Dört, iki, üç, bir
Spor medyasının ağır ağabeyleri tarafından pek sevilmeyen bir muhabbete sarıyoruz bugün. Ne zaman adı geçen ağır ağabeylerin konuk olduğu bir programda sistemlerden konu açılsa; "Senin dediğin o dörtler, o ikiler falan var ya… İşte onların hiç önemi yok. Çıkacaksın, aslanlar gibi oynayıp kazanacaksın." benzeri replikler muhakkak dudaklardan dökülür. Burada replik kelimesini bilinçli olarak kullanıyorum çünkü bu alışılagelmiş karşılıklar rutin bir hal aldı. Elbette futbola aşina olan; aynı zamanda fena halde araştırmacı yeni nesil, aslında bahsedilen şeyin "moral motivasyon" olduğunu da en dozunda motivasyonun bile taktik bir kurguyla desteklenmesi gerektiğini de çok iyi biliyor. Yakın arkadaşı Luis Lorenço, Jose Mourinho ile ilgili kaleme aldığı kitabında ünlü hocanın Porto'da çalışırken Cesar Piexoto ve Derlei'nin sakatlanması üzerine nasıl sıkıntılı bir süreç yaşadığını anlatır. Bu sıkıntılı sürecin nedeni, Porto'nun 4-3-3 oynayacak kadro derinliğine sahip olamamasından kaynaklanır. Neticede Leiria'dan Maciel ve Fluminense'den Carlos Alberto takviyeleri aceleyle yapılsa da Mourinho kafasındaki taktiği alternatif oyuncularla sahaya yansıtmayı başarır. Sezonun finali malum, Porto Şampiyonlar Ligi şampiyonudur. Mourinho'nun "ille de sistem" deyişinde elbette kerameti kendinde saklı sırlar vardır. Bize düşen Helenio Herrera'nın Catenaccio'sunda ya da Rinus Michels'in Total Voetbal'unda olduğu şekliyle düzenin adamlarını ayrı bir yere yazmak. Günümüz futbolunun yenilmez armadası Barcelona'nın "tıkır tıkır" işleyen dişlileri arasında Pepe'yi çomak misali sokarak en azından kral kupasını kaptırmamayı başaran Mourinho, aynı oyuncunun yokluğunda eşdeğer bir futbolcu bulamayınca bu kez Barça'nın takımıyla çelik-çomak oynamasını seyretmek zorunda kalmıştı. Yetinmeyenler, İnter - Barcelona serisini de göz önünde bulundurabilirler.
Bu noktadan kıvrak bir manevrayla ligimize dönüş yapacak olursak, son dönemde genel tercihlerin 4-2-3-1 ya da 4-3-3 sistemleri olduğunu görüyoruz. Elbette "puan ya da puanlar almak isteyen" hatta "önümüzdeki maçlara bakıcaz(!)" demecini hazır tutan bazı takımların oynadığı "Çanakkale geçilmez" komedyasından bahsetmiyorum. Schuster'le geçen sezon 25 hafta gösterimde kalan "Allah ne verdiyse" veya "Hurraaa!" sistemi de konumuz değil. Aslına bakarsanız 4-2-3-1 sistemiyle sahaya çıkan iki ekipten birinin "Çanakkale geçilmez" oynayıp diğerinin üstün taraf gözükmesi tamamıyla defans-ofans dengesi üzerine kurulu bir illüzyondur. Beşiktaş'ın geçtiğimiz sezon kalburüstü bir kadroya sahip olmasına rağmen lig sonunda liderden 28 puan fark yemiş olması, bütünüyle bu dengenin kaybolmasından kaynaklandı. Yoksa siyah-beyazlı ekibin 4-3-3 ve 4-2-3-1 sistemlerini oynamak, bir başka deyişle helvayı yapmak için bütün malzemeye sahip olduğu yadsınamazdı. Baş aşçının helva malzemesinden türlü yapmaya çalışması sezon sonunda suratları ekşitti ama bu gerçeği taktik saptamalardan arındırıp salt motivasyona indirgemek de pek lezzetli bir tespit değil. Oyuncu kalitesi, kadro derinliği, taktik kurgu, motivasyon, fizik kondisyon, ödemeler, camia içi ilişkiler… Bir çırpıda aklımıza gelen bu yedi değişken bile bir takımın şampiyonluk için çözmesi gereken "en az yedi bilinmeyenli bir denklem" olduğunu gösteriyor bizlere. Burada teknik adama düşen görevler var ve bu görevler "Aslansın, kaplansın" edebiyatına indirgenecek kadar basit değil.
Dünya liglerinde transfer
· Inter'in transfer listesinde olduğu iddia edilen Sampdoria'nın genç oyuncusu Andrea Poli için kulübünün belirlediği bonservis bedeli 10 milyon euro. SportItalia'nın haberine göre, teknik direktör Gian Piero Gasperini'nin ısrarla alınmasını istediği 21 yaşındaki oyuncu, Inter'e ucuza gelmeyecek.
· Barcelona genç oyuncusu Thiago Alcantara ile 2015 yılına kadar sözleşme imzaladı. Thiago'nun serbest kalma bedeli 90 milyon Euro olarak belirlendi. 20 yaşındaki oyuncu ile Chelsea, Villarreal, Roma, Arsenal ve Manchester United gibi kulüpler yakından ilgileniyordu.
· Fiorentina'da gösterdiği performansla dikkatleri üzerine çeken genç kanat oyuncusu Alessio Cerci'ye Premier Lig yolu gözüktü. Manchester City, 7 milyon euro karşılığında sağ kanat hücumcusu 23 yaşındaki futbolcuyu kadrosuna katmaya hazırlanıyor.
· Ashley Young'un Manchester United'a transfer olmasıyla kanat oyuncusu arayışlarını sürdüren Aston Villa'da teknik direktör Alex McLeish, rotasını Real Madrid'in genç yıldızı Sergio Canales'e çevirdi. Genç oyuncuyu kiralama yoluna gitmeyi planlayan İngiliz ekibi, Young'ın yerini Canales ile doldurmayı düşünüyor.
· Bundesliga ekiplerinden Mainz, Norveç takımlarından Lillestrøm'den Nijeryalı santrfor Anthony Ujah'ı 3 milyon euro karşılığında transfer etti. Lillestrøm'e 2010'da gelen Ujah 42 maçta 32 gol atmış ve dikkatleri üzerine çekmişti.
· Real Madrid'in kanat oyuncusu Pedro Leon gelecek sezon Valencia forması giyebilir. Joaquin'i Malaga'ya satan Valencia 24 yaşındaki oyuncuyu boşalan mevkii için mükemmel bir seçenek olarak görüyor. Leon'un Santiago Bernabeu'da 2016'ya kadar sözleşmesi bulunuyor.
· Ligue 1 şampiyonu Lille'in genç yıldızı Eden Hazard, Paris Saint-Germain'e transfer olma fikrine sıcak bakıyor. PSG ayrıca Valenciennes'le Milan Bisevac transferi için 3.2 milyon euroya anlaştı. Şimdi 27 yaşındaki futbolcuyla başkent ekibinin sözleşme imzalaması bekleniyor.
Süper Lig'de transfer
· Denizlispor, Gineli oyuncusu Souleymane Youla'yla karşılıklı anlaşarak sözleşmesini feshetti. Orduspor ile prensip anlaşmasına varan tecrübeli oyuncunun birkaç gün içinde Karadeniz temsilcisiyle sözleşme imzalaması bekleniyor.
· Fenerbahçe'nin orta saha transferi adayları arasında ilk sıralarda yer alan Bordeaux'un başarılı oyuncusu Alou Diarra, Ligue 1 devi Marsilya yolunda. Sarı-lacivertli ekibin orta saha için alternatifi ise Feyenoord'un ve Hollanda futbolunun yükselen yıldızı 21 yaşındaki Leroy Fer.
· Eskişehirspor'un transfer etmek istediği ve kente getirdiği Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından FC Nürnberg'de forma giyen Andreas Wolf, ülkesine döndü. Wolf'ün, teklifi düşüneceğini ifade ederek ülkesine döndüğünü dile getiren Başkan Halil Ünal, ellerinde bir çok alternatif olduğunu vurguladı.
· Bursaspor, İskoç Whittaker için kulübü Rangers'a verdiği teklifi kabul ettiremezken prensipte anlaştık denilen ve bonservisi elinde olan Kamerunlu orta saha N'Guemo'la da anlaşma sağlanamadığı öğrenildi. Yeşil beyazlı yönetim rotayı alternatif futbolculara çevirdi.
· Bolu'nun Gerede ilçesinde çalışmalara başlayan Sivasspor'da takıma 2 takviye yapılması konusunda yönetim ve teknik heyetin anlaştığı öğrenildi. Gelen bilgilere göre kırmızı-beyazlıların transferdeki ilk hedefi, Lech Poznan forması giyen 23 yaşındaki ofansif orta saha oyuncusu Semir Stilic.
. Forvet arayışlarını sürdüren Gençlerbirliğinde gündeme gelen son isim Belçika Jupiler Lig'de Lokeren forması giyen 22 yaşındaki İzlandalı golcü Alfred Finnbogason oldu. Genç futbolcu özellikle milli takımlardaki başarılı performansıyla tanınıyor.
· Önümüzdeki sezon geniş ve alternatifi bol bir kadro kurmayı amaçlayan Trabzonspor'da Alemannia Aachen forması giyen gurbetçi bir oyuncunun mercek altına alındığı öğrenildi. Teknik heyetin raporu doğrultusunda harekete geçen bordo-mavili yöneticiler Alman kulübü ile anlaşma zemini arayacak.