Döngüsel ekonominin cazibesi
Gezegenimizin kaynaklarını doğrusal ekonomide (çizgisel) “üret-tüket-at” üçlemesi ile kullandıktan sonra atık yönetiminin endüstride yer alması ile zincir ekonomisi yaşamımıza girdi. Atık hiyeraşisine uygun olarak, sırası ile atığın kaynağında önlenmesi (miktarının en aza indirilmesi), tekrar kullanımı, geri dönüşümü ve geri kazanımı ile zincir ekonomisinde ilerliyoruz. Atık, ürünlere ve enerjiye dönüşüyor. Lakin yine zincir dışı atık oluşuyor. Atık bertarafı mecburi durumlar için tercih edilmesi gereken, aslında hiç istenmeyen son aşama. Döngüsel ekonomide ise, nerdeyse sıfır atık hedefl i üretim-tüketim zincirinde, atık hammadde olarak ekonomik yeni bir anlam kazanıyor. Atıktan döngüsel ekonomide, yukarı dönüşümle (upcycling) yeni, katma değeri yüksek ürünler elde ediliyor. Atık ömrü uzuyor. Böylece kullanılan üretimin girdileri ve ürünler de daha uzun ömürlü oluyor. Geri dönüşüm adeta ileri aşamaya taşınıyor. Diğer deyişle, atıklar sürdürülebilir üretim-tüketim zincirinde yeni üretimlerin hammaddesi oluyor. Böylece kaynak verimliliği, ekonomik kazanç, çevresel avantaj ile iklim değişikliği mücadelesine de katkı sağlanıyor. Yeni istihdam alanları doğuyor. Döngüsel ekonomi için ürün tasarımlarını geri dönüşüme uygun yapma, yenilikçiyukarı üretim teknolojileri arayışları da ayrı önemli. Atık yukarı dönüşümü için alttaki sembolü göreceğiz. Döngüsel ekonomi Avrupa Birliği (AB) atık yönetimi politikası ve stratejisinin en yeni endüstriyel lokomotifi. AB döngüsel ekonomi ile yılda 600 milyar euro kazanç, üretim girdilerinde %20 oranında düşüş ve 2035 yılında 500 milyon ton karbon emisyonu azaltımı öngörüyor. Türkiye atık sektörü döngüsel ekonomi ve yukarı dönüşümü yakından izliyor. Çünkü sektör bir sanayi işkolu olarak atıklarını işlemek ve değer katmak istiyor. Atıklarımız sahipsiz kalmasın diyen güçlü sivil toplum yapılanması var. Adlarını piyasadaki ürünlere göre alan bu dernekler, örneğin ambalajdan, e-atığa, lastikten atık bitkisel yağa kadar geniş yelpazede. Türkiye’de Döngüsel Ekonomi Kapsamında Atık Yönetimi ve Geri Dönüşüme Genel Bakış temalı Türkiye’de Tüm Yönleriyle Atık Yönetimi Paneli (7. TÜRKTAY) atık sektörü paydaşlarını 19-20 Ekim 2016 tarihlerinde, Ankara’da bir araya getirdi. Bakanlık ve yerel yönetim temsilcileri, akademi, iş dünyası yan yana iken, firmaların sahipleri, üst düzey yöneticileri, genç çalışanları ile dernek yöneticileri salondan iki gün boyunca hiç ayrılmadan etkinliğin enerjisini yüksek tuttular. 7. TÜRKTAY değerlendirilmesi ve çıktıları ilgili makamlara sunulmak üzere hazırlanıyor. Atık ulusal servettir. Atık yönetimi kişinin yaşam kültürünün, firmaların ise sürdürülebilirlik stratejisinin, karbon yönetimlerinin temel öğesi olmalı. Hiç kolay değil. Kişisel ve toplumsal değişim gerekli. Niyetimiz, hevesimiz, hedefimiz olmalı. Türkiye’miz ciddi bir yol aldı. Yapılacaklar da çok. Atık sektörünün paydaşları kim, nerede, ne şekilde sorumlu ve de ne yapmalılar diye belirleme istiyor. Özellikle yerel yönetimlere düşen yetki ve görev tanımlaması mühim. Türkiye atık sektörü kararlı bir yapıya ulaşmalı. Çünkü atık geri dönüşümü ve atık yukarı dönüşümü iş dünyasını giderek artacak cazibesi ile döngüsel ekonomide bekliyor.
İTÜ Öğretim Üyesi Prof.Dr.Filiz Karaosmanoğlu tarafından kaleme alınan Sürdürülebilir Yaşam köşesi, SÜT-D işbirliği ile hazırlanmıştır.