Dünya ülkeleri arayışta

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

Gün geçmiyor ki, dünya ülkelerinin aldığı bir krize karşı önlem, ekonomisini canlandırma haberiyle karşılaşmayalım. Son iki haftadaki bu tür kararları ele aldım ve birbiri ardına sıraladım. Ve onun sonucunda bizim de bir şeyler yapmamız gerektiği sonucuna vardım ve siz okurlarımla bu dünya ülkelerinin kararlar yumağını paylaşmak istedim.

Dünyada kriz sonrası alınan önlemlere, parasal genişlemelere karşın düze çıkılmaması birçok dünya ülkesini arayışlara itiyor. Gün geçmiyor ki insanlar Amerikan Merkez Bankası FED ya da Avrupa merkez bankası ECB'den çıkacak bir karara odaklanmasın. Ya da krizde olan Avrupa ülkeleri Yunanistan, İspanya, İtalya gibi ülkelerde alınan önlemler ve onlara bağlı eylemlerle ilgili haberlerle karşılaşılmasın.
Geçen haftanın haberlerini sıralamak bile dünya ülkelerinin büyük çoğunluğunun arayış içersinde olduğunu ortaya koymaya yeterli olacak:

- Portekiz 78 milyar euroluk açığını bir rekabetçi açık olarak yorumlayarak, işverenlerin sosyal güvenlik katkı paylarını yüzde 5.7 indirerek yüzde 18 seviyesine getirdi. Buna karşılık işçi payını yüzde 11'den yüzde 18'e yükseltti. Ancak, bunu yaparken işçi çıkarmaları önleyici olarak "istihdamı koruma" garantisini getirdi.

- Japon Merkez Bankası canlılığı sürekli kılmak için 2013 sonuna kadar piyasaya 128 milyar dolar para sürme kararını açıkladı. Ayrıca, para sürerken kriz bitinceye kadar piyasadan kağıt alma kararını da buna ekledi. Japonya daha öncede krizi aşmak için 800 milyar dolar karşılığı yen basıp piyasaya sürmüştü.

- Fransa Peugeot fabrikasında 3000 bin çalışanın işine son verirken, bunu "Kriz yok, rekabetçi açık var" değerlendirmesiyle sundu. Fransa'nın 28 Eylül'de Meclis'e sunulan 2013 bütçesinde harcamalarda 10 milyar euroluk bir kısıntıyı öngörüyor. Zenginlerden alacağı yüzde 70 oranındaki Gelir Vergisi ile gelirlerini 20 milyar euro artırmayı amaçlıyor. Cumhurbaşkanı Hollande, işgücü piyasası reformu yaparak verimliliği artırma taahhüdünde bulunuyor.

- Amerika, Dünya Ticaret Örgütü'ne Çin'in otomotiv yedek parça ihracatıyla damping yaptığı iddiasıyla önlem alması için başvuruda bulundu. Bunda dünya otomotiv sanayinde devler listesinde 12 yıl önce 5 Amerikan şirketi varken, bugün 2 şirketinin yer alıyor olmasının etkili olduğu belirtiliyor.

- Avrupa Birliği akaryakıtta kullanılan "biodizel katkı payını yüzde 5'le sınırlayan bir ilke kararı aldı. Buna göre 2013 yılında ayçiçeği, mısır ve kolzadan biodizel üretimi için yararlanmayı azaltırken, hızlı artış gösteren bu tarımsal ürünlerde fiyat dengelenmesine neden olması bekleniyor.

Görüldüğü gibi krizden çıkışın tam olarak sağlanamaması, bir yandan istikrarsızlığa ve belirsizliğe yol açarken, bir yandan da birçok ülkede kendi doğru gördükleri, ekonomilerini sağlamlaştıracağına inandıkları kararları alıyorlar.
Bu durum böyle bir dünyada bizim de yeni kararlar almamız konusunu düşünmemizi gerekli kılıyor. Ben bunun cevabının yer aldığı yazımda geçen hafta cuma günü "Yeni nesil reformların" gerekliliğinden söz etmiştim. Bu reformların üretimde ithal girdiyi azaltıcı, eğitim alanındaki adımlarla kalifiye eleman eksiğini giderici olmalıdır. KOBİ'leri uluslararası rekabette geride bırakan unsurlar saptanıp, ona uygun iyileştirmeler için yapılması gereken reformlar üretici KOBİ'lerle belirlenerek hayata geçirilmelidir.
Bu dönem bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de istikrarı sürekli kılacak, belirsizliği azaltacak reform çalışmalarıyla "bir şeyler yapılacak" zamandır...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar