Dünya vergide neleri konuşuyor? (3)
RAMAZAN BİÇER
Değerli okurlarımız, önceki yazılarımda son dönemde OECD düzeyinde görülen gelişmeler üzerinde durmuştum. Bu yazımda ise OECD’nin yeni projesi kapsamındaki daimi işyerleri ile ilgili yakın dönemde yaşanan gelişmeler ve bunların Türkiye’de faaliyetleri bulunan yabancı ortaklı işletmelere olası etkilerini tartışacağım.
Bu konuya çok aşina olmayanlar için daimi işyeri kavramına kısaca değinelim. Bir kişi ya da işletmenin diğer bir ülkedeki faaliyetlerini işyeri, şube ya da temsilci aracılığıyla sürdürmesi durumunda daimi işyerine sahip olduğu kabul edilir. Genel olarak depo, büro, inşaat, montaj ve petrol arama faaliyeti, şirket temsilcisi, banka şubesi ve internet sitesi gibi yer ve faaliyetler daimi işyeri kapsamında yer alır.
Daimi işyeri incelemeleri gittikçe artıyor
Son dönemde ise Maliye inceleme elemanları dünyadaki trende uyarak daimi işyeri konusunun üzerine daha çok gitmeye başladı. Burada incelemeye konu olan, yukarıda bazılarını saydığımız ve belirgin bir şekilde daimi işyeri oluşturan faaliyet ya da iş yerleri değil daha çok görünür olmayan ve herhangi bir vergi mükellefiyet kaydı bulunmayan faaliyet ya da kişiler.
Bir örnekle bu önemli konuyu aydınlığa kavuşturalım. Yabancı bir şirketin Türkiye’ye yatırım yaparak bir üretim tesisi kurduğunu ve Türkiye’de gerçekleştirilen üretimin genel olarak yurtdışına satıldığını ve bunun yanında yurtdışındaki grup şirketinin bir takım ürünleri yurt içindeki alıcılara sattığını farzedelim. Türkiye’deki üretim şirketinin bünyesinde yer alan satış ekibi Türkiye’deki müşteriler ile bağlantıya geçtiğinde yurt dışındaki şirketin de satış yapmasına yardımcı oluyor ise, inceleme elemanları yurtdışındaki grup şirketinin bu faaliyetler nedeniyle Türkiye’de daimi işyerine sahip olduğu yönünde raporlar düzenliyor.
Diğer bir örnek ise, müşteriler ile bağlantı kurmak ve faaliyetleri geliştirmek amacıyla Türkiye’ye çeşitli ziyaretlerde bulunan ve Türkiye’de yerleşik olmayan kişilerin faaliyetlerinin de daimi işyeri oluşturduğu yönünde yapılan incelemeler.
Daimi işyeri tanımı genişliyor
Bu örnekler bazılarımızı çok şaşırtmış olabilir ancak OECD düzeyinde çok tartışılan bu konu daha da büyüyeceğe benziyor. OECD, “Matrahın Aşındırılması ve Karın Aktarılmasına İlişkin Eylem Planı” kapsamında daimi işyerleri tanımını genişletmeyi ve bir takım önlemler almayı planlıyor. OECD ülkelerinin bu yönde adım atmasının nedeni ise, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarında daimi işyeri olarak kabul edilmeyen bazı hazırlayıcı ve/veya yardımcı niteliğe sahip faaliyet ve işyerlerinin kötüye kullanılmasından kaynaklanıyor olsa gerek.
Bir diğer neden olarak ise başka ülkelerde yerleşik şirketlerin diğer ülkelerdeki satışlarını komisyoncular aracılığı ile gerçekleştirirken, ilgili ülkedeki daimi işyerine atfedilebilecek kazançlarını bu yolla gizlemelerini engellemek ve vergiden kaçınmalarına son vermek diyebiliriz.
OECD de bir ülkede faaliyet gösteren bağlı şirketin bünyesinde çalışan satış ekiplerinin yurtdışındaki şirketlerin satış faaliyetlerine destekte bulunmasının daimi işyeri oluşturup oluşturmadığı yönündeki tartışmaları netleştirecek bir takım adımlar atmaya hazırlanıyor. Eylem Planından OECD’nin bu konuda Maliye inceleme elemanları gibi düşündüğünü anlıyoruz.
Alınabilecek tedbirler
OECD, daimi işyerleri ile ilgili çalışmasını Eylül 2015’e kadar tamamlamayı planlıyor. Maliye inceleme elemanlarının da konuya çoktan el attığını dikkate alırsak, henüz bu sorunla karşılaşmayan okuyucularımızın acilen kendi durumlarını değerlendirmeleri gerektiğine inanıyorum. Öncelikle, yurt dışındaki grup şirketleri için bir takım hazırlayıcı ve/veya yardımcı niteliğe sahip faaliyetler gerçekleştiriyorlarsa bunların mahiyetini netleştirmelerinde fayda var. Ayrıca, grup şirketlerinin ürünlerinin şatışına destek veren satış ekiplerinin faaliyetlerinin de gözden geçirilmesi gerekebilir.
Bir sonraki yazımızda transfer fiyatlandırması alanında beklenen gelişmeleri sizlerle paylaşacağım.