DTO’da seçim kampanyaları başladı

Aysel YÜCEL
Aysel YÜCEL SEYİR DEFTERİ [email protected]

Deniz Ticaret Odası (DTO) Olağan Genel Kurulun’da başkanlık için yarışacak isimler netleşti. Geçtiğimiz kasım ayında yapılması planlanırken Nisan 2018’e ertelenen seçimlerde DTO’nun yönetim kurulu başkanlığı için iki aday var. Biri mevcut Başkan Metin Kalkavan, diğeri ise sektörün önde gelen isimlerinden Recep Düzgit, Salih Zeki Çakır ve Şadan Kaptanoğlu’nun desteğini alarak ‘Hepimizin Odası Hareketi’ni başlatan Tamer Kıran.

Başkan adaylarının netleşmesiyle seçim kampanyaları da başladı. Bu konuda ilk adım Tamer Kıran’dan geldi. ‘Hepimizin Odası Hareketi’ dün ilk kez basına tanıtıldı. Tamer Kıran’ın yanı sıra Recep Düzgit, Salih Zeki Çakır ve Şadan Kaptanoğlu da toplantıya katılarak desteklerini sundu.

Manifestolarını kamuoyuyla paylaşan Kıran, mevcut oda yönetimine muhalefet amacıyla başlatılmış bir hareket olmadıklarını, tabana yayılan bir yönetim anlayışı ile Türk denizciliğinde yeni bir bakış açısı inşa etmek için yola çıktıklarını vurguladı. Kıran, ‘Hepimizin Odası Hareketini’ Türk denizciliğinin yeni bin yılın değişen paradigmalarında kendi birikimlerinden güç alarak potansiyel kaynaklarını harekete geçirmek, dünya denizciliğinden hakkı olan payı almasını sağlamak ve Türkiye’nin büyük ülküsü olan denizciliğin itibarını daha da yükseltmek üzere yüzlerce denizcinin başlattığı, her geçen gün daha da gelişip güçlenen bir hareket olarak tanımladı.

‘Hepimiz aynı gemideyiz’

216 trilyon dolar borç, yıllık 7 trilyon dolara yaklaşan faiz yüküyle beli kırılma noktasına gelen bir dünya ekonomisi ile karşı karşıya olduklarının altını çizen Tamer Kıran, dünyada büyük denizcilik şirketlerinin birleştiği bir ortamda Türk denizciliğinde anlamsız rekabet ortamı oluşturmak gibi bir niyetlerinin de olmadığını söyledi. Hepimizin Odası Hareketi’nin, istikametinin ve niyetinin belli, söyleminin şeffaf olduğuna dikkat çeken Kıran sözlerine şöyle devam etti: “Deniz Ticaret Odası, belirli grupların ve bir statüko oluşturan ailelerin değil hepimizin odası olmalı. Zira sektörün mevcut sorunlarıyla boğuşurken, gelişen dünyada oluşacak ve belki bir daha oluşması mümkün olmayan fırsatları kaçıracağız. Dünyayla rekabet edebilmek için önce kendi içimizde daha sonra bölgemizdeki denizcilerle iş birliğine açık olmak gerekir. Birlikte iş yapmayı beceremeyenler, zaten rekabet edemezler. Bu nedenle, birlikte iş yapmanın yollarını aramak önceliğimiz.”

Muhalif değil birlik hareketi

Bu dönemde bütün denizcilerin bilgi, beceri, tecrübe ve ilişkiler ağına ihtiyaçlarının olduğunu söyleyen Kıran, ‘’İnancımız odur ki; Deniz Ticaret Odası artık elini taşın altına koymalı, ülke sorunlarına çözüm noktasında yerini almalı, hiç değilse kendi iş kollarında yaşanan sorunların çözümü için yasaların kendine yüklediği görevleri ifa etmeli. Bu görev için gerekli kaynak fazlasıyla mevcut. Kastettiğimiz kaynak sadece oda bütçesi veya gelirleri değildir. Asli kaynağımız denizciliğin bin yıllık birikimi, binlerce denizcinin tecrübesi, üyelerimizin dünyada kurduğu ticari ilişkiler ağıdır. Biz denizcilerin dünyada ulaşamayacağı kaynak, bilgi veya teknoloji yokr. Denizcilerin sorunlarını sektöre uzak olanlar değil, zorlu denizlerde iş üreten denizciler çözecek. Önümüzdeki dönemde hepimizin aklına, cesaretine, tecrübesine, ilişkiler ağına ihtiyacımız var. İşte bu nedenle; Hepimizin Odası Hareketi bir muhalif hareket değil, bir birlik hareketi” dedi.

Tamer Kıran’ın sektörün önemli temsilcilerini arkasına alarak gerçekleştirdiği bu seçim kampanyasına Metin Kalkavan’ın nasıl karşılık vereceği ise merak konusu. Bunu önümüzdeki günlerde hep birlikte göreceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar