Dövizdeki ve girdilerdeki artışa rağmen fiyatlar artmıyor

Üretici fiyatları ocak ayında 0.38 arttı. Şubatta 0.09 azaldı. Martta 0.36 arttı.
 

Tüketici fiyatları ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 0.56 arttı.

Şubatta 0.56 arttı. Martta 0.41 arttı.

Aylık artış oranları olan bitene karşın çok düşük.
 

Bir yanda döviz fiyatı yükseliyor. Öte yanda banka kredileri faizi yükseltiyor. Genelde enerji ve ham madde fiyatlarında artış var.

İyi de bütün bunlar fiyatlara neden yansımıyor?

Denilebilir ki talep yok da ondan... Talep olmaması tüketici fiyatlarında artışı sınırlayabilir. Dikkati çeken üretici fiyatlarının da artmaması.

Bu durumu ekonomide yavaşlama olduğu için üretici maliyet artışlarını fiyata yansıtamıyor veya üretici kârdan fedakarlık ediyor şeklinde izah etmek imkansız.

Üretici fiyatları endeksine göre yıllık artış (Mart-mart) yüzde 8.2, yıllık ortalama artış yüzde 10.79 oranında.

İmalat sanayiinde yıllık ortalama fiyat artışı yüzde 13.26 olarak belirlenmiş.
 

Buna karşılık tarımda yıllık ortalama üretici fiyatı artışı yüzde 4.25 olmuş.

Bizde fiyat artışlarının itici gücünün tarım sektöründeki fiyat artışı olduğu konusunda genel bir kabul vardır.

Bu yıl tersi bir gelişme var. Tüketici fiyatlarında da yıllık ortalama gıda maddesi fiyat artışları yüzde 7.87 olarak gerçekleşmiş.

Merkez Bankası'nın hedefi yıl sonunda enflasyonu yüzde 5'lere çekmek.
Bu mümkün olabilir mi?

Elektrik, doğalgaz, petrol zamları devam ediyor. Banka kredilerinin maliyet artışı sürüyor. Emtia fiyatlarında dalgalanma devam ediyor.
 

Bunlar maliyet artırıcı unsurlar.

Ekonominin yavaşlaması, talebin daralması da üretim maliyetlerini olumsuz etkiler.

Bu tabloda enflasyon nasıl geriler? Önemli olan 2012 yılında enflasyonu yüzde 8'lerde tutabilmek gibi görünüyor.

Tehlike yüzde 10'un üzerine çıkmasıdır. Sürpriz ise yüzde 8'in altında kalmasıdır.

Enflasyon tahmini çok önemli. Çünkü insanlar ve firmalar bu tahmine göre fiyatlama yapacak. Faiz oranları bu tahmine dayalı olarak belirlenecek.