Döviz tutkunları bakalım bu tabloya ne diyecek!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

 

Bu köşede 9 Temmuz Pazartesi günü "Yabancı döviz getirip TL'ye geçerek para kazanıyor; dövizi de Türk halkı taşıyor" diye yazdık. Ama döviz tutkunları bu değerlendirmeden belli ki pek tatmin olmamışlar. "Döviz daha çok kazandırıyor" diyorlar da başka bir şey demiyorlar. O zaman yapılacak bir tek şu kalıyor; son dönemde acaba hangi tasarruf aracında ne oranda reel kazanç ya da kayıp oluşmuş, ona bakmak.

Reel getiri hesabını herkes yapabilir. Ancak, aynı bazda bir çalışma olması açısından biz TÜİK'in yaptığı çalışmayı esas aldık. TÜİK, her ay finansal yatırım araçları olarak mevduat, İMKB, dolar, euro ve altındaki nominal artışları alıyor, bu artışları ilgili dönemdeki üretici ve tüketici fiyat artışından arındırmak suretiyle reel rakamlara ulaşıyor. Biz bu çalışmada TÜİK'in TÜFE artışını esas alarak bulduğu reel oranları kullanmayı tercih ettik.

TÜİK reel getirileri aylık, üç aylık, altı aylık, yıllık ve yıllık ortalama olarak açıklıyor. Biz bu detayın içinden aralık-aralık kıyaslamasına dayalı olarak hesaplanan yıllık oranları aldık ve bu yıla ilişkin de ilk altı ayın rakamlarını kullandık.

Dövizcilere kötü haber!

TÜİK, en fazla bir yıllık dönem için getiri hesaplıyor. Peki, acaba daha uzun dönemler için oranlar nasıl oluşuyor? İşte bu hesaplamayı da biz yaptık. TÜİK'in bir yıllık olarak açıkladığı oranları, birikimli olarak toplulaştırdık. Ve karşımıza şöyle bir tablo çıktı.

2007 yılı başından bu yılın ortasına kadar geçen son beş buçuk yılın toplamında tasarrufunu döviz olarak değerlendirmeyi amaçlayanlar bir anlamda hüsrana uğramış. Bu beş buçuk yıllık dönemde dolar reel olarak yüzde 16.25, euro ise yüzde 20.67 zarar ettirmiş.

Bu dönemde hisse senetlerinde de yüzde 1.41 oranında kayıp oluşmuş.

Diğer iki yatırım aracında ise reel getiri var. Son beş buçuk yıllık dönemde mevduat reel olarak yüzde 23.12 getiri sağlamış. Tasarrufunu altın alarak değerlendirenlerin elde ettiği getiri ise diğerlerine fark atıyor ve göz kamaştırıyor. Altın tasarruf edenler, beş buçuk yılda reel olarak tam yüzde 114.72 getiri elde etmişler.

İMKB'de müthiş dalgalanma var

Yıldan yıla reel getirinin en az değiştiği finansal yatırım aracı mevduat. Mevduatta, geçen yıl yüzde 2.79'luk reel bir kayıp var, diğer yıllarda ise yüzde 1.44 ile yüzde 8.81 arasında getiri oluşmuş. Bu yılın ilk altı ayındaki getiri de yüzde 1.34 düzeyinde.

İMKB'de ise müthiş zikzaklar gözleniyor. 2007 yılında yaklaşık yüzde 31 kazandıran Borsa, izleyen yıl yüzde 58 kayba yol açmış. 2009'da gelinmiş, bu kez yüzde 84'lük kazanç var. Kazanç yüzde 24'lük oranla 2010'da da devam etmiş. 2011'de ise 2010'un kazancı geri verilmiş; yüzde 28'lik bir zarar ortaya çıkmış. Borsa'da bu yılın ilk yarısında oluşan getiri ise yaklaşık yüzde 9 düzeyinde.

Oranları farklı oluşmakla birlikte dolar ve euro birlikte kazandırmış, birlikte kaybettirmişler. Dolar ve euro 2008 ve 2011 yıllarında reel kazanç sağlamış; 2007, 2009, 2010 ve bu yılın ilk yarısında ise kayba yol açmış. Bu beş buçuk yıllık dönemin birikimli oranlarını da daha önce verdik zaten; bu dönemde dolar yüzde 16, euro yüzde 21 zarar ettirmiş.

Tablo bu. Beş yılın toplamında döviz tasarrufundan para kazanılamamış. Ama istisnai dönemler yaşandığı da ortada. Örneğin 2007 sonunda döviz alıp 2008 sonunda satanlar, iyi para kazanmışlar. Bunu kaç kişi yakalayabilmiştir, bilinmez. Genellikle döviz yükselirken (bu hisse senedi için de geçerlidir ya) vatandaş açısından satma değil de alma eğilimi ağır bastığı için bu oranların vatandaş için çok şey ifade ettiğini söylemek zor.

Ama hep diyoruz ya, ülkenin bir gün dövizsiz kalacağı, gün gelip dövizden büyük paralar kazanılacağı genlerimize işlemiş adeta, bu düşünce benliğimizde olduğu sürece yabancının TL'den para kazanmak için getirdiği dövizi gönüllü bir şekilde taşımaya devam edeceğiz.

aaktas36.jpg

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar