Dövmeli birisini işe alır mıydınız?
Rees Barnett’in öyküsü
Yıl 2001. Amerikalı Rees Barnett, 21 yaşındadır. Gençliğin verdiği heyecan ve hevesle dövme stüdyosuna gider. Duvardaki desenlere bakar ve günün en popüler desenlerinden birini seçerek koluna yaptırır. Gülü seven, dikenine katlanır derler. Rees de dövmenin acısına katlanır ve üstüne de 400 dolar verir.
Yıl 2013. Bir bireysel emeklik şirketinde çalışan Rees, yine bir dövme stüdyosuna gider. Ama bir dövme yaptırmak için değil, dövmesini sildirmek için gider. Rees’in söylediğine göre, bu kez çektiği acı, yaptırırken çektiği acının 10 katıdır. Verdiği 5 bin dolar da epey acıtır. Üstelik 1 yıl süren bir süreçtir. Rees, parayı ödemiş ve acıya da katlanmış; ama mutlu. “Yüzmeye gittiğimde, ya da şirket pikniğinde kısa kollu gömlekle iken artık o dövmenin orda olmadığını bilmek ne büyük bir rahatlık” diyor.
Dövme meselesi
Vücuda dövme yaptırma, bir zamanlar sadece mahkumlara, denizcilere ve sirklerdeki göstericilere mahsus bir meraktı. Ancak yukarıda öyküsünü okuduğunuz Rees Barnett, bu sınıfa girmiyor. Çünkü zaman geçtikçe dövme yaygınlaştı. Pew Research tarafından A.B.D.’de yapılan bir araştırmaya göre dövmesi olanların kuşaklara göre dağılımı şöyle: Y kuşağındakilerin yüzde 40’ında en az bir dövme, X kuşağındakilerin üçte birinde, doğum patlaması kuşağındakilerin (Baby Boomers) yüzde 15’inde ve daha yaşlıların da yüzde 6’sında dövme varmış. Dövme, kadınlar arasında erkeklere göre daha yaygınmış. Türkiye için bir istatistiğe rastlamadım, ama gençler arasında bizde de yaygın olmaya başladığını söyleyebiliriz.
Araştırmalar
Bir gruba dahil olduğunu göstermek, sevgilisine aşkını ilan etmek, kendini dövmeli daha güzel gördüğü için ya da başka bir nedenle insanlar vücutlarına dövme yaptırabiliyor. Ama iş yaşamında dövme, kişinin aleyhine olabiliyor. Dr. Andrew R. Timming’in İngiltere’de yaptığı bir araştırma şunu ortaya çıkarmış: İşe alımlarda, dövmesi olan kişilerin, dövmesi olmayanlara göre şansları daha az. Örneğin, bir kadın yönetici şöyle demiş “Dövme, kişileri kirli gösteriyor.” Bir başka yönetici “Dövmesi olan kişileri bilinçaltımdaki bir dürtü ile bir şekilde işe almadığımı fark ettim.” Bir yönetici “Dövmeli bir kişi mülakat odasından çıktıktan sonra ilk konuştuğumuz konu, onun dövmesi” oluyor. Dr. Timming’e göre asıl konu, dövmeli bir kişinin organizasyon içinde değil de müşterilerden nasıl tepki alacağı.
İş dünyasının işe alımlarda bu kadar ön yargılı olmasının bir dayanağı da var. ABD’de yapılan bir çalışmaya göre dövmesi olan kişilerin silah taşıma, sigara , içki, uyuşturucu kullanma ve sabıkalı olma olasılıkları, dövmesi olmayanlara göre daha yüksekmiş. Texas Üniversitesinde yapılan bir araştırmaya göre, vücudunda büyük dövmeler taşıyanlarda yukardaki olasılıklar daha fazla imiş.
Vücut benim, dövme benim, kime ne?
Dövme yaptırırken kişilerin bir kaç kez düşünmesi gerekir. Vücuduna koyduğu dövme ile kişi, hiç sönmeyen bir reklam panosu gibi bir mesaj vermektedir. Bu panoda ifade edilenle, panonun nereye konacağı konusu kararda göz önüne alınması gereken önemli parametrelerdir. Gençlik heyecanı ile yaptırılan dövmeler sonra başa bela olabilir. “Vücut benim değil mi? İstediğimi yaparım” diyenler çıkabilir. Ama işe girdiğinde kişi beşeri sermayesini kiraya vermektedir. Ve de görünüm bu sermayenin bir parçasıdır. Gördük ki iş dünyasında dövme, çok tutulan bir şey değil. Bu nedenle iş başvurularında dövmeyi saklamak gerekebilir. İşe girdikten sonra da kişi, Rees Barnett gibi dövmesinden utanır duruma gelebilir.
Dövme, özel yaşam için de sorun yaratabilir. Örneğin, göğüsteki “Yaşadıkça yalnız seni seveceğim” dövmesini yeni sevgiliden ya da kıskanç eşten saklamak zor olabilir.
Son sözler
Merak ediyorum, acaba okurlar bu konuda ne düşünüyor? İşyerinizde giyim yönetmeliği gibi, dövme ile ilgili kurallarınız var mı? İşe eleman alırken dövmeli birisine nasıl bakarsınız? Her şey eşitse, dövmesiz birisini mi tercih edersiniz? Yoksa çok ihtiyacınız olan bir pozisyona başvuran bir kişi dövmeli de olsa aldırmaz “Ama çocuğa da yakışıyor “ mu dersiniz?