Dolaylı vergilerle gelir artışında tıkanmış olmayalım…

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

 

 

Son vergi oran artışlarının sonrasında piyasalardaki beklenti, "Zaten durgun olan piyasanın daha da durgunlaşacağı. Haziran ayında başlayan vergi gelir gerilemesinin piyasadaki daralmaya bağlı olarak daha da düşeceği ve bütçe dengesi için 10 milyar ek gelir beklerken, başka önlemler alınamazsa, bu vergi artışlarıyla yılsonunda bütçe dengesinin daha da bozulacağı yolunda. Konunun uzmanları dolaylı vergi artışında tıkanma noktasına gelindiğini iddia ediyorlar.                

Zamlar öncesi son günlerde art arda yazdığım iki yazımın başlıkları "Dolaylı vergi afyonundan kurtulmadan" ve "Vergi değneğinin iki ucu" şeklindeydi. O yazılarımda dolaylı vergileri artırarak çözüm aramak yerine yeni yollar aranması gerektiğini belirtmiş ve ilk yazıda dolaylı vergilere yüklenmekle çözüme ulaşılamayacağını, kısa vadede eldeki geçici gelirleri sağlarken, uzun vade için "Gerçekçi bir vergi reformuna" ihtiyaç olduğunu belirtmiştim. İkinci yazıda ise Bütçe dengesi için son günlerde gerçekleşen zamlar öncesi, zam yapılacak sektör temsilcilerinin değerlendirmelerine yer verip, onlara göre "Zamların piyasalarda durgunluğu daha da artıracağı için, vergi gelir artışı beklenirken düşüşe sebep olabileceği" düşüncesine yer vermiştim. Ayrıca, elde olan özelleştirme, 2B gelirleri, kentsel dönüşüm projeleri gelirleri için harekete geçilmesi gereğini vurgulamıştım.
Zamlar yapıldı. Sonuçlarının ne olacağını hep birlikte yaşayıp göreceğiz.

Ama önce zam yapılan alanlarda vergi yüklerinin ne boyuta geldiğine bir bakalım:
-Pompa fiyatı zam sonrasında 4 lira 74 kuruşa yükselen bir litre benzinin fiyatının 3 lira 30 kuruşluk bölümü yani yüzde 69'unu vergiler oluşturuyor.
-6.5 liralık bir paket sigara içersinde de 4lira 23 kuruşluk yüzde 80.25'lik bir vergi söz konusu.
-49 bin lira olan 1600 cc motor hacimli ve daha düşük hacimli bir taşıt aracının üzerindeki vergi yükü zam öncesi 18 bin 927 liraydı. Bu da vergisinin yüzde 38.6 olduğunu gösteriyordu. ÖTV oranının yüzde 37'den yüzde 40'a çıkmasıyla aynı araçtan alınan toplam vergi 19 bin 992 liraya, aracın satış fiyatı da 50 bin 65 liraya üzerindeki verginin oranı ise yüzde 39.9'a yükselmiş durumda. Bu araç tipinin toplam içersindeki payı ise yüzde 92,3 oranında.  Yani 10araçtan 9'unda durum bu…
Arkadaşımız Naki Bakır haberinde, bütçe dengelerinin bozulmasının iç talepteki daralmadan kaynaklandığının altını çizerek, "Zamların tüketimde frene basmayı daha da güçlendirmesinin beklendiğini" söylüyor. Tüketimdeki daralmaya bağlı olarak Haziran ayında başlayan dolaylı vergilerdeki düşüşün devam ettiğini, Ağustos'taki yüzde 7.4'lük düşüşle, sekiz aylık artışın enflasyonun altında yüzde 5.2'de kaldığını belirtiyor.

Yeni ÖTV artışlarının geldiği son düzenleme öncesi Ağustos ayında ÖTV geliri geçen yılın aynı ayına göre yüzde 44,5'likçok büyük bir gerileme gösterirken, sekiz aylık dönemde ise sadece yüzde 2.6 artış sağlanmış oluyordu. Eğer bu tüketim daralması yeni ÖTV artışları sonrası son üç ayda olduğu gibi devam ederse, yılsonunda geçen yılın altında kalan bir dolaylı vergi oranı ile bütçe için beklenen 10 milyar liralık ek gelir sağlanamayacak ve açık daha da artacaktır. Ancak, yüzde 3'ler seviyesinde olan bütçe açığının Avrupa'daki en iyi performans olduğu da unutulmamalıdır…
Ama yine de bütçe açığının kapatılması için arkadaşımız İbrahim Ekinci'nin haberinde yer alan 7 Ekim-17 Aralık arasında devreye alınacak olan 25 özelleştirmenin, dolaylı vergilerdeki artıştan çok daha olumlu sonuç vermesi söz konusu olabilir.

Benim bu sonuca varmama ömrünü vergi konularına adamış olan bir dostuma, "Son zamlar ne sonuç verir?" diye sorduğumda verdiği yanıt geldi: "Hocanın ölen eşeğinin hikayesini bilirsin, orada yemi azaltılan eşek tam alışırken ölmüştü. Bu ÖTV- KDV gibi dolaylı vergilerdeki sürekli artış sonunda da bir gün tıkanıklığa gelip, vergi gelirinde beklenenin çok altında kalırız. Korkarım gidiş oraya doğru…"

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar