Doların yükselişi faizleri baskı altında tutuyor...
Berna Seher Özdemir / FinansInvest
Global ekonomilerde büyümeye yönelik endişeler ve petrol başta olmak üzere emtia fiyatlarının yüksek seyri ile yıl boyunca gündemden düşmeyen enflasyon kaygıları merkez bankalarını da çözümü zor bir ikileme sürükledi. Birincil hedefi enflasyon ile mücadele olmasına rağmen, büyümeye ilişkin sıkıntılar nedeniyle faiz oranlarını artırmakta zorlanan merkez bankalarının, son dönemde emtia fiyatlarında görülen gevşeme ve büyümedeki yavaşlamanın talebi ve tüketimi de kısması ile enflasyon cephesinde rahatladığını görüyoruz. Buna rağmen merkez bankalarından gelen açıklamalar hâlâ dezenflasyon konusunda negatif risklerin yüksek seviyede olduğunu gösteriyor. Geçtiğimiz hafta açıklanan ağustos ayı enflasyon rakamlarının beklentilerin altında kalması sonrasında Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin eylül ayından itibaren seçenekler arasında olduğuna dair açıklamalarda bulunması Türkiye'de beklentilerin yurtdışına göre bir miktar daha iyimser yönde artmasına neden oldu. Sonbahar aylarına baktığımızda dezenflasyon sürecinin güçlü baz etkisi, değerli YTL ve emtia fiyatlarındaki düşüş sebebiyle hız kazanabileceğini düşünüyoruz. Fakat faizlerin 2008 yılı sonuna kadar indirilebilmesi için YTL'nin güçlü kalmaya devam etmesi, petrol ve emtia fiyatlarının mevcut seviyelerini koruması gerekiyor. Avrupa ekonomisinin daralması ve son dönemde açıklanan büyümeye ilişkin verilerin de daralmanın devam ettiğini göstermesi, Euro'nun son dönemde diğer para birimleri karşısında hızla değer kaybetmesine neden oldu. Avrupa Merkez Bankası'nın faiz değişikliği yapmadığı toplantısının ardından, enflasyon baskısının devam ettiğine vurgu yapılması ve büyümeyle ilgili endişelerin dile getirilmesi, Avrupa Komisyonu'nun bölge büyüme rakamını aşağı yönlü revize etmesi Euro'nun değer kaybını artırdı. EUR/USD paritesinin düşmesiyle yurtiçinde dolar kurunun yükseldiğini gözlemliyoruz. Bunun yanı sıra ABD'de mali sektöre yönelik endişelerle risk iştahında azalması görülmesi, emtia fiyatlarının gevşemeye başlaması, ABD Doları'nın güçlenmesi ve carry-trade yatırımlarının Avustralya, Yeni Zelanda gibi ülkelerin faiz indirimi yapmalarıyla bir miktar çözülmesi gelişmekte olan piyasalardan son dönemde para çıkışı yaşanmasına neden oldu. Yurtiçinde MB'nin faiz indirimine yönelik açıklamaları da doların YTL karşısında yükselmesine ve enflasyon üzerinde yukarı yönlü baskı uygulamasına neden oluyor. Beklentilerden olumlu ağustos enflasyonu verileriyle bundan sonraki dönem için dezenflasyona olan inancın artması, MB'nin faiz indirimlerine yönelik açıklamaları ve yurtdışında Fannie Mae ve Freddie Mac kaynaklı iyimserliğe rağmen, gösterge bileşiklerde hafta başında aşağı yönlü hareketin sınırlı kaldığını ve bono piyasasında alıcıların iştahsız olduğunu gözlemledik. Bu nedenlere ek olarak yurtiçinde dolar kuru gevşemeden kısa vadede faizlerin aşağı yönlü kalıcı bir eğilim gösterme olasılığını zayıf buluyoruz.