Dünya nereye biz nereye?…
Bu aylar sanki yazı yazmanın mevsimi değil gibi...
Her şeyden önce yaz tatili dönemi. Çoğu insanlar ya tatil beldesinde ya da memleketinde ailesinin yanında. Özellikle bu günlerde yaz aylarının kavurucu sıcaklığı bütün gücüyle kendini hissettiriyor. Üstüne üstlük siyaset de henüz sıcaklığını koruyor. Yani hükümet kurma, koalisyon oluşturma çabaları halen devam ediyor. Bu arada seçimin ardından 1.5 ay geçmiş, ortada hiçbir somut gelişme yok. CHP ile koalisyon hayali bir süre daha meşgul edecek gibi. Bu arada piyasalar sıkıntılı, ekonominin durumu çok iç açıcı değil.
İşte böyle bir ortamda açıkçası yazı yazmak zor; hele de okunacak yazıyı yazmak çok daha zor.
Biz yine de bu yazımızda en azından okuyanları biraz olsun düşündürmek, aşırı içine kapanıklığımızı aşmak ve biraz gerçeklerle yüzleşmek istedik.
Bu yazımız ile bazı göstergeler itibariyle Türkiye’nin ve Türk insanının durumunu ortaya koymaya çalıştık.
Çeşitli uluslararası kuruluşların düzenli ve sürekli olarak yaptığı bazı istatistikleri hatırlatmak lazım. Ülkemizin ve insanımızın konumunu fotoğraflamak çok önemli. Bunun için insani gelişme, yolsuzluk, mutluluk ve özgürlük ile ilgili önemli ve anlamlı göstergelere bir bakalım diyoruz.
1) İnsani gelişme endeksi (UNDP – Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı)
2012 ve 2013 değerlerine göre; istatistik kapsamına giren dünyadaki 186 ülke içerisinde Türkiye’nin sıralaması 69. Ekonomide dünyanın ilk 20’si içerisinde olan ve şimdi 18. Sıraya düşen Türkiye’nin insani gelişme endeksindeki sırası 69. Yıllardır yerinde sayan bir ülke Türkiye.
UNDP’nin en yüksekten en düşüğe doğru 5 kategoriye ayırdığı sıralamada Türkiye ikinci kısmın ortalarında yer alıyor.
Bazı ülkeler de var ki insani gelişme endeksi sıralamasında Türkiye’nin üzerinde. Örneğin; Malta, Litvanya, Slovakya gibi yeni AB ülkeleri yanında Libya, Umman, Rusya, Bulgaristan, Lübnan, Belarus gibi ülkeler.
2) Yolsuzluk algılama endeksi (IT- Uluslararası Şeffaflık Örgütü)
Bu kategoride de yerimiz kötü. 2015’de yayınlanan endeks kapsamına giren ülke sayısı 175 ve Türkiye’nin sıralaması 64.
Türkiye’nin 100 üzerinden puanı ise 45. Umman, Hırvatistan, Suudi Arabistan, Ürdün, Çek Cumhuriyeti, Makedonya, Malta, Gürcistan gibi ülkeler’in yolsuzluk puanı Türkiye’den daha iyi.
Ev sahipliği yapmaktan övündüğümüz ve reklamını yaptığımız G 20 ülkelerinin yüzde 60’ına yakınının puanı 50’nin üzerinde (ortalama 54).
3) Mutluluk endeksi (Sustainable Development Solutions Network – UN)
Mutluluk endeksinde birden fazla gösterge var: Kişi başına milli gelir, sosyal destek, sağlıklı yaşam beklentisi, yaşamı etkileyen özgürlük, yolsuzluk algısı gibi…
Bu göstergede de Türkiye’nin sıralaması iyi değil. 2012-2014 yıllarına ilişkin endekse dahil olan 158 ülke içerisinde Türkiye’nin sıralaması 76.
Ne yazık ki; tüm eski yeni AB ülkeleri yanında Moldova, Kazakistan, Libya, Rusya, Cezayir gibi ülkeler bile Türkiye’den daha mutlu.
4) Dünyada özgürlükler (Freedom House)
İstatistiğe dahil edilen dünyanın 195 ülkesi gruplandırılmış ve kısmen özgür ülke sayısı 55 olarak belirlenmiş.
Ne yazık ki dünya özgürlükler raporuna göre Türkiye “kısmen özgür ülkeler” arasında.
Raporda; Türkiye’deki politik müdahalelere, yolsuzluk mekanizmalarına, adalet düzenine ilişkin değerlendirme yapılmış ve çoğunluk Sunni Müslümanlarla azınlık aleviler arasında büyüyen bir tansiyona işaret edilmiş.
Sonuç olarak;
1) Yukarıdaki göstergelere bakıldığında bazı ülkelerin üst sıralardaki yerinin değişmediğini görüyoruz. Gerçekten de bazı ülkeler var ki bunlar her türlü istatistik ve endekste ilk 10 veya 20 ülke arasında yer alıyor. Bunlar; Norveç, İsveç, Danimarka, ABD; Almanya, İngiltere, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, İrlanda, Hollanda, Singapur, Güney Kore…
2) Demek ki gelişmişlik her yönüyle bir bütün kavram olarak kendisini gösteriyor.
3) Buna karşın Türkiye’nin bu göstergeler içerisindeki sıralamasının da hiç iyi olmadığı anlaşılıyor.
4) Özellikle son yıllarda hiçbir olumlu gelişmenin olmadığı ve hatta ekonomik, sosyal ve politik göstergelerin olumsuza doğru gittiği gözleniyor.
5) İşin kötü tarafı bir de gelişmiş ülkelerle ara açılmaya devam ediyor.
İşte bu noktada insan şunu sormadan edemiyor: Keşke siyaset ve gündem bu konular üzerine yoğunlaşsa, ülkenin topyekun mutluluğu ve huzuru için çalışılsa…