Dr. Mehdi Eker, tarımı yönetmeye bilgi ve hikmet gerek

Mine ATAMAN
Mine ATAMAN Dünya israf atlası [email protected]

Tarımsal Strateji ve Politika Geliştirme Merkezi (TARPOL), tarıma dair 75 milyon ve­riyi analiz ederek Sektörel Araştırmalar ve Ekonomik Göstergeler Raporu’nu “Tarpoviz­yon” adı verilen web tabanlı portal aracılığıy­la kullanıma sundu.

Raporda bitkisel/hayvan­cılık/tarım havzaları ile ilgili makro ve bölge­sel bilgiler yer alıyor. Raporun ikinci fazında iklim/toprak/su gibi veriler, tarım ve gıda sek­törüne dair yapay zekâyla elde edilecek öngö­rüler yer alacak.

Tarımdaki her tecrübenin bir maliyeti var, atıl kalmamalı

Evrende milyarlarca veri, verilerin birlikte­liğinde sonsuz algoritmalar saklı. Etkin strate­ji oluşturma, verileri doğru analiz etme ve veri­de saklı mesajı doğru okuyabilmekle mümkün. Eker’in tarımı yönetmek için “bilgi ve hikme­te gerek var” sözündeki “hikmetin” “vatanse­verlik/yetkinlik/veri aklı/entelektüel farkın­dalık” olduğunu tahmin ediyorum. Eker, “mil­yonlarca veri Tarpol uzmanları tarafından kuyumcu titizliğiyle işlendi. Geçmişte Tarım Bakanlığı’nda çalışan herkes bir tecrübe. Her tecrübenin devlete bir maliyeti var. Hedefimiz, tarım ve gıdaya dair entelektüel sermaye ve tecrübeyi tekrar tarım ekosisteminin hizmeti­ne sunmak” dedi.

İklime dayanıklı mahsuller üretilmezse kıtlık olur

Trends in Plant Science’de yayınlanan bir makaleye göre; “artık tarım yapmak imkânsız­laşıyor. Bilim insanları bir araya gelmeli, kamu güveni sağlanmalı. Zamanımız kalmadı.” Sera gazı emisyonlarının yüzde 26’sı tarım kaynak­lı olmasına rağmen küresel iklim fonunun sa­dece yüzde 4’ü iklime dayanıklı gıda sistemleri kurmaya yönelik.

Mikroalgler geleceğin tahıl ambarı

ABD Tarım ve Enerji Bakanlığı’nın destek­lediği bir araştırmaya göre kıyıda alg yetiştir­mek açlığı yok edebilir. Toprak ve Atmosfer Bi­limleri profesörü Charles Greene’e göre, “mev­cut gıda üretme şeklimizle, karasal tarıma olan bağımlılığımızla artık gıda üretme şansımız yok. Kıyılardaki su ürünleri yetiştiriciliği te­sislerinde tüm dünyanın ihtiyacı olan protein üretilebilir, mikroalgler dünyanın tahıl ambarı olabilir. Yüksek protein değerleri, ette bulunan temel aminoasitler ve mineraller, omega -3 yağ asitleri algleri mucizevi bir gıdaya dönüştürü­yor. Geleneksel gıdalara göre 10 kat hızlı büyü­yor, karbonu tutuyor.

Alglerden taşıyıcı anne

Bilim insanları 3,8 milyar yıl önce fotosen­tezi icat eden mavi-yeşil algleri et benzeri pro­teinler için taşıyıcı anne yaptı. Alglerin “et li­fi benzeri” protein iplikler üretmesini sağla­dı. Kopenhag Üniversitesi gıda profesörü Poul Jensen; “mikroalgler taşıyıcı anne olarak kul­lanılarak vücutlarında hayvan etindeki pro­teinler üretilebilir, üretilen gıdanın dokuları güçlendirilebilir. Mikroalgler geleceğin sığır­ları, bu gün süt ürünleri üretildiği gibi gelecek­te mikroalglerden günlük protein hasat edile­bilir, protein sağılabilir ” diyor.

Güvenli patates icat edildi

Üstü açık tarım fabrikalarında istikrarlı üretim yapmak giderek zorlaşıyor. BM’ye gö­re 37 binden fazla istilacı türün küresel eko­nomiye yıllık zararı 300 milyar dolar. Sayısı her geçen gün artıyor, mücadele etmek için da­ha fazla pestisit/ilaç kullanılıyor.

Patates, 375 milyon ton ile dünyada en çok üretilen sebze, en çok tüketilen dördüncü gıda, en çok ilaçla­nan yiyeceklerin yer aldığı “Kirli 12” listesin­de ilk sırada. Bilim insanları patatesteki tok­sik bileşenleri uzaklaştıracak bir yöntem bul­du. Patates yumrularının kabuklarında doğal olarak bulunan steroidal glikoalkaloidler ve SGA’lar böceklerin patateslerden uzaklaşma­sını sağlıyor.

Moleküler biyokimyacı Adam Jozwiak “söz konusu bileşikler bitkilerin bö­cekleri uzaklaştırması için çok önemli, ancak bu durum patateslerin bu kısımlarının yenil­mesini engelliyor. Science dergisinde yayım­lanan araştırmaya göre, SGA15 geni susturu­larak patates yumrusunda SGA üretimi durdu­rulup, SGA’nın sadece yapraklarda üretilmesi sağlandı. Bu sayede patatesin depolanması, ta­şınması kolaylaştırılarak, israfın önüne geçildi ve pestisit kullanımı azaltıldı. Jozwiak’e göre “yöntem, çığır açan bir gelişme.”

Ezcümle; insanlığı/gezegeni besleyecek, ik­limle mücadele edecek, veriler/buluşlar/gıda­lar her an/her yerde. Veriyi yoğuracak akıl yet­kinlikte, stratejiyi uygulayacak irade erdemde, alternatifleri planlayacak disiplin devlet er­kinde. Dileriz sahip olduğumuz entelektüel iç görü/uzgörü alışılagelmişleri yıkmaya, gelece­ği yeniden inşa etmeye yeter.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar