Döviz kuru ve cari açık ferman dinlemiyor!..

Uğur CİVELEK
Uğur CİVELEK ARKA PLAN [email protected]

Merkez Bankası tarafından hazırlanan beklenti anketine göre mali sektörün yıl sonuna ilişkin kur beklentisi birkaç hafta öncesine göre önemli ölçüde artmış, dolar/TL kuruna ilişkin tahmin 2.02’den 2.20’ye yükselmiş. Söz konusu tahminin bir kaç ay içinde daha başka nasıl bir eğilim sergileyeceğini pek kestiremiyoruz.

Ancak son durum itibarı ile 2014 hesaplarını tümüyle baştan yapmak zorunda kalındığını görebiliyoruz. Kura ilişkin beklenti değişikliği hem Orta Vadeli Plan’ın hem de bütçenin dayandığı temel büyüklükleri önemli ölçüde farklılaştırdı. Ancak gerek Maliye politikası gerekse para politikası uygulamaları açısından sanki hiç bir şey değişmemiş gibi bir tavır sergileniyor…

Orta Vadeli Plan’ın 2014 yılı makro büyüklükleri saptanır iken ortalama dolar kurunun 1,98 olacağı varsayımı ile hareket edilmiş. Koşullar değişince doğal olarak büyümeyi ve cari açığı hatırı sayılır ölçüde aşağı çekmek, enflasyon ve işsizlik öngörülerini de yukarı çekmek gerekiyor. Kıt kaynakları etkin kullanabilmek ve israfı azaltmak için para ve maliye politikası uygulamalarında ek önlemlerin suretle devreye sokulması gerekiyor. Fakat etkili ve yetkili kesimler beklentileri bozarız endişesi ile hiçbir şey yapmadan seyrediyor, bu tavırları ile keyfiyeti artırıp güvenini sarsmaya devam ediyorlar. Bu tutukluğun seçim yılına girilmiş olmasından mı, yoksa sorunların çok ağırlaşmış olmasına bağlı korkulardan mı kaynaklandığı tam kestirilemiyor. Yöneticilerin de yönetilenler gibi, şoke olup basiretlerinin bağlandığı benzeri durumların hayırlara vesile olmadığını çok gördük!..

Etkili ve yetkili kesimler bela olmaya başlayan cari açığı hızla aşağı çekmekten kaçınmaya çalışıyor, orta uzun vadede kendiliğinden düzelmesini bekleyen bir görüntü sergiliyorlar. Çok mecbur kalmadıkça bu sorunun seri bir şekilde çözümüne karşı çıkıyorlar. Fakat değişen dış piyasa koşullarına bağlı olarak döviz piyasasında somutlaşan eğilimler, cari açığın süratle çözümünü mecbur eden bir görünüm sergiliyor. Bazı kesimleri faiz lobisi diyerek suçlamak ya da bazı kurumlara ceza yağdırmak gibi yaklaşımlar durumu düzeltmiyor, tam aksine hem hareket yeteneğini daraltıyor hem de ödenmesi gerekli bedelleri çeşitlendirerek arttırıyor.

1994 ve 2001 yıllarında da önceki yıllarda hızla yükselen cari açığı süratle aşağı çekmek zorunda kalmıştık. Bu keyfiyet içeride kimsenin hoşuna gitmemişti ve bu nedenle kriz teşhisi konmuştu. 2014 yılı da benzer özellikler taşıyor, ister cari açık sorununun kalıcı çözümü deyin isterseniz kriz, benimsediğiniz niteleme yaşanacakları değiştirmeyecek. Çok sarsılabiliriz; kemerleri bağlamakta yarar var... Ortaya çıkacak kayıpların sorumluları, son on yılda yanlış politikalarda ısrarlı olanlardan başkaları olamayacak...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar