Dünya Kupası'nda kıtalararası rekabet

"Dünya Kupaları benim için hep futbol filozoflarının buluştuğu "Joga Bonito Şurâsı" anlamına geldi ya da ben öyle istedim. Joga Bonito'yu "güzel oyun" olarak anlamlandırırsanız, apartman topuk modası gibi zaman zaman hortlayan "defansif tedbirler silsilesi" ve buna bağlı akımlar keyfinizi kaçırabilir. Ancak futbola 1860'lardan bugüne bir devinim olarak bakıyorsanız ve bu oyunun nereden gelip nereye gittiğini perspektif bir bakışla anlamak istiyorsanız, itiraf edin her Dünya Kupası bir şölendir. Geçmişin 7 defansif oyunculu, makyavelist ve 1-0 üzerine kurulu futbol anlayışının yavaştan terk edilmeye başlandığı günümüzde 4-3-3 modasının hakim olduğu, futbolu yeniden "seyre değer" kılan bir Dünya Kupası olacak galiba... Elbette futbol filozoflarının katkılarıyla!"

Geçtiğimiz günlerde GOAL Dergisi Dünya Kupalarıyla ilgili kısa görüşümü sorduğunda onlara bu şekilde cevap vermiştim. Neticede 1930'dan bu yana düzenlenen bu kupayı dünya futbolunun en yüksek mertebesi olarak tanımlıyorsak, gönlümüz de keçiboynuzu misali bir güzel hareket görmek için onlarca maç seyrettiğimiz turnuvalar yerine "fair ve izlenebilir" bir şampiyonayı arzuluyor. 42 ve 46'da İkinci Dünya Savaşı nedeniyle sekteye uğrayan bu uzun soluklu yarışta "Dünyanın en iyisi" unvanı dışında rekabetin yaşandığı pek çok alt kategoriden bahsedilebilir. Bazı futbolcular gol krallığına ulaşarak ismini futbol tarihinin silinmez sayfalarına yazdırmayı düşlerken, kimi takımlar da ülkelerinin en iyi derecelerine ulaşmayı hedeflerler. Bizim bugünkü konumuz ise kıtalar arası rekabet. Bugüne kadar 18 kez düzenlenen şampiyonada Amerika kıtası ile Avrupa'nın 9-9'luk eşitliği de bu merakımızı kaşıyor elbet. Güney Amerika'dan Brezilya'nın 5, Arjantin ve Uruguay'ın 2'şer kez bu onuru yaşaması, Avrupa cephesinden İtalya'nın 4, Almanya'nın 3, Fransa ve İngiltere'nin birer zaferiyle dengelenmiş durumda. 2010 Dünya Kupası elemelerine 204 takımın iştirak ettiği düşünülürse; Kuzey, Orta ve Güney Amerika'nın Afrika'ya yolladığı 8 temsilci bir anlamda Avrupa adına da yarışacak 13 ülke karşısında dezavantajlı görülebilir. Ancak son oynanan hazırlık maçları ve takımların son durumları göz önüne alındığında bu tespitin tam tersini savunmak da mümkün. Turnuva öncesi son durumlarını görmek amacıyla yoğun bir hazırlık programı uygulayan ülkelerden Avrupa takımları formsuz bir görüntü verirken, Amerika kıtası temsilcilerinin nispeten daha hazır göründüğünü belirtmeliyim. İtalya'nın ritmini kaybeden defansı görüldüğü kadarıyla eski çizgisini yakalamakta epey zorlanacak. Chiellini bu handikapın panzehiri olabilecek mi hep beraber göreceğiz. İngiltere, son oynadığı maçlarda gol yollarında sıkıntı çekebileceğine dair güçlü sinyaller verdi. Bu yıl Aston Villa forması altında 44 maça çıkıp sadece 5 gol kaydedebilen Heskey beklentileri karşılayamayacak olursa tüm yük Rooney'in üzerine binebilir. Capello'nun Crouch ve Defoe kozlarını oynaması gerekebilir. Avrupa'nın diğer güçlü temsilcileri olarak görülen Fransa ve Almanya'dan, horozlar başlı başına Domenech engeline takılabilirler. Almanya ise her zamanki turnuva başarısına ulaşabilecek gibi görünüyor. Hollanda da spektaküler hücum silahları sayesinde gönüllerde yer edinebilir. Buna karşılık Brezilya ve Arjantin, Avrupalı rakiplerine oranla ritimlerini bulmuş gibiler. Ayrıca tüm kıta çapında konuşacak olursak; Meksika, Paraguay, Şili ve Amerika Birleşik Devletleri de son maçlarında turnuvaya dönük olumlu sinyaller verdiler. Bu ülkelerin ilk etapta göze batan çok önemli yıldızları olmasa da "takım olma" hüviyetini kazanarak Güney Afrika'ya geldikleri her hallerinden belli. Dünya Şampiyonluğu elbette erişilmesi zor ve tecrübe gerektiren bir titr ama bu saydığım ekiplerin de flaş sonuçlara imza atmaları kimseyi şaşırtmamalı.

Dünyada transfer

· Premier Lig ekiplerinden Tottenham'ın teknik direktörü Harry Redknapp'a göre, Milan'ın forveti Klaas-Jan Huntelaar ile Everton orta sahası Steven Pienaar, bu yaz için öncelikli transfer hedefleri.

· Bundesliga ekiplerinden Hamburg'da forma giyen 21 yaşındaki savunma oyuncusu Jerome Boateng, Premier Lig'e transfer oldu. Almanya Milli Takımı forması da giyen ve Güney Afrika'daki kadroda yer alan Boateng, Manchester City ile 5 senelik sözleşme imzaladı.

· Portekiz'in güçlü ekiplerinden Sporting Lizbon, Inter'in tecrübeli eldiveni Toldo'ya bir yıllık kontrat önerdi. 38 yaşındaki Toldo, son dönemde Brezilyalı kaleci Julio Cesar'la rekabete girmiş ve kaleyi kaptırmıştı.

· Portekiz şampiyonu Benfica, henüz Angel Di Maria'yı Real Madrid'e satmamış olsa da şimdiden arayışlara başladı. Panathinaikos kulübü tarafından yapılan açıklamada Benfica'nın Sebastian Leto için girişimlerde bulunduğu doğrulandı.

· West Ham United, Thomas Hitzlsperger ile 3 yıllığına anlaşmaya vardı. Lazio'lu oyuncuyu bonservis vermeden kadrosuna katan Premier Lig ekibi, bu oyuncuyu isteyen Tottenham Hotspur, Everton, Birmigham ve Stoke gibi ekipleri de atlatmış oldu.

· Arap ekibi Al Ahli'nin, Fabio Cannavaro'nun ardından David Trezeguet'yi de renklerine katmak için çalışmalara başladığı iddia edildi. Tuttosport'da yer alan haberde, Juventus'un deneyimli golcüsü David Trezeguet'ye Dubai ekiplerinden Al-Ahli'nin cazip bir teklif sunduğu kaydedildi.

· Udinese'nin başarılı kanat oyuncusu Simone Pepe, Juventus'a transfer olacağı yönündeki söylentileri doğruladı. AS Roma altyapısından yetişen 26 yaşındaki Pepe, 2006 yılından bu yana Udinese'de forma giyiyor.

· Rennes takımının başarılı stoperi İsveçli Petter Hansson, yeni sezonda Monaco forması giyeceğini açıkladı. 33 yaşındaki tecrübeli oyuncu Fransız basınına resmi açıklamanın yakında yapılacağını söyledi.

· Sochaux, peşinde olduğu Le Mans'ın yıldızı Modibo Maiga'yı takıma katamaması durumunda rotasını Portsmouth'un ele avuca sığmaz golcüsü John Utaka'ya çevirecek. Bu sezon 28 kez Portsmouth forması giyen Utaka 4 gol ve 5 asiste imza atmıştı.

Süper Lig'de transfer

· Kayserispor'dan Aydın Toscalı'yı renklerine bağlayan Ankaragücü, Samsunspor'un 22 yaşındaki forvet oyuncusu Turgut Doğan Şahin'in de transferini bitirdi. Süper Lig ekibinin Turgut'a karşılık Samsunspor'a 1 Milyon 400 Bin TL bonservis bedeli ile 4 futbolcu vereceği belirtildi.

· Turkcell Süper Ligi'nin yeni takımlarından Kardemir Karabükspor'un, dış transferde Gençlerbirliği'nin Brezilyalı orta saha oyuncusu Mariel Everton Cosmo Da Silva (Tozo) ile iki yıllık sözleşme imzaladığı bildirildi.

· Konyaspor, Iraklı milli oyuncu Bassim Abbas Gatea Al Ogaili ile 2 yıllık sözleşme imzaladı. Resmi internet sitesinden yapılan açıklamaya göre, 2009-2010 sezonunda Diyarbakırspor forması giyen Iraklı Bassim Abbas ile yapılan görüşmeler anlaşmayla sonuçlandı.

· Transfer çalışmalarını sürdüren Bursaspor'un, teknik direktör Ertuğrul Sağlam'ın isteği doğrultusunda Güngören Belediyespor'un gelecek vaad eden genç file bekçisi Harun Tekin ile anlaştığı öğrenildi.

· Yeni sezon için transfer çalışmalarını sürdüren Eskişehirspor, Alman Wehen takımında oynayan sağ bek 21 yaşındaki Tunay Acar ile Borussia Wuppertal'da forma giyen 23 yaşındaki orta saha Salih Altın'ı renklerine bağladı.

· Galatasaray yönetimi İngiltere'nin Blackburn Rovers takımında forma giyen Avustralyalı yıldız Vince Grella'nın transferinde yaşanabilecek pürüzleri ve bu oyuncunun sık sık sakatlanmasını dikkate alarak Brezilya asıllı milli futbolcu Mehmet Aurelio ile transfer görüşmelerine başladı.

. Turkcell Süper Lig'in yeni sezonuna iddialı bir ekiple girmek isteyen Gaziantepspor, Antalyaspor'un tecrübeli defans oyuncusu Yalçın Ayhan ile 2 yıllık anlaşma yaptı.

· Beşiktaş'tan sürpriz transfer atağı. Bobo'yu ısrarla isteyen Bordeaux'nun iyi bir ücret teklif etmesi durumunda siyah-beyazlı ekibin, Rennes takımının forveti 24 yaşındaki Jimmy Briand için girişimlerde bulunacağı öğrenildi. Briand hücum hattının her bölgesinde görev alabiliyor.

· Trabzonspor forvet arayışlarına hız verdi. Gündeme gelen son isim Rapid Wien formasıyla bu sezon harikalar yaratan Hırvat, Nikica Jelavic. 24 yaşında ve 1.88 m boyundaki golcü oyuncu bu sezon 52 kez forma giydiği Avusturya'da sezonu toplam 30 gol ve 12 asistle tamamlamıştı.