Dövizde en iyi sonuç istikrardır
Son yıllarda dengeli bir seyir izleyen, küçük adımlarla yükselen döviz fiyatları, üretici sektörlerin zarar görmeden uyum içersinde yollarına istikrar içinde devam etmeleri sonucunu doğurdu. Gezi Parkı olayları ve FED kararları sonrasında dolardaki hızlı yükseliş ise şaşkınlığa ve korkuya yol açtı. Bizim için dövizde en iyi sonucun istikrar olduğunu bize bir kere daha gösterdi.
Bizim insanımız döviz konusuyla çok ilgilidir. Özellikle doların seyrinin ne olacağı kahvedeki sohbetlerinde de, konuyu bileceği düşünülen birisiyle karşılaşmalarda da hep gündemdedir…
Bu konudaki sorulara ben de sık sık muhatap olurum: "Hocam dolar yılsonunda ne olur?" sorusuna "Benim ne dolarla borcum ne alacağım var. Dolarım da yok, bilemem" yanıtını verdiğim de çok kez yalan söylediğimi, bildiğimi sakladığımı düşünenlerden azar işittiğim bile olmuştur. Eski yazılarım da "Bilmem" cevabım karşısında havaalanında bir polis memurunun "O zaman ne diye televizyonlarda laga-luga ediyorsun" sözlerine muhatap olduğumu aktarmıştım…
Son yıllarda birlikte Anadolu'ya gittiğim toplantılarına katıldığım bütün Merkez Bankası başkanlarının döviz konusundaki sorulara verdikleri yanıtlarda hep, "Döviz kazanan bir iş yapmıyorsanız dövizle borçlanmayın" uyarısını yaptıklarına tanık oldum. Bu uyarı iş dünyasına hep yapıldı. Ama bizim insanımız "Güvenilir para gördüğü doları" elde tutup, TL'den ayrılarak "Kısa gün karına yönelmekten" bir türlü vazgeçemedi.
Oysa, bizim için dövizde en iyi sonuç istikrardır. Çünkü hızlı yükselişi de, hızlı düşüşü de şaşkınlık yaratır. Şaşkınlık yaratmakla kalmaz, bazı sektör temsilcilerinin büyük zarara uğraması sonucunu beraberinde getirir.
O açıdan baktığımda 2005 yılı başında 1.35 olan doların TL değerinin, bazen küçük oranla yukarı, bazen küçük oranla aşağı seyri sonunda altı yıl sonra 2011 yılı başında yüzde 15.5'luk bir değer artışıyla 1.56'ya yükseldiği "İstikrar dönemi" hiçbir sektörde kimsenin döviz fiyatlarıyla önemli zarara uğramadığı bir dönemdi. 2011 sonunda hızlı yükselişle 1.88'leri görse de, sonra istikrar bularak 2013 başına dolar iki yılda 1.56'dan 1.77'ye yüzde 12.5'luk bir artış gösterdi. Yine can yakıcı bir tablo söz konusu olmadı.
Bu yıl içersinde ise son aylarda gezi olayları ve FED kararlarıyla dolar hızlı artış gösterdi. Yılbaşında 1.77, TL olan dolar önceki gün 1.97 seviyesini gördü. Bunun üzerine Merkez Bankası 2 milyar 250 milyon dolarlık satışla müdahale etti. Dünde bankalara kullandırdığı repo miktarını artırdı. Bu müdahaleler sonucunda dün dolar 1.94 seviyelerinde seyretti. Ve dün itibarıyla yılbaşına göre dolar yedi ayda yüzde 11'lik bir değer artışı gösterdi.
İşte son aylardaki bu hızlı artış yine şaşkınlık ve istikrarsızlık korkusu yarattı. Doların çok hızlı arttığı dönemlerin sonunda, krizler yaşamış bir ülkenin vatandaşları olarak bizler bir an önce yeni dengenin oluşmasını ve istikrarın gelmesini istemeliyiz. Bunun için kamu kurumlarının istikrarı sağlayıcı adımlar atmasını beklemeliyiz.
Doğaldır ki uluslar arası gelişmeler, dün sözünü ettiğim reformları içeren yeni bir kalkınma modelini acil olarak hayata geçirmemizin gerekliliğini bize hatırlatıyor…