Dünya, III. Dünya Savaşı için çok küçük

Prof. Dr. Burak KÜNTAY
Prof. Dr. Burak KÜNTAY DÜNYA’NIN POLİTİKASI [email protected]

Haber kanalarında ve gazetelerde yer ve­rilen başlıklara baktığınızda, son 1 yıl­dır en çok vurgulanan söylem III. Dünya Sa­vaşı’nın yaklaştığıdır. Bugün mü çıkacak ya­rın mı çıkacak? Taraflar kim olacak? İlk kıvılcım nerede olacak gibi sorular ve bu­nun üzerine saatlerce yapılan yorumlar hep kulaklarımızda. Şunu açık ve net bir şekilde hep söyledim, söylüyorum ve yine söyleyece­ğim. Bugünün dünyasında III. Dünya Sava­şı’nın asla çıkma şansı yoktur.

1. Dünya Harbi’nin öncesinde baktığımızda, Otto von Bismarck’ın attığı temellerle büyü­yen Almanya, demir ve kan felsefesinin var et­miş olduğu ekosistem ile diğer ülkeler için bir tehdit haline gelmeye başlamıştı. Metternich düzeninin çökmesiyle oluşan bu ekosistem, as­lında sistemsizliğin bir tarifiydi.

Bu güç müca­delesi farklı sebeplerden birçok ülkeyi keskin hatlarla birbirinden ayırmış ve kamplaştır­mıştı. Bu tabirin altını bir kez daha çiziyorum ‘birçok farklı ülkeyi keskin hatlarla birbirin­den ayırıp kamplaştırmıştı’. Dünya savaşı için yeterli mi? Hayır. O kampların içinde buluşan ülkelerde birbirleriyle neredeyse birçok nok­tada mutabık ve büyük ortak çıkarlar üzerin­de hemfikir hale gelmişlerdi. Kısacası, savaşın takımları, amaçları, hedefleri, inandıkları ve inanmadıkları çok netti.

Gelelim II. Dünya Savaşı’na... Burada da du­rum farklı değildi. Hatta artık iş sadece Avru­pa bazlı olmaktan çıkmış Pasifik’e kadar sıç­ramıştı. Almanya ile İngiltere ve Fransa’nın arasındaki husumet, Japonya ile Rusya ve Amerika arasında husumetten farklı değildi. İtalya’nın hırs ve politikalarıyla Almanya’nın ve Japonya’nınkiler aynı paraleldeydi. İdeo­lojiler, bakış açıları, ekonomiler ve ülkelerin perspektifleri yine ülkelerin kamplaşmasına ve birbirinden münferit bölgelerde farklı itti­fakların kutuplaşabilmesine imkan sağlamıştı.

Çin batarsa Amerika…

Gelelim bugüne… Amerika ile Avrupa, Rus­ya İran ve Çin’e karşı. Savaşın tarafları bunlar, diyor herkes. Ne kadar da kolay, ne kadar da basit söyleniyor. Ama gerçekten öyle mi? Kı­saca ele alalım. Rusya ile Çin, ortak düşman­larından dolayı ittifak ediyor görünebilirler ama şunu unutmayalım ki aralarındaki bel­li başlı bazı husumetler, aynı kampta savaşa girecek bir müttefiklikten çok uzak.

İran ile Çin, İran ile Rusya arasındaki diyaloglar da çok farklı değil. Rusya ile İran arasındaki belli konulardaki rekabet, bu iki ülkenin öyle omuz omuza dünya savaşı vermesini asla müm­kün kılmaz. Gelelim en güzel noktaya. Ame­rika ve Çin. Çok net söylüyorum Çin batarsa Amerika, Amerika batarsa Çin batar.

Dünya tarihinin belki de en büyük konsorsiyumun­dan bahsediyoruz. Bu iki ülkenin aralarındaki ekonomik ortaklık öyle akıl almaz derinlikte­ki, bırakın savaşın tarafları olmalarını yahut Pasifik veya Tayvan’dan dolayı harbe girmele­rini, birinden birinin ekonomisinin zarar gö­receği bir noktada müttefik bile olurlar.

50 yıl içinde mümkün değil

Bu yazıya sığmayacak, anlatılabilecek on­larca sebep var. Ancak şu bir gerçek ki, dünya­nın bırakın bir dünya savaşına sürüklenmesi, eşiğine bile gelmesi önümüzdeki 50 yıl içinde mümkün değildir. Bölgesel savaşlar çıkacak, gerginlikler artacak, hiç ummadığımız nokta­larda tansiyon yükselecek, krizler patlak vere­cek.

Ancak bir dünya savaşının eşiğinden bile geçilmesi mevzu bahis değildir. Peki kırılma noktası, neresi ve ne zaman? Çin bugün bü­yük bir ekonomik güç. Öyle bir aşama gelecek ki, o ekonomik gücü ayakta tutabilmek için illa ki dünyanın farklı coğrafyalarında siyasi güce de hakim olmak isteyecektir.

Ve bugünkü po­litikaları bambaşka bir evreye geçecektir. İşte o noktada bir III. Dünya Savaşı ihtimalinden bahsedebiliriz ancak alıştığımız ve tarihte ya­şadığımız gibi bir savaş değil. Başlangıç nokta­sının da ne Orta Doğu ne de alıştığımız üzere Avrupa olacağını düşünmüyorum. Krizin, Af­rika başta, ikinci olarak da Pasifik’te patlak ve­receğini düşünüyorum. Tekrar söylüyorum, en az 50 sene bu hadise vuku bulmayacaktır.

Dünya o kadar grift bir hale geldi ki

Yazımın başlığında ifade ettiğim gibi, 1990’lardan beri dillerden düşmeyen küre­selleşme ve bunun sebep olduğu iç içe geçmiş ekonomiler, uluslararası şirketlerin yükselen gücü, ekonominin devlet elinden çıkması ve git gide devlet dışı aktörlerin uluslararası si­yasette yer etmesi, bu savaşın yakın zamanda çıkmama ihtimalinin temel sebebidir. Dünya o kadar grift bir hale geldi ki; artık dünya, III. Dünya Savaşı için çok küçük.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Silikon Vadisi 24 Eylül 2024
Tarih henüz tarih değil 17 Eylül 2024
Yumuşak güç 03 Eylül 2024
İran neyi bekliyor? 20 Ağustos 2024