Dünya sanayi ve ticaretinde yeni gelişmeler
Dünya sanayi ve ticaretinde gelişme trendlerini ele alan araştırmalar, Gelişmekte Olan Ülkelerin (GOÜ) paylarının son dönemde arttığını ve bu ülkeler arasındaki ticaretin, gelişmişler arasındaki ticarete göre de hızlandığını gösteriyor. Bunun Gelişmiş Ülkeleri, dünya sanayi ve ticareti konusunda yeni arayışlara ittiği belirtilirken, bizi de yakından ilgilendiren GOÜ için yatırım çekmenin "Altın kuralları"nı ortaya koyuyor.
Gelişmekte olan ülkelerin (GOÜ) dünya ticaretlerinde payının son 10 yılda yüzde 12 seviyesinden geçen yıl sonunda yüzde 32'ye yükselmesi önemli bir değişimi ortaya koyuyor. Bunda önemli etkinin gelişmiş ülkelerin GOÜ'de yaptığı yatırımlar ile GOÜ'lerin kendi aralarındaki ticaretin yüzde 40'a büyümüş olması gösteriliyor.
GOÜ'lerin birbirlerine dönük 2001 yılı ihracatını 100 baz puan olarak aldığımızda, artan refahın da etkisiyle, 2011 yılında 465 baz puana ulaştığını görüyoruz. Gelişmiş ülkelerin kendi aralarındaki ihracatı 2001'de 100 baz puan olarak alındığında aynı dönemde ulaşılan oran 180 baz puan olarak karşımıza çıkıyor.
Ama madalyonun bir başka yüzü de var. Çin'in GOÜ'lere ihracatı 465 milyar dolar iken, bunun yüzde 40'ının ithalata dayalı olduğunu araştırmalar ortaya koyuyor. Meksika'da ise bu ithal girdi oranı yüzde 65'lere yükseliyor. Gelişmiş ülkelerden Japonya'da bu oran sadece yüzde 15, Amerika'da ise yüzde 8 seviyesinde kalıyor.
GOÜ'ler lehine bir başka olumlu gelişme ise yıllık 1 milyar doları aşan ihracat yapan şirket sayılarının bu ülkelerde 1000'i aşması. Dünyanın en büyük ihracat yapan 100 şirketi içersinde yer alan GOÜ şirketlerinin sayısı da 17'ye yükselmiş olması.
GOÜ şirketleriyle ilgili bir başka gelişme de bunlar arasında devlet şirketlerinin sayılarının azalmakta olması. Ve bazılarının gelişmiş ülkelerde de önemli yatırım ve istihdama sahip olmaları. TATA İngiltere'de 45 bin istihdama, Wanxiang, Amerika'da 6 bin istihdama ulaşmış durumda.
The Economist dünya ticaretindeki bu gelişmede Gelişmiş Ülkelerin daha ucuza üretim için GOÜ verdiği siparişlerin büyük etkisi olduğunu belirtiyor. Ancak, daha ucuza üretim sağlarlarken Prof. Bilinger'in hesaplamasının sonucuna göre, madalyonun diğer yüzünde, Gelişmiş ülkelerde 40 milyonluk istihdam kaybına neden olduğu iddiasını ortaya koyuyor.
Buna bağlı olarak "Yatırımlar ve siparişler nasıl Gelişmiş ülkelere geri döner?" sorusunu bu dönemde tartışmaya açılıyor. Bunu olabilir görenler, GOÜ'lerde de maliyetlerin arttığını bunun geri dönüşte etkili olacağını belirtiyorlar. Brezilya, Çin ve Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde yönetici ücretlerinin yer yer AB ve ABD'deki ücretler seviyesine yükseldiğini açıklıyorlar. İLO verilerine göre Çin ve Hindistan'da işçilik maliyetlerinin her yıl yüzde 7-8 arttığını, bazı sektörlerde bu GOÜ'deki işçilik maliyetlerinin GÜ'lere çok yaklaştığının altını çiziyorlar. 2015 yılında maliyet avantajı sağlayacak tek ülkenin Meksika olacağını öne sürüyorlar.
Ancak, Gelişmiş ülkelerin üretimi geri çağırma düşüncesinde oldukları alanlarda yetişkin insan gücü ve teknokrat açığını kapatması gerektiğini söylüyorlar. Bu açığın kalifiye teknik elemanda şu anda yüzde 75'ler seviyesinde olduğu belirtiliyor. 2000 Amerikan şirketinin yer aldığı araştırmada bunların yüzde 43'ünün uygun elemanı ancak altı ay sonunda bulabildikleri bilgisi yer alıyor.
Bunun gelişmiş ülke firmalarını "Dünyanın neresinde yatırım yapmalıyız? Sorusuyla yüz yüze bıraktığı The Economist'in makalesinde yer alıyor. Yatırım alanının "altın kuralının" nitelikli işgücü, liberal iş yasası, uygun vergi yapısı ve sanayi kümelenme altyapısını içermesi gerektiği ortaya konuluyor.
Dünyadaki bu trendin Gelişmekte olan Ülkeler arasında yer alan ülkemiz açısından yakından izlenmesi gereken bir durum olduğu kadar, hangi alanlarda reformist politikalarla öne çıkan ülke olmamız açısından da yol gösterici olacağı unutulmamalıdır...
Yazara Ait Diğer Yazılar
Tüm Yazılar