Dünya ticareti 2017
Tüm iş dünyasının aklı fikri ihracat yapmakta ve yurt dışına mal satmak için hiçbir fırsatı kaçırmamaya çalışıyoruz. Gel gelelim dünya ticaretinde görülen daralmalarla beraber son yıllarda azalan ihracat rakamlarımız iş insanlarımızı endişeye sevk ediyor. Bu yılın başında ihracatımızda görülen artışlar ümit verici olsa da Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) Genel Direktörü Roberto Azevedo tarafından 12 Nisan 2017 günü yapılan açıklamalar, bizleri biraz daha temkinli olmaya yönlendiriyor.
Dünya ticaretinin 2016 yılında, DTÖ tarafından en son revize edilen %1,7 rakamının bile altında, %1,3 olarak gelişmiş olması, gelişen pazarlardaki daralmalar sonucuna bağlanıyor. Konumuz ihracat açısından baktığımızda R. Azevedo’nun söyledikleri daha da dikkatimizi çekiyor. Azevedo, 2014 yılında 18.85 milyar ABD Doları olan küresel ihracat rakamının, 2015 yılında 16.47 milyar ABD Doları'na düşmesinden daha az oranda azalarak geçen yıl 15.46 milyar ABD Doları olarak gerçekleştiğini ifade ediyor. Her ne kadar 2015 yılındaki olumsuzluğun ana nedenlerinden biri olarak yükselen emtia fiyatları gösterilse de 2016 yılında da bazı aynı nedenlerin geçerli olduğunu söylüyor.
2017 yılı dünya ticareti büyümesi için tahminlerinin, %1.8 ile %3.6 aralığında, ortalama %2.4 olarak gerçekleşmesini beklediklerini söylüyor. 2017 yılı göstergelerine bakıldığında, küresel ticarette iyileşme işaretlerinin olduğunu, konteyner limanları girişlerinde rekor yüksekliklere erişildiğinin görüldüğünü bildiriyor. İhracat siparişlerinin de son yılların en yüksek seviyelerinde oluşmaya başladığını ifade ediyor. Ancak R. Azevedo, tüm bu iyi göstergelere karşın bu göstergelerin, küresel “Milli Gelir" rakamları ile birlikte değerlendirilmesi halinde bizlere, “Tedbirli İyimserlik" için nedenler sunduğunu söylüyor.
Genel Direktör Azevedo’nun söyledikleri arasında en çok dikkatimizi çeken, “Her ne kadar tedbirli bir iyimserlik için nedenlerimiz var ise de, ticaretteki büyüme kırılgan olarak duruyor ve aşağı yöne dönmesi için de oldukça risk mevcut” ifadesi. Ortalıktaki belirsizliklerin nedeni sadece jeopolitik değil, “Politik" olarak vurgulanıyor.
İşte bu nedenledir ki bizler, yılbaşında görülen iyileşmelerden ciddi biçimde memnun olsak da temkinli yaklaşımı ede tutmak istiyoruz. İhracatımızın gerek üretim ve gerekse de işgücü yetersizlikleri açısından baktığımızda, küresel rüzgârlardan etkilenmememizin imkânsız olduğunu görüyoruz. İhracata sağlanan Devlet desteklerinin ve buna yönelik teşviklerin zamanında, bekletilmeden ve kayırmacılıktan uzak durularak verilmesi, işletmelerimizin ihracata yönlendirilmesinde esas unsur olmalıdır.
Eğer küresel çapta mevcut riskler ve gelişmelerin “Tedbirli İyimserlik" ile izlenmesi gerektiği, dünya ticaretinin en yetkili ağızlarından ifade ediliyor ise bizim de adımlarımızı ona göre atmamız gerekmektedir. Destekler ve teşvikler uygulanırken, suyu taşıyan ile testiyi kıranı aynı görmeden, suyu taşıyanlara pozitif ayırımcılık yapılması işlerin yolunda gitmesini hızlandıracaktır.