Dövizde kısıtlama

Serbest Kürsü
Serbest Kürsü

Hikmet GÜMÜŞER - SMMM / CPA

Döviz kurunun ne seviyelerde gezindiğinin aşırı önemli olduğu birkaç ülkeden biriyiz. “Birkaç” derken tam olarak “kırılgan beşli” olarak adlandırılan, ekonomisinde sıcak para ihtiyacı yüksek olan 5 adet ülkeyi (Türkiye, Brezilya, Hindistan, Endonezya, G.Afrika) kastediyorum.

Son zamanlarda döviz kurunun hangi seviyede olduğunu takip eden, merak eden kişilerin sayısı gitgide artıyor. Sadece ticaret ile uğraşan kesimin değil, büyük-küçük tasarruf sahibi olan birçok kesim için döviz kurunun durumu önem arz ediyor.

Yerli para faizimiz dünyadaki birçok ülkeden daha yüksek olsa da, ülkemizdeki yerli tasarruf sahipleri, yüksek enflasyondan dolayı reelde faiz getirisi elde edemeyeceklerini düşündüklerinden, enflasyonu düşük olan döviz mevduat hesaplarını tercih etmektedirler (aşağıdaki tablodan görülebilir). Şu sıralar TL’ye uygulanan vergi sonrası yıllık faiz %12, ABD Doları'na uygulanan vergi sonrası yıllık faiz ise 3,28 civarında; enflasyon ise TL’de %11,92, ABD Doları'nda %2,2 seviyesindedir. Dolayısıyla reelde ABD Doları mevduat kazancı daha yüksek olduğu için, gerçek kişilerin mevduat tercihleri döviz hesaplarından (DTH) yana olmaktadır. Kısaca “dolarizasyon” adı verilen bu döviz talebi artışı, bankaların tasarruf sahiplerini döviz cinsinden borçlanmasını da beraberinde getiriyor. Talebi yüksek olan, miktarı az olan döviz, gün geçtikçe değer kazanıyor.

Dövize olan talep kurları yukarı fırlatıyor, kurlar yükselince üreticinin maliyeti artıyor, maliyet artışı fiyatlara yansıyor, yükselen fiyatlar enflasyona sebep oluyor, enflasyonu dizginlemek için faizler yükseliyor. Ekonomimizde yaşadığımız kısır döngü tam olarak bu şekilde karşımıza çıkmaktadır. Bu kısır döngüden kurtulabilmek için döviz kurlarını aşağı çekecek politikalara ihtiyacımız vardır.

Geçtiğimiz günlerde, dövizin alevini alacak tedbirlerden birisi Resmi Gazete'de yayımlandı. Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’in uzun süredir dile getirdiği “döviz borçlanma kısıtı” resmen yürürlüğe girdi. Bu kısıtlama ile birlikte, daha önce gerçek kişilere getirilen yurtiçi-yurtdışı kaynaklı döviz borçlanma yasağı artık belirli kriterler altında tüzel kişilere (şirketlere) de geliyor.
Borçlanma yasağına ait tüm detaylara ilgili resmi gazeteden ulaşılabilmekle birlikte, yasağa dair bazı önemli detaylar şu şekildedir:

- Eğer ihracat geliriniz yoksa -bazı istisnai durumlar hariç- yurtiçi-yurtdışı kaynaklı döviz borçlanma yapabilmeniz artık mümkün değildir.

- İhracat geliriniz varsa en fazla son 3 yıllık ihracatınız kadar dövizli borçlanabilirsiniz.
- Yeni düzenleme mali tablosunda ödenmemiş dövizli kredisi 15 milyon dolar ve altındaki firmaları ilgilendiriyor. Bu rakamın üstünde yer alan firmalara yönelik düzenleme ise yolda.
- Eğer yatırım halindeyseniz ve yatırım teşvik belgeniz varsa, dövizli borçlanma konusunda bir kısıtlama yapılmıyor.

Yeni düzenleme sayesinde, döviz geliri olmadığı halde dövizli kredi kullanıp, kredi anapara ödemesi yapılacağı zaman bankadan döviz talebinde bulunan firmaların önü kesilecek. Bu durum, dövize olan talebi frenleyecek ve dövizdeki yükselmenin önüne geçilecek. Özellikle Türk Lirası’nın gücünü arttıracak bu yeni düzenlemenin, ekonomik hayata önemli faydaları olacağı kanaatindeyim. Herkese hayırlı kazançlar dilerim.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar