bildirim zorunluluğu getiriyor. Bu kapsamda OECD ülkelerinde kullanılacak bir form geliştirilecek ve önümüzdeki yıllarda Türkiye dahil vergi idareleri şirketlerin vergi planlamalarını yakından takip etmeye başlayacak. Söz konusu form ile şirketlerin faaliyet gösterdikleri diğer ülkelerde ödemiş oldukları vergi miktarları ve vergi yüklerini gösteren oranların bildirilmesi amaçlanıyor. Bildirim sonucunda vergi idaresinin eleştirebileceği olası konular arasında transfer fiyatlandırması, kontrol edilen kurum kazancı ve daimi işyerleri gibi konular da yer alıyor. Ayrıca, vergi idaresi formdan elde ettiği bilgiler ışığında sınır ötesi işlemlerin yeniden karakterize edilmesi ve ilgili şirketin karının yeniden dağıtılması gibi uygulamalara da başvurabilir.

Nasıl hazırlanmalı?

Agresif vergi planlaması olan şirketler ya da ana şirketlerinin global düzeydeki vergi planlamalarından doğrudan etkilenen Türk şirketleri öncelikle riskli alanları tespit etmeliler. Bu kapsamda şirket yapısı ve işlemler ile bunların gerçek mahiyetleri arasında fark olup olmadığı test edilmeli. Ayrıca, gerekirse yeniden yapılanmaya gidilebilir ve grup içi işlemler gözden geçirilerek ilgili sözleşmeler yeniden düzenlenebilir.

Diğer önemli vergi gelişmelerinden bahseden yazılarda görüşmek dileğiyle…

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar