Dövizde hareketlilik ve KOBİler

Hilmi DEVELİ
Hilmi DEVELİ EKONOMİDE SATIR ARASI [email protected]

 

Son aylarda dövizde yaşanılan hareketlilik KOBİleri  tedirgin ediyor.

Önce dövizde yaşanılanlara bakarsak,   Nisan ayında Dolar 1,79, Euro ise 2,34 dolayında idi .

Salı günü itibariyle dolar 2 ,0335 TL, Euro ise 2,7250 TL (sepet kur 2,3830)  ile tarihi zirvesini yeniledi.

Suriye’ye olası  operasyon  gelişmeleri ve  Suriye riski Türkiye’yi diğer  ülkelerden  daha fazla etkileyeceğe benziyor.

Ekonomistlerin yaptığı  analizlerde  doların  2 TL'nin üzerinde kalınması halinde ise 2,10-2,20 seviyesinin görülebileceğini  öngörüyorlar .

Doların 2 TL yi aşması piyasalarda  psikolojik bir eşik olarak görülüyor .

Keza dövizdeki bu artşın başta enerji doğal gaz ve elektrik birim fiyatlarında  artışa neden olacağına kesin gözüyüle bakılıyor.

Merkez Bankası Başkanı Erdem  Başçı,” Döviz kurunun bugün yanlış yerde olduğunu belirtirken,bunu herkes biliyor. Merkez Bankası'na Ekim sonuna kadar süre verin.

Biz TL'nin değerini aslanlar gibi koruyacağız. Bunu sadece döviz silahıyla yapacağız. Faiz silahını kullanmayacağız. Türk Lirası'nı değer kazandırıcı şokları bizden bekleyin. Çok enteresan manevralar yapacağız. Faiz konusunda bizden şok beklemeyin. Faiz artışı beklemeyin, faiz sabit beklentisini bekleyin." açıklamasıyla  piyasaları rahatlatmaya çalıştı.

Piyasaların bu açıklamaya  tepkisi ise Başçı’nın açıklamasıyla çelişir durumda. 

Keza  Merkez Bankasının enflasyon hedeflemesinde başarılı olamadığı sık sık hedefleri revize etmek zorunda  kalındığı her kesimin belleğinde.

Enerjide ne olacak?  sorusuna da  Enerji Bakanı Taner Yldız; Eylül ayında doğal gaz ve lektrikte bir artışın olmayacağını söylemesi  bugünkü konjonktürde söylenmiş bir açıklama .

Eylül ayında doğal gazı sadece sanayiciler kullanacak .

Ekim sonrası havaların soğumasıyla birlikte yurttaşların da doğal gazı kullanmaya başlamasıyla  Taner Yıldız’ın zam yapmama direnci kırılacak.

Gerek Erdem Başçı, gerekse Enerji Bakanı Taner Yıldızın açıklamaları kamuoyunda nasıl algılanacak bunu da zaman gösterecek.

Açıklamaların yapıldığı Salı günün  akşamı KOBİ sahibi iki arkadaşımla  birlikte idim.

Konuştuğum kişiler biri plastik sektöründe  diğeri de tekstilde üretim yapan orta ölçekli işletmenin sahipleri.

Plastik sektöründe üretim yapan işletme sahibi  Hüseyin Semerci   diğer arkadaşa  kıyasla oldukça tedirgin.

Kişisel olarak işletmemizde yaşadığımız sorunlar, başkanı olduğum PAGDER üyelerimiz için de geçerli.

Yılbaşında  yapılan sözleşmelerde  geçerli  dövizlerle,  son aylarda ciddi sıkınıtılar yaşanıyor.

Örneğin 2013 yılı Ocak ayında;  Dolar1,7793 Euro da  2,3592  TL idi

Sektörde  üretimde kullanılan hammdenin yüzde 80-85 i  ithal  ürün ödemelerin  bir bölümünü  dolar bir bölümünü de  Euro cinsinden yapıyoruz.

Son aylarda alınan hammadelere  yapılan  ödemeler sonucu  işletmelerin bırakın kar etmesini  artışların farkını deyim yerindeyse cepten karşılamak zorunda kalınıyor.

Bu da zaten sınırlı olan işletme sermayemizin erimesine neden olmakta.

Bir başka tedirginliğimizde  doğal gaz ve elektrik  ve akaryakıta zam olabileceği yönünde..

Çünkü ,Türkiye de ne zaman döviz artsa doğal olarak bu artış enerji girdilerine ve akaryakıta yansıtılıyor.

Bir başka sıkıntıda işletmelerin  kısa süreli işletme sermayesi takviyesi için alınan banka kredilerindeki faiz artışlarından doğmakta.

Şu günlerde üyelerimiz fiyatlandırmada da ciddi sorunlarla karşılaşmakta .

Fiyat tutturabilmek için önümüzdeki süreci kestirmekte zorlanıyoruz .

Özellikle Ortadoğu ve Körfez ülkeleriyle olan iş bağlantıları olan  Gaziantepli  üyelerimiz bu ülkelerin bazılarında  yaşanılan sorunlar nedeniyle  son aylarda  daha da zorlandıklarını dile getiriyorlar.

Plastik sektöründe dövizde yaşanılan olumsuzluklar nedeniye durum özetle böyle.

Tekstil sektöründeki arkadaşımın anlattıklarına gelince biz firma olarak  Üretimde kullandığımız ürünlerin yaklaşık yüzde 30 u dış piyasadan alıyor ve üretimizin bir bölümünü yurt dışına fason  üretiyor büyükçe bölümünü de iç  piyasaya veriyoruz .

Biz hem döviz artşından hemde içerideki likidite  sıkıntısından etkileniyoruz.

Örneğin ,ödemelerde 30 günlük süre neredeyse 90 güne çıktı.

Yeni çek yasasıyla  tahsilatta zorlanıyoruz.

Akaryakıta gelen zamlar  nakliye giderlerini  sürekli  arttırır durumda. 

Biz de önümüzdeki aylarda  enerjiye zam olabileceğini düşünüyor bundan da  endişe ediyoruz.

İki KOBİ sahibinin (Biri aynı zamanda PAGDER Başkanı ) dövizdeki  hareketliliğin  getirdiği sorunlara ilişkin  değerlendirmeleri ve tesbitleri  özetle  bunlar.

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar