Dövizdeki yükselişe bakarsak Trump bizim sınırlara duvar ördü!

Özcan KADIOĞLU
Özcan KADIOĞLU RAKAMLARIN DİLİ [email protected]

Son bir yılda herkesin kuşkusuz en önemli konusu döviz kurlarındaki değer artışı. Acaba artış devam edecek mi, belirsizlik sürecek mi? Herkesin kendine göre bir hesabı var. Kiminin dolar kimisinin de euro cinsinden kredi borcu var. Bu borç günü geldiğinde ödenebilecek mi?

Tasarruflarımız düşük yatırım yapabilmek için yabancı kaynağa ihtiyaç var bu kaynakta dışarıdan temin edildiğine göre döviz bulmamız gerekiyor. Özel sektör yılda ortalama 165 milyar dolar dış borç geri ödemesi yapıyor. 35 ile 40 milyar dolar cari açık veriyoruz. Toplamda baktığımızda 210 milyar dolar yıllık dış borç ödemesi yapıyoruz. Dolar kurundaki 1 kuruşluk artış, bir yılda ihtiyacımız olan döviz tutarına TL cinsinden 2.1 milyar TL ek bir maliyet getiriyor. 5 kuruşluk kur artışı nerde ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü maliyetine karşılıyor. Geçen yıl dolar kuru ortalaması 3.02 TL, bu yıl şu ana kadar ise 3.61 TL oldu. Yaklaşık 59 kuruşluk bir artış söz konusu. Ülke olarak 124 milyar TL daha fazla döviz borcunu ödemek için daha fazla kazanmak zorundayız. Bu soruları alt alta koyduğumuzda attığımız her adımı düşünmek zorundayız. Kur, faiz artışları meydan okumayla düşmüyor. Üreterek ekonomiye güveni artırarak, verimlik artışı ve teknoloji gelişimi ile düşüyor.

Siyasetçilerin konuşması yoğun bakımda yatan Türk Lirası’nın kalp atışlarındaki dalgalanmayı gösteren cihazdaki gibi bazen pik bazen de dip yaptırıyor. Tam hasta iyileşti derken siyasi bir konuşma veya siyasi bir baskı hemen hastanın sağlığı anında bozuyor. Yeniden yoğun bakım kapısında beklemeye başlıyoruz. Acaba tekrar ne zaman düzelecek diye dua ediyoruz. 2003-2016 döneminde dolar kurunun ani yükselmelerine baktığımızda bize bazı ipuçları veriyor. Aşağıda tablodan bu ipuçlarını inceleyelim.

2003 yılındaki ilk yükselme 2. AK Parti Hükümeti’nin yeniden kurulması zamanına karşılık geliyor. Herkesin kafasında soru işaretleri artıyor, acaba ne olacak sorusuna cevap bulmaya çalışıyorlar, bu esnada dolar kuru hemen yükselmeye başlıyor.

1) 22 günlük süre zarfında kurda yüzde 9,9’luk bir yükselme oluyor.

2) 2004 yapılacak yerel seçimler öncesinde yine belirsizlik ortaya çıkıyor ve piyasalar tekrar tepki vermeye başlıyor. Dolar kurunda yüzde 19’luk artış oluyor. Seçim sonuçları AK Parti lehine olunca kur geri doğru tekrar dönmeye başlıyor.

3) 2006 yılında ortaya çıkan faili meçhul cinayetler Danıştay saldırısı, Zirve Yayınevi katliamı ülkemizdeki belirsizliği artırıyor. Kurda yüzde 29’luk bir artış oluyor.

4) 2008 yılında ABD’de Mortgage skandalı ile başlayan ekonomik kriz tüm dünya’ya yayılıyor buna ilave olarak AK Parti kapatma davası doların ateşini tekrar yükseltiyor ve Türk Lirası 49 günde yüzde 37 değer kaybediyor.

5) ABD Merkez Bankası’nın (FED) Mayıs 2013 itibariyle faizleri arttırma kararı dolar kurunda istikrarlı bir şekilde artışa sebep oluyor.

6) 22 Eylül’de kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s in yatırım yapılabilir seviyeden riskli ülke kategorisine notumuzu indirmesi, ABD seçim sonuçlarında sürpriz bir şekilde Trump’ın kazanmasıyla ivme kazanarak dolar kurundaki başlayan aralıksız yükseliş yaklaşık 128 gün sürdü

7) İkinci tabloya baktığımızda ise gelişen ekonomiler içinde son bir yıl içinde yüzde 19,5 ile en yüksek değer kaybı Türk Lirası’nda görülüyor.

8) Seçimde Meksika’ya duvar öreceğim diyen Trump sanki para birimizdeki değer kaybına bakınca bizim sınırlara duvar ördüğü görülüyor.

9) Meksika para birimi Peso toparlanarak son bir yılda yüzde 7 değer kazandığı görülüyor.

8) 7 Kasım’da Trump sendromu ile başlayan değer kaybında yine Türk Lirası en çok değer kaybeden para birimi.

9) Eylül ayındaki Moody’s not indiriminden sonraki süreçte yine Türk Lirası en çok değer kaybeden para birimi

10) Son bir yılda Türk Lirası'nda dolar kurunda yüzde 19,5, euro kurunda yüzde 28 döviz sepetine bakınca yüzde 25 değer kaybı olduğunu görüyoruz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar