Döviz, eğitim ve üretim
Seçime 9 gün kala özellikle döviz kurlarına yönelik beklentiler yoğunlaşıyor. Küresel finansörlerin raporlarından, bizim kasaba kadar herkes döviz kurlarına yönelik beklentilerini dile getiriyor. Dolara ilişkin olarak 25 diyenler var, 27 diyenler var. Nasıl hesaplıyorlar bilmiyorum ama gördüğüm kadarıyla belirsizlik arttıkça beklentilerin tavanı da yükseliyor.
Aslında bu beklenen bir şeydi. Nitekim Prof. Dr. Bilge Yılmaz da sürekli muhatap olduğu “Seçimden sonra dolar kaç lira olacak?” ya da “Siz geldiğinizde dolar kaç lira olacak” sorusuyla karşılaştı.
Hoca bu soruya yanıt verirken beklentilerin düzelmesi gerektiğine bunun için de güven veren, güvenilir bir ekibin yönetimindeki programın önemine dikkat çekiyordu. Türkiye’nin bir yıl içinde enflasyonu yüzde 20’ye düşürebileceğini, faizlerin zaten yüksek olduğunu, daha da yükselmesine gerek olmadığını söylerken seçimin tamamlanması ile mazbata alma arasındaki sürenin de önemine dikkat çekiyordu.
Bu sürede ‘beklentilerdeki bozulmanın’ daha da artabileceğini belirterek gerek seçime kısa bir süre kala, gerek seçim ile mazbata alma arasındaki sürede ‘sürecin yönetilmesi’ gerektiğini söylüyordu.
Bu nasıl olacaktı? Ekonomi yönetiminde yer alacak muhalefet ekonomistleri seçimden önce belirlenecek, onlar bu süreçte verecekleri mesajlarla kamuoyunu yönlendireceklerdi.
Diğer partilerle dirsek teması içinde olduklarını, hatta Kerim Rota ile anlaştıklarını da ekliyordu. Ancak seçime 9 gün kaldı. Henüz gölge bakanlardan ya da gölge ekonomi yönetimi henüz oluşmuş değil, doğal olarak beklentileri yönlendirecek açıklamalar henüz gelmiş değil.
***
Biz yine reel sektörün bir başka derdine dönelim. Bu derdi en iddialı anlatanlardan biri de Körfez Ticaret Odası Başkanı Recep Öztürk. Körfez, Tüpraş’a ve 11 devasa limana ev sahipliği yapan bir bölge. Bölgenin sanayi yoğunluğu da yüksek. Öztürk’e göre en önemli sorun sanayinin eleman ihtiyacı. “İddia ediyorum” diyor ve ekliyor: “Kocaeli’de 1 milyon ara elemana ihtiyaç var.
Çok büyük bir istihdam kapasitesine sahibiz. Ancak bu ihtiyacın giderilmesi için ayrıca çok çalışmamız gerekiyor.” Bir yanda işsizlik, bir yanda giderilemeyen eleman ihtiyacı. Aynı tespiti Körfez Ticaret Odası Meclis Başkanı, İpragaz AŞ Bölge Tesis Müdürü Güngör Ayhan da yapıyor.
Körfez Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde kariyer günleri toplantısında 100 kadar öğrenciye iş hayatını anlatıyor. Öğrencilerden beklentilerini, hangi yeteneklere sahip olurlarsa çok kolay iş bulacaklarını dile getiriyor. Kaynakçı öğrenciler, motorcular, takım tezgahlarını bilenler, elektrikçiler, teknik ressamlar…. Branşları ve yeteneklerine göre öğrencilerin ücret beklentilerini öğrenip, onlara iş teklif ediyor.
Başarılı eski öğrencilerden örnekler veriyor. “18 yaşınıza geldikten sonra işiniz garanti” diyor. Bölgede faaliyet gösteren yabancı şirketlere giriş için hangi sertifikalara sahip olmaları gerektiği hakkında da bilgi veriyor. Sonra okulun işlikleri de geziliyor. Okul Müdürü Harun Künü, üretim atölyeleri, kodlama sınıfları, elektrik atölyeleri hakkında bilgi veriyor. Depremzedeler için okul sıralarının, sobaların yapıldığı okulda üretime dönük teknoloji genel olarak yeterli bulunuyor. Harun Künü okulun uluslararası arenadaki özellikle robot yarışmalarındaki başarısını anlatıyor.
Güngör Ayhan ise üretime katma değer kazandıracak yetenekleri sorguluyor. Özellikle kalıp üretim yeteneklerinin geliştirilmesi üzerinde duruyor. Bazı örnek ürünler sıralayarak bunların üretilip üretilemeyeceğini tartışıyor. Eğitimle üretim arasındaki açı farkının giderilmesi için yapılması gerekenleri sıralıyor. Seçim ve sonrasındaki ekonomik ortamın nasıl olacağı herkes için önemli. Üretim altyapısı, nitelikli eleman da öyle.