Dünya borsalarında ayrışma...
Küresel risk iştahı yaz tatiline çıkmamaya kararlı. Ekonomi cephesinde açıklanan veriler boğa piyasasını desteklemiyor. Ama yatırımcıların umurunda değil. Avrupa'nın borç krizini çözmek için doğru yönde adımlar atmaya başlaması ve ABD Merkez Bankası'nın durgunluk riskine karşı ilave miktarsal genişleme (QE3) silahını çekeceğine duyulan güven risk iştahının sürmesini sağlıyor. İtalya ve İspanya'nın borçlanma faizleri düşerken dünya borsaları değer kazanmaya devam ediyor.
Avrupa ve ABD'de açıklanan veriler durgunluk ile büyüme arasında sıkışan bir gelişmiş dünyaya işaret ediyor. Ağustos ayı PMI verisi 45,3 ile önceki aya göre hafif yükselse de Avrupa'nın durgunlukta kalmaya devam edeceğini gösteriyor. ABD imalat sanayi PMI verisi 51,9 ile %2'nin altında bir büyüme rakamına işaret ediyor.
Avrupa borç krizi konusunda risk algısı iyileşmeye devam ediyor. Avrupa Merkez Bankası'nın alıma başlayacağı beklentisiyle İspanya ve İtalya'nın borçlanma faizlerinde başlayan düşüş devam ediyor. Avrupa Merkez Bankası ilave parasal genişlemeye gideceği ve tahvil alımına başlayacağına yönelik somut bir açıklama henüz yapmadı. Ama yatırımcılar gerçekleri değil beklentileri satın alıyorlar.
Sistemik öneme sahip İspanya ve İtalya'nın batmasına izin verilmeyeceğine güvenen yatırımcıların alımlarıyla MSCI Avro bölgesi endeksi 24 Ağustos itibariyle aybaşına göre %5,6, son üç ayda %14,5 getiri sağladı. Wall Street sene sonunda otomatik olarak devreye girecek mali tedbirlerin gölgesinde bir parça hız kesmesine rağmen aybaşına göre 2,4%, son üç ayda %7,6 yükseldi.
Gelişmekte olan ülke borsaları Ağustos ayında %1,4 son üç ayda %6,5 getiri ile gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmaya devam etti. Gelişmiş ülkelerdeki durgunluk bu ülkelere ihracat ile büyüyen gelişmekte olan ekonomilerde kaçınılmaz olarak bir yavaşlama getiriyor. Bu yavaşlama küresel büyümeye duyarlı olan BRIC ülkelerinde (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) daha güçlü bir şekilde hissediliyor.
Türkiye hisse senetleri 2012 yılının sürprizi olmaya devam ediyor. MSCI Türkiye endeksi Ağustos ayında %2,1 son üç ayda 24,9, sene başına göre %33,0 yükselerek gelişmekte olan ülke borsalarında başa oynuyor. İMKB'nin üstün performansında geçen sene alınan tedbirler sayesinde ekonomide iç ve dış talep arasındaki dengesizliği azaltan, enflasyonda yönü aşağı çeviren ve para politikasında normalleşmeyi başlatan bir "yumuşak iniş" sağlanması etkili oldu.
Türkiye'nin küresel büyümedeki yavaşlamaya duyarlılığının düşük olması da bu süreci destekledi. Küresel büyümenin yavaşlaması başta Çin olmak üzere Asya'nın ihracat şampiyonlarını ve bu ülkelere emtia satan Brezilya ve Avustralya gibi ülkeleri olumsuz etkiledi. Türkiye iç talebe ve dış kaynağa dayalı büyümesiyle küresel büyümeden ziyade küresel likiditeye ve risk iştahına daha duyarlı bir ülke. Dolayısıyla Çin ekonomisinden gelen yavaşlama sinyalleri nedeniyle gelişmekte olan piyasalardaki satış baskısından İMKB fazla etkilenmedi.