Döviz, kazandırmasa da Türk halkının baş tacı

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Döviz, uzun aralıklarla yaptığı cılız sayılabilecek ataklarla kazanç sağlıyor, ama çoğu kez enflasyonun altında kalan bir getiri sunuyor. Ancak Türk halkı, her şeye rağmen dövizi baş tacı olarak görmeyi sürdürüyor, döviz tasarrufundan vazgeçemiyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun tasarrufların reel getirisine ilişkin çalışma, hem dolar, hem euro bazında dövizin son bir yılda neredeyse hiçbir dönem reel kazanç sağlamadığını gösteriyor. Ancak bu durum, Türk halkının dövizden vazgeçmesi gibi bir sonuç doğurmuyor.

TÜİK, ekim ayında yüzde 2.41, son üç ayda yüzde 2.50, son altı ayda yüzde 3.53 ve son bir yılda yüzde 5.08 olarak gerçekleşen TÜFE artışlarından arındırmak suretiyle tasarrufların reel getirisini hesapladı. Bu hesaplama, tasarruf araçlarının ay ortalamasında aldığı değer dikkate alınarak yapıldı.

Ekim itibariyle aylık, üç aylık, altı aylık ve yıllık bazda kazandıran iki tasarruf aracı var; Borsa ve altın. Mevduat, yalnızca ekim ayında kaybettirmiş, dolar her dört dönem için de zarara yol açmış, euroda ise yalnızca yıllık bazda kar oluşmuş durumda.

Ekim ayındaki getirilerin düşüklüğüne ya da mevduatın yalnızca bu ay için zarar ettirmesine pek şaşmamak gerekiyor, çünkü ekim ayındaki TÜFE artışı yüzde 2.41 ile tahminlerin üstünde gerçekleşmişti.

Beş temel tasarruf aracında tüm dönemler için hisse senetlerinin çok belirgin bir üstünlüğü var. Kuşkusuz, hisse senedinde böyle yüksek karlar oluşması bir yana, anaparanın altına inilmesi de söz konusu olabiliyor. Yani, ne kadar yüksek getiri söz konusu ise risk de o ölçüde büyüyor. Ama, bırakınız yüksek getiriyi, neredeyse getirinin hiç söz konusu olmadığı bir tasarruf aracı, yani döviz, Türk halkının baş tacı olmayı sürdürüyor.

Dolar, tabloda da yer alan dört dönemde reel bir yana, nominal olarak bile kazanç sağlamadı. Euroda nominal kazançlar var, ancak onda da reele geçilince kazanç çoğu dönem negatife dönüyor. Bütün bu veriler ortadayken, Türk halkı döviz tasarrufunu baş tacı etmeyi sürdürüyor, dövizden vazgeçemiyor. Tabloya, döviz tevdiat hesaplarının gelişimini de ekledik. Geçen yıl ekim sonunda 85.6 milyar dolar düzeyinde bulunan döviz tevdiat hesapları, bu yıl nisanda, yani altı ay önce 88.2 milyar dolara çıkıyor. Temmuz sonunda 96.5 milyar dolara yükselen döviz hesapları, 23 Ekim itibariyle ise 101.7 milyar doları buluyor.

Bankalardaki döviz hesaplarının yaklaşık 68 milyar doları gerçek kişilere, yani vatandaşa; 34 milyar doları tüzel kişilere, yani şirketlere ait. Döviz hesaplarının 59 milyarı dolar cinsi dövizden oluşuyor. Bankalarda 27 milyar euro (yaklaşık 41 milyar dolar) ve 2.1 milyar dolarlık diğer cins döviz bulunuyor.

Bu rakamlar kayıtlarda resmen görünen döviz tasarrufları. Yastık altı diye nitelenen ve kayıt dışı tutulan dövizin miktarını bilmek ise mümkün değil.

Eskiden enflasyon da yüksek seyrediyordu ve buna göre yüksek belirlenen nominal faiz, reel anlamda şimdikinden çok yukarıda bir reel kazanç sağlamasa da, genel olarak oranlar "göz doyuruyordu". Şimdi tüm rakamlar küçüldü, buna alışamadık bir türlü. Bir yerden, bir rakamdan her an patlama bekliyoruz. İşte o da döviz. Dövizin bir gün alıp başını gideceği beklentisi devam ettiği sürece de, bankalarda böyle 100 milyar dolarlar istiflenmeye devam edilecek.

Tasarrufların TÜFE'den arındırılmış reel getirisi (Yüzde)
 EkimÜç aylıkAltı aylıkYıllık
Mevduat faizi-1.710.032.111.44
Borsa4.7727.3269.4268.25
Dolar-3.82-5.66-11.81-6.64
Euro-1.96-0.68-0.94.59
Külçe altın0.875.463.7422.95
     
 EkimTemmuzNisanEkim 08
DTH (Milyar Dolar)101.796.588.285.6
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar