Dost sohbetlerinde odaklanılan iki konu: Seçim sonuçları ve ekonomi
Bu günlerde dost sohbetlerinde odaklanılan iki konu var. Biri YSK’nın İstanbul seçimleri kararının ne olacağı, diğeri ekonominin nereye gittiği. Hafta sonunda akşamüstü bir çay saati buluşmasında bizlerin sohbetinde de bu imi konu sohbetin odağındaydı.
Dost sohbetlerinde son dönemde iki konuya odaklanıldığını görüyorum. Bunlardan birisi YSK’nın İstanbul seçimleriyle ilgili kararının ne olacağı, diğeri de ekonominin durumu…
Hafta sonunda katıldığım bir dost evindeki akşam çayında da sohbette bu iki konuya odaklanıldı…
Önce sohbette yer alan dostlarımın kimler olduğundan söz etmeliyim. Sohbet bir eski kamu şirketinin üst düzey yöneticisinin evindeydi. Ev sahibimiz olan eski banka genel müdürü şimdilerin ise sivil toplum yöneticisi, bir tıp profesörü, bir eski tekstil şirket yöneticisi ve ben…
Önce çocuklar ve torunlarla ilgili sohbet yapılıp cep telefonlarından resimler gösterildi. Çocuklar ve torunlar konusunda bilgi alışverişinde bulunuldu. Sonra, bazı konularda tıp profesörüne danışılıp bilgiler alındı. Belli bir yaş sınırını aşanların mutlaka zatürriye aşısı olması gerektiği bilgisini aldık. Bankacı dostumuzun yaptığı faydalı sivil toplum çalışmalarıyla ilgili anlattıklarını dinledik.
Sohbetin bir yerinde tıp profesörü dostumuz, “Siz bilirsiniz bu İstanbul seçim sonuçları ne olur? Ekonomi düze çıkar mı” sorularını ortaya attı. Bana doğru bakarak konuştuğu için ilk cevap vermek ihtiyacını ben duydum. “Sanırım gelecek hafta YSK kararını açıklar. Bana göre İstanbul’da seçim yenilenme kararı çıkmaz. Belki bir ilçe ile ilgili dar alan için yenilenme istenebilir. Ekonominin zorlukları var, düze çıkması bu çatışmalı siyasi ortamda pek kolay gözükmüyor" dedim.
Eski bankacı dostumuz, “Ekonominin düze çıkmasından çok daha da akut bir kriz dönemine gireceğimizi bekliyorum. Seçim sonuçlarının bir aya yakındır belirlenmemiş olması da bu olumsuzluğu artırıyor” diye eklemede bulundu.
Eski tekstil şirket yöneticisi, her zaman olduğu gibi söze espri yaparak başladı: “Emekli maaşı alanlar düşünsün, bu kriz sonunda emekli maaşları ödenemeyebilir…”
Bankacı dostumuz, “Öyle şey olmaz. Para basıp öderler. Ama enflasyon artar, geçim zorlaşır” dedi.
Ev sahibi dostumuz sohbetin havasını beğenmeyip araya girdi ve lafı şampiyonun kim olacağı konusuna getirdi. Hava yumuşadı, şampiyonun kim olacağı tahminleri yapılmaya başlandı.
Bugün 1 Mayıs, çalışanların ve emeğin bayramı. Bütün çalışanların, emeğiyle geçinenlerin bayramını kutlarım…