Dünya üç eksen etrafında dönüyor: Endüstrileşme, kentleşme, dijitalleşme

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

 

Sürdürülebilirlik, yarını tehlikeye atmadan büyümek şeklinde özetlenebilir.

Sürdürülebilir kalkınma, ekonomik büyüme, sosyal kalkınma ve çevreyi birbirinden ayırmamayı gerektiriyor.

Hızla artan ve şehirleşen nüfus, hızla artan tüketim ve bir o kadar hızlı tükenen kaynaklar karşısında, çocuklarımıza yaşanabilir bir dünya bırakmak adına, sürdürülebilirlik vazgeçilmez önem taşıyor.

Bundan beş sene önce "Sürdürülebilirlik nedir?" derken, bugün "Nasıl sürdürülebilir olabiliriz?" sorusunu soruyoruz.

Sürdürülebilirlik Akademisi tarafından bu sene beşincisi düzenlenen Yeşil İş Konferansı'nda iş dünyasının yeni parametreleri ve sürdürülebilir iş modelleri masaya yatırıldı.

Sürdürülebilir kalkınma sürecinde şirketlere kuşkusuz çok büyük bir rol düşüyor. Özellikle de birer rol model oluşturacak büyük şirketlere.

Schneider Electric, Unilever, Eczacıbaşı ve P&G sürdürülebilir gelecek adına önemli çalışmalara imza şirketler. Hepsinin birleştiği sonuç şu: Sürdürülebilirlik şirket kültürünün kalbinde yer almalı; kararlılıkla uygulanmalı; tüm tarafları içine alacak bir işbirliği içinde gerçekleştirilmeli.

Guardian Sürdürülebilir İş Başkanı Jo Confino'ya göre, değişim çok hızlı ve beklenmedik bir şekilde geliyor. Yarın ne olacağını bilmiyoruz ama olacaklara karşı esnek olmak zorundayız. Değişimi anlayanlar, yarın da burada olacaklar. Anlayamayanlar ise yok olup gidecekler. İş dünyasının ve toplumun bir araya geldiği, birbiri ile bağlantılı şekilde ilerlediği bir dünyada yaşıyoruz. İnsanlar, çocuklarına bırakabilecekleri, sürdürülebilir bir dünya istiyorlar. Hükümetlerin kalkınma planlarında yeşil işler büyük önem taşımaya başlıyor. Şirketlerin de aynı bakış açısına sahip olması gerekiyor.

Sürdürülebilirlik Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Murat Sungur Bursa, tüketicilerin yeşil ürün almayı tercih ettiklerini dile getiriyor. Bu da firmalar için çok önemli fırsatlar doğuruyor. Şirketler uzun vadede karlılıklarını sürdürebilmek için tüketicinin talebini yerine getirmek zorundalar, ve işte salt bu nedenle yeşil iş çok önemli.

Murat Sungur Bursa'nın dikkat çektiği önemli bir konu da, yeşil damgası olan ürünlerin daha pahalı olması. Bu sorunu çözmekte de özel sektöre çok büyük sorumluluk düştüğünü söyleyen Bursa, şirketlerin Ar-Ge masraflarını daha uzun vadeye yayarak, pahalı fiyat sorunu engelini ortadan kaldırmaları gerektiğini ifade ediyor.

İş Dünyasının Yeni Parametreleri başlıklı oturumda, iş dünyasının önde gelen şirketleri bu konuda neler söyledi, kısaca bakalım:

- Schneider Electric Genel Müdürü Bora Tuncer, "Zamanı şimdi ileri alıyoruz. Şimdiki geleceği yaşıyoruz. Bir şeyi hayal edebiliyorsanız onu gerçekleştirebilirsiniz" diyor. Masdar City örneğini veriyor Tuncer ve enerji tüketiminde yüzde 75, su tüketiminde yüzde 80 tasarruf sağlayacak olan Masdar City benzeri şehirlerin sayısının 2050'ye kadar artması gerektiğini dile getiriyor.

- Unilever Gıdadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Mustafa Seçkin'in dikkat çektiği konu, sürdürülebilirlik bilincini hızlı bir şekilde yaymanın zor olduğu. "Sürdürülebilirlik ciddi bir yol ayrımı gerektiriyor. Bu kavramın yapılan bütün faaliyetlerin kalbine konması lazım" yorumunu yapan Seçkin, "Yeşil iş için artı bir maliyet gerekmiyor. Tüketiciye maliyet olarak dönen yeşil ürün sürdürülebilirliğin ekonomik tarafını gerçekleştiremiyor demektir" diyor.

- Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu Başkan Yardımcısı Zeki Şafak Ozan, sürdürülebilirlik için farkındalık yaratmak gerektiğini; farkındalık yaratmak için de liderliğe ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Sürdürülebilirlik yaklaşımı paralelinde eğitim verdiklerini söyleyen Ozan, bu süreçte üniversiteler, kamu ve özel sektörü bir araya getiren işbirliklerinin çok önem taşıdığını belirtiyor.

- P&G Türkiye ve Kafkasya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu, sürdürülebilirliği engel değil, iş fırsatı olarak gördüklerini dile getiriyor. "P&G'nin amacı insanların hayatlarını iyileştirmek ve kolaylaştırmak oldu. Bu hedefe gelecek nesilleri de ekledik" diyen Turnaoğlu, tüketicinin sürdürülebilir ürünleri desteklediğini ve bu ürünlerin diğerlerine oranla daha pahalı olmaması gerektiğini söylüyor.

Sonuçta genel tabloya baktığımızda, iş dünyasının hem fikir olduğu noktaları şöyle özetleyebiliriz:

. Türkiye, gelişmekte olan bir ekonomi olarak, enerji tüketimi yüksek bir ülke. Devlet tarafından enerji verimliliğini tetikleyici bir teşvik mekanizması kurulması gerekiyor.

. Kimse çocuklarına karbon emisyonu miras bırakmak istemiyor. Sürdürülebilirlik, ürün satın alma kriterlerinde gittikçe yukarı tırmanıyor. Bu da şirketlerin sürdürülebilirlik endeksini önemli bir performans kriteri olarak değerlendirmelerine yol açıyor.

. Dünya üç eksen etrafında dönüyor: Endüstrileşme, kentleşme ve dijitalleşme. Kentlerde yaşayan nüfus artıyor; orta gelirli nüfus oranı yükseliyor ve tüketim artıyor. Enerji ile bilişim sektörünün iç içe girdiği bir dönemdeyiz. Enerji üretimi olduğu kadar, enerji tüketiminde de sürdürülebilirlik önem taşıyor. Bu süreçte akıllı şebekeler, akıllı makineler ciddi bir enerji verimliliği sağlayacak.

. Karar vermek sürdürülebilirlik sürecinin başlangıcıdır, bu süreci kararlılıkla uygulamak gerekiyor. Bu süreçte liderlik, vizyonerlik ve işbirliği çok büyük önem taşıyor. Hızlı gitmek istiyorsan tek başına, uzağa gitmek istiyorsan beraber hareket etmek gerekiyor. Bugün hem hızlı hem uzağa gitmek lazım.

Ve son olarak, uzun vadeli bakış açısına sahip olan, sürdürülebilir yaşamı destekleyen ve Yeşil İş'i savunanlar çoğunlukla kadınlar olsa da, kadın panelistlerin sayısının neden bu kadar az olduğunu sormadan bitirmeyelim. Kadınlar yeşile daha yakın olsalar da, üst yönetime hala uzaklar ne yazık ki...

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar